67.BÖLÜM

884 87 34
                                    

Selamlar canım okurlarım...

Yine güzel bir bölümle getirdim sizlere.

Evet..Aksiyon kaldığı yerden devam ediyor!

Geçen bölüm en heyecanlı yerde kalmıştık,bakalım bu bölümde neler olacak?

Keyifle okuyun canlarım..

Yorum ve oylarınızı merakla bekliyorum.

Görselde;Afişimiz var.

Bölüm müziğimiz; Kasaturu & Bed & Naderan & Uğur Ayman - DAĞ

************************************

Desem ki sen benim için,

Hava kadar lazım,

Ekmek kadar mübarek,

Su gibi aziz bir şeysin;

Nimettensin,nimettensin!..

                               Cahit Sıtkı Tarancı 

************

Ne kadar kendimize güvenirsek güvenelim,tedbir alırsak alalım,eğer ecel kapıya dayanmışsa yapacağımız bir şey yoktu.Şimdi de yaşadığımız buydu.O kadar önlem almama rağmen o şeyler yine de patlamıştı.Korkuyla karışık bir şokla boş arazide gözlerimi gezdirdim.Patlamadan dolayı kulaklarım uğulduyor ve hızla yere düştüğümüz için sırtım ağırıyordu.Pusat,hızla beni kendine çekip sıkıca sarılarak yere çektiğinde ikimizi birden yere düşmüştük.Patlamanın etkisiyle üstümüze toprak yağmıştı. Hala bana sıkıca sarılan adamın kollarından geri çekilip ona tutunarak hızla ayağa kalktığımda biraz başım döndü.Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.

''Herkes iyi mi?!''diye sordum arkama kısa bir bakış atarken.

''İyiyiz komutanım!...''sesini duyunca biraz rahatladım.

''Açık alanda durmayın,araçların bu tarafına geçin!''diye emir verdim.Patlama olunca hepsi araçların diğer tarafına geçmek zorunda kalmıştı ve açık hedef halindelerdi.Onlar aracın bu tarafına geçince bende kendime gelmiştim.Şok etkisini üzerimden attığımda yerini büyük bir öfke almıştı.Kalbim hiddetle çarpıyordu.Öndeki,benim bindiğim araca doğru hızla yürümeye başladığımda herkes korkuyla geri çekildi.Botlarımın taşların üzerinde çıkardığı ses kulak tırmalayıcıydı.Araca ulaştığımda bagaj kısmına geçip benim diğer silahı yerinden çıkardım. Kapıyı kapatmadan kendime siper ederek çantayı yere koyup,açtım.İçinden çıkardığım demir yığınına bakıp gülümsedim.Arkamdan ekibin fısıldaşmalarını duyunca yüzümdeki gülümseme büyüdü.

''Abicim,Yüzbaşı böyle güldüğü zamam çok fena tırsıyorum lan!..''

''Haklısın abicim,kadın amazon savaşçısı gibi..''

''Ne amazon savaşçısı lan!Elin gavurunu örnek veren aklına ben senin..Yekta Yüzbaşım,bildiğin öz be öz Asena işte!''

''Haklısınız beyler..''diyen nişanlımın sesini duyunca silahın parçaları elimde ona bakıp tek kaşımı kaldırdığımda,onun keyifle bana baktığını gördüm.Benim duyacağım kadar yüksek bir sesle;''O benim Asenam!..Düşmanın içine korku salan,bir bakışıyla yeri sarsan dişi kurdum.'' diyerek gülümseyerek bana göz kırptığında dudağımın kıvırılmasına engel olamadım.

''Lak lakı bırakın da bana yardım edin beyler!Deran,bana şu ayakları aracın ön tarafına yerleştir.''

''Emredesiniz Komutanım!..''diyerek yanıma gelip çantanın içindeki silahın ayağını aldı.Ben de elimdeki tüfeğin dürbünün ve namlusunu sıkıp,yerine oturduğundan emin oldum.Bu bebek ülkemizin ilk ürettiği uzun menzilli,keskin nişancı tüfeğiydi.En sevdiğim özelliği ise 1200 metredeki hedefe yaklaşık olarak 1,5 saniye de ulaşmasıydı.Bu demekti ki o şerefsizleri alnının çatıdan vurmam 1,5 saniye bile sürmeyecekti.Gözlerimi tepeye çevirip baktım.Bu mesafeden bir saniye içinde hedefi vura bilirdim.

ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin