53.BÖLÜM

1.1K 91 1
                                    

Soğuk yok,al bayrağın sıcaklığı var.

Yorgunluk yok,azim ve kararlılık var.

Vazgeçmek yok,milletimizin duası var.

Kar kış yok,mücadele var!..

                                      duslerkitapligi

*******

Karanlıkta buz gibi suyun içinde beklerken bütün dikkatimle çevremdeki sesleri dinliyordum. Uzaktan duyulan bir kaç yabani hayvanın sesleri geliyordu kulağıma..Nefes seslerim dışında içinde bulunduğum suyun şırıltı ve rüzgarın uğultusu duyuluyordu sadece..Boğazıma kadar gelen suyun içinde beklerken soğuk iliklerime kadar işlemişti.Üstümde ıslanacak bir şey bırakmamıştım ama..Ama bir tek boynumdaki kolyeyi çıkaramamıştım.İçinde abimin,eşimin, kızımın toprakları vardı.Memleketten ayrılmadan önce mezarlarına son gittiğimde topraklarından bir parça yanıma almıştım.Şimdi ise kolyeyi çıkarmamam içime dert olmuştu.Ya kolyemin içindeki o kutsal topraklar ıslanmışsa diye endişe etmiştim.Kutsaldı onların toprağı.. Vatanın uğruna canına feda etmiş o mübarek askerlerin ve daha karnımdayken şehit düşen bebeğimin toprağı nasıl kutsal olmazdı ki?Şu üzerinde yaşadığımız topraklar,verdiğimiz binlerce şehidimizin;annemizin,babamızın,evladımızın kanıyla sulanmadı mı?Şimdi onların cennet kokularını içime çekip hasret gidere bileceğim o mübarek toprak parçaları için nasıl endişelenmezdim...Temiz havayı içime çektim sabırla..Kalbimin sesi kulağıma dolduğunda kendi kendime dedim ki;'Onlar zaten senin kalbinin ta içinde..Aldığın her nefes onların sana bıraktığı miras!..Kokuları olduğun her yerde..''Yine de bir içimde bir burukluk hissettim..Sonra içimden komando marşını mırıldandım.Bu hem içinde durduğum buz gibi suyun etkisi azaltmak hemde düşüncelerimden sıyrılmak için iyi bir yöntemdi.İçimdeki sesleri susturmayı başardığımda olduğum ana,görevime odakladım tekrar.Bu gece gökyüzünde tek bir bulut yoktu,berrak ve ışıl ışıldı..Gökyüzü yere inmişti sanki..Önümde dalgalanan Hezil çayının üzerine düşmüş gibiydi..Ay ve yıldızın ışığı suya yansıyordu ve bir su bir bayrak gibi dalgalanıyordu.Kalbim hızlandı. Gözlerimi alan bu muhteşem manzarayla nefesim kesilmişti.Parlayıp sönen ışıklar gibi suya yansıyordu binlerce yıldızın ışığı..O an aklıma Hüseyin Nihal Atsız'ın Kahramanlık şiiri geldi.Ne uyuyordu bu görüntüye..

''Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.''

İçime çöreklenen sıkıntıyla içimden dua etmeye başladım.

''Sen ordunu muzaffer eyle Yarabbi!..Sen askerlerimi koru Allah'ım!..''diye mırıldandım.Bir kaç dakika sonra kulağıma gelen ayak sesleriyle dikkat kesildim.

''Topraklarıma ayak basmaya cüret ettiğiniz için sizi bin pişman edeceğim çakallar..''diye fısıldadım.Kayalıkların gölgesinde durduğum için onlar beni fark edemezlerdi ama ben onları gayet net görebiliyordum.Suyun içine girip bana biraz daha yaklaştıklarını gördüğümde ''Ya bismillah!..''mırıldandım. Sonrada başımda duran,suyun içinde rahat görebilmem için Kurttan aldığım,SAT'lar için özel üretilen gece görüşlü dalgıç gözlüğünü gözüme yerleştirip ''Haapp!..'' diye derin bir nefes alıp suyun içine tamamen gömüldüm.Karanlık suyun içinde sanki hava aydınlıkmış gibi rahatça her şeyi görebiliyordum.Suyun altında üç dakikayı bitirmek üzereydim ve artık nefesimi tutmakta zorlanmaya başlamıştım.SAT ekibindeki bir arkadaşımdan duyduğuma göre onlar su altında dört dakika kadar durabiliyormuş.Bu da benim için bir rekor sayılıyordu.Komando eğitiminde ekibin içinde rekor bendeydi ama buradaki şartlar daha farklıydı ve benim nefesim tükenmek üzereydi.Tam yukarı çıkıp geri dalmayı düşünürken yanımdan geçen karaltılar ile harekete geçtim.Ayaklarımı suyun dibine vurup kendimi hızla yukarı ittim.Suyun üstüne çıktığım anda elimdeki silahla önümdeki teröristleri hızla indirmeye başladım.Elim tetikte hızla çalışıyordu.Bir kaç dakika saniye sonra hepsini etkisiz hala getirmiştim.Bu tertemiz akarsuyu onların pis bedenleriyle kirlettiğim için üzülsem de yapabileceğim bir şey yoktu.Onları orada bırakıp arkamı dönerek hızla Irak sınırına doğru yüzmeye başladım.Her bir kulaçta kalbimin atış sesi kulağımda yankılanıyordu.Üzerimdeki üniformanın ıslanıp ağırlaşması beni biraz yavaşlatsa da hızımı kesmeden ilerideki kıyaya doğru yüzmeye devam ettim.Kıyaya ulaşıp toprağa sımsıkı tutundum nefes nefese..Deli'nin kayaların ardından çıkarak yanıma koşturduğunu gördüm.Elini uzattığında boşta olan elimi kaldırıp elini tuttuğumda hızla beni sudan çıkardı.Ayağımı yere bastığım anda bir saate yakındır donduracak derecede souk suyun içinde kalan ayaklarımda ki hissizlikle yere çöktüm.

ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin