52.BÖLÜM (1.PART)

1.1K 91 3
                                    

Çoklar diye korkma,

Azız diye çekinme..

                               JÖH

**********************************

Arazide sessizce ilerleyip dikenli tellerin yanına yaklaştığımızda teröristler görüş alanımıza girmişti. Tam önümüzdelerdi ve arkaları bize dönül bir şekilde duruyorlardı.
Karakolun etrafını çevirdiklerini zanneden on tane akılsız,bizim geleceğimizi hesap edemedikleri için şimdi korkudan titreyerek sonlarını bekliyorlardı.Silah seslerini duymuş olmalılardı.Açıkta durdukları için indirmek zor olmazdı.Düzlük bir arazide olduğumuz için kamufle olmamız sıkıntı oluyordu.Bunun için etrafa bakıp biraz düşündüm.İleride küçük bir tümsek dikkatimi çekti.Aklıma gelen fikirle yanımdaki dört askere döndüm.İkisine arka tarafı ikisine de ileriyi işaret ettim. Sürünerek hızlıca yerlerimizi aldık.
Küçük tümseğin arkasına geçip yere yatarak siper aldık.Belime taktığım diğer silahları çıkarıp şarjörünü kontrol ettim.Kolumu tümseğin üzerine yaslayıp nişan aldım ve ateş edeceğim anı beklemeye başladım. Hareketlendiklerini farkettiğim anda elimle askerlere işaret verdim ve o saniye mermileri üzerilerine boşaltmaya başladık.Dört tanesini ateş etmeye fırsat bulamadan tek tek indirdik.Diğerleri üzerimize ateş etmeye devam ederken biz yere yatıp bekledik.Biraz daha yanımıza yaklaşmalarını bekledim.Askerlere işaret verdiğim anda harekete geçtik.Ayağa kalktığım gibi bana doğru yaklaşan adamın bir adım önünde durup hızla namlusu bana dönük olan silahı tutup ters çevirip tam tur döndürdüm silahı elinden düşerken şaşkınlığından faydalanıp kolumu büküp dirseğimi yüzüne geçirdim.Yüzünden kanlar boşalırken hızla arkasına geçip tuttuğum kolunu sırtına bastırdığımda bağırmaya başladı.

''Bırak beni lanet kadın..''dediğinde kolunu daha da büktüm.

''Lanet olan birileri varsa o kesinlikle ben değilim.''dedim dişlerimin arasından.Diğer elini beline götürdüğünü gördüğüm anda silahımı başına dayayıp tetiği çektim.Yere düşen pisliğe bakıp yüzümü buruşturdum.Tertemiz toprağımızı pis kanıyla kirletmişti.Arkamı döndüğümde kafama dayanan silahla derin bir nefes aldım.Hiç vazgeçmiyorlardı yenilmekten..Adamın yüzüne alayla baktım ve bileğini tam tur yerinde döndürüp kırdıktan sonra elindeki silahı yere düşürdü. Ayağımı kaldırıp karnına sert bir tekme geçirdim.Adam acıyla yere serilmesine rağmen diğer silahını bana doğrultup ateşledi.Hızla yana kaydığımda mermi beni teğet geçti.Bende ona dönerek karnından vurdum.Kolunun yana düştü.Başımı kaldırıp ekibe baktığımda biri kişi dışında hepsinin etkisiz hala getirildiğini gördüm.Sağ ele geçirdiğimiz terörist ile birlikte karakola doğru yürüdük.Sınır karakolu olması nedeniyle çok güvenlikli bir ortam oluşturmuşlardı ama böyle önemli bir nokta için yeterli değildi.Döndüğümde bu konu Albay ile bu konuyu konuşmayı kafama not ettim.Karakolun sınırları içine girmemiz için kapıyı açtılar ve ele geçirdiğimiz teröristi hücrelerinin yerini tespit etmek için hemen güvenli bir yere aldılar.İçeri girdiğimizde anda karşımda dimdik duran yiğitlere gururla baktım.Koca kurt,Deli,Çaylak,Dadaş yan yana durmuşlardı.Arkalarında da ekibin geri kalanı vardı.Koca kurt yaklaşıp elimi tutup beni kendine çekip sarıldı.Hem görev arkadaşım hemde eski dostlarımdan biriydi.Aramızda en yaşlımız ve tecrübeli olduğu için ona Koca kurt diyorlardı.Bir kurt gibi düşmanın kokusunu bir km öteden alabilirdi.Geriye çekilip diğerleriyle de selamlaştık.

Koca Kurt ;''Nasılsın Deli Fırtına?''diye sorduğunda gülümsedim.

''Ben iyiyim çok şükür..Asıl sizi sormalı ihtiyar?Formdan düşmüşsünüz görüşmeli..''diye takıldığımda hepsi yüzünü buruşturdu.

Dadaş;''Ben size demiştim.Eğer bu haberi duyarsa kırk yıl dilinden kurtulamayız diye...'' dediğinde güldüm.Bu halime Kurt gözlerini kısarak baktığı fark ettim.

''Asıl sen formundan düşmüşsün Yüzbaşım!Biraz daha gecikseniz burada delik deşik olacaktık.''

Çaylağın dalga halleriyle dalga geçmesi üzerine Deli ensesine bir tane patlattı.

''Ahh!..Ne yapıyorsun abi ya..Beynim yerinden oynadı resmen.Sana hiç yakıştıramadım bu hareketi.Çık..çık..''diyerek ensesini ovuyordu.

''Olmayan bir şey akmaz Çaylak merak etme sen..Konuşmaya devam edersen bu sefer gerçekten pekmezini akıtacağım.''diye tehdit edince ''Tamam abi..''diye somurttu.Onların bu atışmalarını özlemiştim bana şu anki ekibi hatırlatmışlardı.İçimden dua ettim yakardım Allah'a onları korusun diye..

''Hadi içeri geçelim!..''diye seslendiklerinde düşüncelerimden sıyrıldım.Karakolun içine girdiğim her şeyin hala bıraktığım gibi olduğunu gördüm.Buradan ayrılalı neredeyse bir yıl olmuştu ama o kadar şey yaşadıktan sonra çok zaman geçmiş gibi hissediyordum.Koca Kurt'un yani Binbaşı'nın  odasına geçip oturduk.

''Çaylak dışarıda söylediği doğru formundan mı düşmüş gibisin.Sende bir haller var Yekta?''

''İyiyim dedim ya ihtiyar.''diye itiraz ettiğimde o keskin bakışlarıyla bakıp üstüne tek kaşını kaldırınca sıkıntıyla nefes aldım.Seni düşünen ve kollayan dostlar edinmek iyiydi hoştu ama bazen çok bunaltıcı oluyorlardı.

''İlla öğrenmeden rahat etmeyeceksiniz değil mi?''Başlarını sallamaları üzerine devam ettim.

''Tamam..Buralarda değildim.Bir kaç hafta önce saldırıya uğradık ve ağır bir şekilde yaralandım.'' dediğimde bana endişeyle baktıklarını gördüm.''Merak etmeyin şimdi çok iyiyim.Ankara'da ciddi bir tedavi gördükten sonra komutan bir müddet dinlenmem için ısrar edince memlekete gittim.O yüzden buraya geciktim.''Sözüm bittiğinde homurdanmalar,küfürler havada uçuştu.

''Kızım sen paratoner gibi belayı üzerine mi çekiyorsun,ne yapıyorsun?''

''Aslında bu sefer hiç bir şey yapmadım biliyor musun?Ekibime pusu kurmaya kalktılar onlara yetişmeye çalışırken her şey bir anda oldu.Ekibimi,kardeşimi ve sevdiğim adamın gözlerimin önünde ölmesindense canımı veririm daha iyi!..''diye kesin konuştuğumda sessiz kaldılar.İçimde tekrar ettim.ASLA!Asla bir daha aynı şeyi yaşamak istemiyordum.O gün benimde bu dünyada aldığım son nefesim olurdu.

''Bir dakika..Bir dakika!.Sevdiğim adam derken?''diye soran Dadaşa döndüm.

''Evet sevdiğim adam..Eee ve nişanlım..''dediğim hepsinin gözleri ayrıldı.Gülümseyerek yüzlerine baktım.

''Nişanlandın mı?!''

''Sen?!''

''Birini daha kaybettik beyler..''

''Helal olsun adam bizden hızlı çıkmış.''

Tepkilerini gülerek izlesem de araya girme ihtiyacı hissettim.Bunlara kalsa akşama kadar konuşurlardı.Bazen hatta çoğunlukla erkeklerin kadınlardan daha fazla konuştuğunu düşünüyordum.

''Hey ben buradayım farkındasınız değil mi?Çeneniz düştü yine..''

''Hayırlı olsun Yekta..Tebrik ederim..İnşallah yüzün hep böyle gülsün kardeşim..''diyen Koca Kurt'a teşekkür ettim.Sonra diğerleri de tebrik edince onlara da teşekkür ettim.Pusat'ın burada benim yanımda olmasını,dostlarım ile tanışmasını isterdim.Şimdiden özlemiştim onu..

Konuşmamız bittikten sonra sonraki adımı planlamaya ve hızlı bir şekilde hazırlanmaya başladık.Çünkü bu yapacağımız büyük çaplı bir operasyon olacaktı.

************************************

Selamlar canım okurlarım...

İki haftadır aşırı yoğun olduğum için ve bazı aksiliklerden dolayı bölüm biraz gecikti lütfen kusura bakmayın..

Şimdiden sizlere duyurmak istediğim bir şey var.Bu pazar sınavım olduğundan dolayı yeni bölüm Salı veya Çarşamba günü gelecek.Sizleri hiç bekletmek istemiyorum ama maalesef durum böyle gerektirdi.Bundan sonra ki haftalarda bölümler düzene oturacak merak etmeyin..

Anlayışınız ve sabrınız için şimdiden çok teşekkür ederim.

Görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın canlarım..İyi geceler!..

ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin