76.BÖLÜM

791 79 23
                                    

Selamlar güzel okurlarım..

Nasılsınız bakalım? Bayram öncesi ve sonrası herkes evde olduğu için biraz yoğun geçirdim o yüzden pek buralarda olamadım. Geçmiş bayramınız mübarek olsun canlarım. Birlikte geçireceğimiz nice güzel bayramlarımız olsun inşallah!..

Evett.. Biraz geçte olsa Yekta geldi.

Bakalım bu bölümde bizleri neler bekliyor?

Yorum ve oylarınızı merakla bekliyorum. 

Satır arasında da yorum yaparsanız çok memnun olurum canlar.

Bölüm müziğim; Resul Dindar / Sevdam ile Beraber

Görselde;  Bölüm afişimiz var.

İnstagram hesabımız;  duslerkitapligi3675 

***********************************

Vatan dedik gülüm!

Vatan, altında binlercesi yatan

Üstünde onlar için can veren yiğitlerin yandığı yerdir!

Her karış toprağında yürüdüğüm, koştuğum..

Havasını içime çektiğim, 

Ama o topraklarda çocuklarımın büyütemeden 

Uğrunda canımı verdiğim yerdir!..

******* 

Ölüm dedikleri bir candı

Biz binlercesini verdik!

Kan dediler  

Son damlasına kadar akıttık toprağa

Yeni fidanlara hep anlattık

'Bak burada yatandır senin Atan! 

Sen yaşa diye verdi can!

                                       duslerkitapligi

*********************************
   

Bir Türk için askerlik, ömür boyu süren bir hayat mücadelesidir. Doğumla başlar ve ancak şahadetle biter!.. Bizim tek yarimiz ölümdür!.. Yıllardan beridir koruduğumuz bu toprakların her bir köşesi kutsaldır bizim için. Çünkü bu toprakların altında yatar, vatanımızın esas sahipleri.. Vatanlarını kanlarıyla koruyarak bu dünyadan intikal edenlerdir şehadet mertebesine ulaşanlar.. Şimdi ise bizdedir sıra! Emanetlerine sahip çıkarak kanlarını yerde koymamaktır vazifemiz!.. 

Hastanede geçen yoğun günün ardından sonunda yatağımda dinleniyordum. Bütün gün yapılan tetkikler, testler sonucunda bir gece daha burada kalmama karar verilmişti. Omzumun arkasındaki parça çıkarılmıştı ama birkaç gün kolumu oynatmam yasaklanmıştı. Şimdi kolum sarılı bir şekilde göğsüme tutturulmuş ve bir kaç yerim daha bandajlanmış bir şekilde yatakta uzanıyordum. Pusat yan tarafa konmuş küçük ve rahatsız olduğu belli olan koltukta oturuyor ve inat ederek yanıma gelmiyordu. Doktora çıkmak istediğimi, iyi olduğumu söylediğimden beridir böyle surat asıyordu. Bir kaç saat önceki halinden eser yoktu. Yakışıklı yüzüne hasretle baktım. Onu öyle çok özlemiştim ki. Yanımda olmasına ve bana aşkla bakmasına ne zamandır hasret kalmıştım. Şimdi bana kızgın olsa da sürekli her hareketimi kontrol ettiğini ve gözünün üzerimde olduğunu biliyordum. Bana bakan ela gözlerindeki korkuyu, tedirginliği görüyordum.  Onu bırakıp gitmemden en az benim kadar korkuyordu. Hep ölümle burun buruna olmamız ikimizi de çok yıpratıyordu. Ama ikimizde bu yolu seçmiş ve buna gönül vermiştik. Çocukluğumdan beri istediğim tek şey buydu. Gözlerimin önünde yıllar önce yaşadığım o anlar belirdi. Askeri okula kabul edildikten sonra mutluluktan havaya uçan gencecik bir genç kızdım o zamanlar. Dedemlerin yanına köye gitmiştim ailemle birlikte. Bizimkiler gururla ''Ha bu bizum uşak  asker olacağ!'' diyerek beni akrabalara göstermişlerdi. Rahmetli dedemin bana bakarken ki gözlerindeki o parlama hala ilk günkü gibi hatrımdaydı. O gün hissettiğim sevgiyi ve gururu hiç unutmayacaktım. Köydekilerin ''Kizlar  askere mü gidermuş haç?'' dediklerinde dedem de onlara '' Ha bu vatan hepumuzundur! Uşağ kizdur erkektur denur mu ula! Benum uşağum ha bu toprağlardan o gavurlaru temuzleyacek Allahun iznuylan! ''diyerek onları susturmuştu. Elinde büyümüştüm tabi nasıl iyi atış yaptığımı orduya girmek nasıl çalıştığımı biliyordu. Umurla evlenmeden önce vefat ettiğinde kalbimde ilk boşluk oluşmuştu. Hayatımdaki büyük çınarımı kaybetmenin sızı hala ilk günkü gibi içimdeydi. Onu son görüşümde benden istediği son şeyi hala yerine getirememiştim. Yan tarafta duran elimi istemsizce karnıma götürdüm. Umutla beklediğim bebeğim de o koca yürekli adam gibi beni bırakıp gitmişti. Şimdi ise bir daha anne olur muydum onu bile bilmiyordum. Hayat bana başka bir seçenek sunmamıştı. Asker olmak beni ben yapan şeydi. Çektiğim onca acıya rağmen bırakmadığım savaştığım tek şeydi. Onu anlıyordum ama bu yola çıktığımda her şeyi göz alarak çıkmıştım. Tıpkı onun gibi bende bu yola baş koymuştum. Gözlerimi karnımın üzerinde duran elimden örtüyü sımsıkı tuttuğum için beyazlamış parmaklarımdan zorlukla çektim. Buğulu gözlerle sevdiğim adama dönüp baktığımda pencereden dışarı baktığını gördüm. Örtüyü üzerimden hızla çekip ayaklarımı yataktan aşağı indirdim ve elimdeki serumun demir çubuğuna dayanıp ayağa kalktım. Arkamdaki hareketliliği fark etsem de hiç oralı olmadım. Hemen gelip belimden destek oldu.

ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin