Selamlar canım okurlarım..🤗
Nasılsınız bakalım?
Sizleri çok özledim. Son zamanlarda elimde olmayan nedenlerden ötürü burayı biraz aksattım farkındayım. Yeni bölümler için kendimi hazır hissettiğimde gelmek istedim.
Enfâs'ın benim için neler ifade ettiğini, yerini size anlatamam. Sizde biliyorsunuz ki şimdiye kadar inanmadığım, hissetmediğim şeyleri sizlerle paylaşmadım. Az olsun öz olsun diyerek paylaştım ve bu yüzden de bu kategoride yazarken elimden geldiğince dikkat etmeye çalıştım. Bundan sonrada öyle olacak, emin olabilirsiniz. Sizlere bunu niye anlatıyorum? Çünkü burada yılların emeği var. Sizle geçen acı, tatlı anılarımız var. Sizinle artık bir aile gibi olduk o yüzden de beni en iyi sizin anlayacağınızı düşünüyorum. Desteğinizi her daim hissettirdiğiniz için teşekkür ederim canlarım.😘Geri sayım başlatalım o zaman...
Finale son 4 bölüm!..
Şimdi bölüme dönecek olursam eğer..
Beklediğinize değecek bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Umarım sizde beğenirsiniz.Keyifli okumalar canlarım.
Yorum ve oylarınızı merakla bekliyorum.
Görsel: JÖH
Bölüm Müziği; Esat Kabaklı - Bil Oğlum***********************************
''Biz yaşamak için doğmadık ki, vatan uğruna ölmekten korkalım...''
Bizim..
Kanımız vatana toprak olur,
Ruhumuz cennete bekçi!
Canımız ay yıldıza feda olur
Sözlerimiz son nefeste sesli..
'Vatan Sağ olsun!..' diyerek koşan biziz
Dirimizde, ölümüz de bu vatanda nöbetçi!...
duslerkitapligi
************************************
Hayat her şeye, tüm kayıplara ve acılara rağmen devam ediyordu. Hastaneden çıkalı iki hafta olmuştu. Pusat bu süreçte yanımdan hiç ayrılmamıştı. Doktor, hastaneden çıkıp karakola geri döndüğümüzde birkaç gün daha dinlenmem gerektiğini söylese de ben onu dinlememiştim. Kolum hala ara ara ağırsa da bu işlerimi yapmama engel değildi. Kendimi iyi hissediyordum. Tabi bu, benim koca adamımın bu durumu hoş karşıladığı anlamına gelmiyordu. Geldiğimizden beri kızgın bir boğa gibi ortalarda dolaşıyordu. Akşam araziye çıkacağını söylediğimde beri durum daha da kötüydü. Onun gitmesini istemesem bile askerlerimi öylece gönderemezdim. Hastane çıkışı Tugaya gidip operasyonla ilgili raporumu bildirmiştim ve Generalden kesin emir almıştım. Yaralarım iyileşene kadar teröristlerin peşine düşmem yasaktı. Bu habere benim suratım asılsa da sevgili nişanlım çok sevinmişti. Şimdi ise benim odamda operasyon ile ilgili konuşurken itiraz ediyordu. Onu göndermemi yanlış buluyordu. Belki yanlıştı ama başka seçeneğim yoktu.
''Beni yalnız bırakmak istememeni anlıyorum, bende bu durumdan hoşnut değilim. Ama bunu sana nişanlın olarak değil, üstün olarak emrediyorum Pusat SÖZERİ !'' Ona resmi bir şekilde hitap ettiğimde yerinde daha da dikleşti ve yüzü ciddi bir hal aldı. İkisinin de gözlerinin içine bakıp konuşmaya devam ettim.
''Oraya senden başkasını gönderemem. Sen birinci ekibin başında olacaksın, Utkan da ikinci ekibin başında olacak!'' diyerek kesin emir verdiğimde ikisi de el mecbur başıyla onayladı. Pusat aklına bir şey gelmiş gibi yüzüme şüpheyle baktı. Canım sevdiğim, zeki adamdı vesselam.. Ondan sakladığım her şeyi gözlerimden açık bir defter gibi okuduğundan şüpheleniyorum bazen. ''Aklında bir şey var. Gene ne işler peşindesin Yekta?!'' dediğinde ellerimi havaya kaldırıp masumca yüzüne baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)
ActionDoğu'da görev yapan genç bir kadın ve ekibinin mücadele dolu hayat hikâyesidir... Soluksuz bir aksiyona var mısınız?! Hepinizi bekliyoruz!!! NOT:TÜM TELİF HAKLARI SAKLIDIR!... HERHANGİ BİR ŞEKİLDE KOPYALANMASI YASAKTIR!!...