4.BÖLÜM {2.PART}

12.3K 522 16
                                    

Ben geldim..

Hepinize merhaba canlarım.
Biraz geciktim sanırım ama sonunda yetiştirdim.

Umarım beğenerek okuyacağınız
bir bölüm olmuştur. Herhangi bir hatam olmuşsa şimdiden affola...

MEDYA'DA Ekibimiz var!...;) Ve klip olarakta bir rap paylaştım..

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Şırnak'a geleli neredeyse bir hafta oldu.Bu bir hafta içerisinde ekiple birbirimize alışma sürecinde geçti.
Belki hepsini tamamen tanımam,dertlerine ortak olabilecek dinleyecek kadar yakın olabilmem için zaman lazımdı.
Bir insanı tanımak belli bir zaman istiyordu.Ama maalesef o zaman da bizde yoktu.Bende bunlarla vakit kaybetmek yerine onları sıkı bir idmana almıştım.Her koşudan sonra bir süre homurdanıyorlardı.
Ama yinede azimle devam ediyorlardı. Bende onların küçük bir erkek çocuğu gibi olan bu hallerine yıllardır yüzümde olmadığından emin olduğum bir tebessümle bakıyordum.
Daha önce ki askerlerimin beni güldürmek için yapmadıkları kalmamıştı...
Oysa buradaki ekibim bilmeden beni güldürmüşlerdi.Onlardan ayrılmak zor olmuştu.Onlardan uzaklaşmış olsam da burada da beni yanlız bırakmamışlardı.Burada görev yapan ekiplerden birinden dağda gizli görevde olan arkadaşlarından
benim için irtibat kurmuşlardı.
Şimdi ise onları tehlikeye atmamak için sessizce haber bekliyordum.
Onlar bana ulaşmadıkları müddetçe haber alamayacaktım.
Başlarının belaya girmesini hiç istemezdim.

Odamda oturup uzun süredir üzerinde çalıştığım olayı çözebilmenin peşindeydim.Her yakaladığım fırsat bir şekilde kaybolmuştu ve bu benim gün  geçtikçe sinirlerimi daha da yıpratıyordu.Öfkemin sınırlarını çoktan aşmışlardı.Onları bulduğum zaman doğduklarına çok pişman olacaklardı.Ve benim damarıma bastıklarında neler olduğunu bizzat yaşayarak göreceklerdir.
Ne kadar sürenin geçtiği önemli değil! Ben onları bulduğumda nasılsa kaçtıkları her günün acısını
bir bir çıkaracağım...
Elimdeki bilgilerin parçalarını kafamda birleştirmeye çalışırken kapının sesini duyduğum anda yerimden hızla ayaklanıp masanın üstüne yaydığım bütün kağıtları kutusuna geri yerleştirip arkamdaki demirden dolaba kitleyip yerime geçip oturdum.
Hemen kapıdaki kişiye seslendim.
Anında hızla açılan kapıyla ve içeri giren askerin telaşlı konuşmasıyla kaşlarım çatıldı.

"Komutanım acil durum!.. Haber geldi."

"Ne oldu asker?!.."korkuyla yerimden fırladım.

"Aşağıdaki köydeki düğünü basmışlar.
Bir çok insanı kaçırmışlar...Gelen bilgiye göre içlerinde gelin ve birçok çocukta varmış!.."

"Kahretsin!.."

Elimi masaya vurunca karşımdaki asker yerinden sıçradı.

"Hemen bana komutanlarını çağır!..
Sende o telsizinden başından ayrılma!..."diye bağırdım.

"Emredersiniz komutanım!"diyerek hızla dışarı çıktı Özer..Yüzbaşı'nın sinirlendiği halini görünce korktuğu bir gerçekti.Yüzü kıpkırmızı olmuş ve her an birini boğazlıyacakmış gibi olan duruşu gözünün önüne gelince tekrar titredi.

"Allah'ım sen yardımcımız ol! Eğer düşmanı yakalayamazsa bittik biz bu öfkeyle bizi çiğ çiğ yer valla!.."diye söylenerek komutanlara haber verip görev yerine döndü.

Allah'ın cezaları!Bir huzur vermediler millete,rahat rahat düğün bile yapamıyorlar korkularından.Her an
ölümle burun buruna tetikte yaşamak
kolay mı?..Onlar geceleri başlarını yastığa rahat koysun diye biz burada gecemizi gündüzümüze katsakta yinede rahat değillerdi.
Biz dağda bayırda nöbet tutarken,
çatışmadayken onlarda evlerinde nöbetteydi.Yıllardır başımıza sardıkları bu terör belasını ne zaman kurtulurduk bilmem ama yakındır kurtuluş...Ve biz her zaman ki gibi silkelenip kendimize geldiğimizde şimdikinden daha fazla korkup titreyecekler... Türk'ün gücünü görecekler..Kendimi sakinleştirmek için bunları düşünürken bir yandan da bir elim ensemdeki yara izindey-
ken sinirden odada dört dönüyordum.
Kapı çalınıp ardından hızla açıldı.Ve içeri giren üç adamda benim sinirli halimi görünce anında gerildi.Hala hızımı alamadığım için volta atmaya devam ederken bir elimle işaret verip seslendim.

ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin