50.BÖLÜM

1.5K 117 5
                                    

Merhaba canlarım..

Hepiniz yeni bölüme hoş geldiniz ENFAS ailesinin güzel üyeleri..

Görüşmeyeli nasılsınız?

Umarım çok iyisinizdir.

Lafı fazla uzatmadan sizleri bu heyecan ve aksiyon dolu bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar!..

Yorum ve Oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim..Yorumlarınızın benim için ne kadar değerli olduğunu biliyorsunuz.

Bölüm müziği; Ahval - Adım Vatan

************************************

DAĞLAR

Başım dağ saçlarım kardır,
Deli rüzgarlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.

Şehirler bana bir tuzak,
İnsan sohbetleri yasak,
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.

Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Göğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır.

Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Elleri bana gönderin:
Benim meskenim dağlardır.

Bir gün kadrim bilinirse,
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır.

Sabahattin Ali

************************************

Aldığım emirlerden sonra sessizce elimdeki telefonu kapattım ve karşımda duran Pusat'ın yüzüne bakakaldım.Onunda benim gibi kaşları çatılmıştı.Gözlerinde endişe vardı.

''Ne oldu Yekta?Kötü bir haber mi?''diye sorduğunda sıkıntıyla nefes aldım.

''Albaydı...Göreve çağırıyor.Bu gece bir kaç bölgeye saldırı olacağına dair istihbarat almışlar.''dediğimde sinirlenerek küfretti.

''Hay ben böyle işin!..Nereye saldıracakmış şerefsizler?''diye sorduğunda yüz ifademden bir şeylerin ters gittiğini anladı.

''Ne?Ne oldu?''

''Yüksekova'daki Hudut Karakolunda çatışma başlamış...''

''Ve?''

''Sıradaki bizim karakolmuş.''dediğimde sinirden alnındaki damarlar ortaya çıkmaya başladı.

''Kahretsin!..Hemen yola çıkmamız lazım..''diye bağırdı.Bir eliyle ensesini sıkarak etrafında döndü sonra da bana yaklaşıp elimden tuttu.Birlikte hızlı ve sesiz bir şekilde yokuş aşağı inip eve doğru yürüdük.İkimizinde içinde fırtınalar kopuyordu.Oraya zamanında ulaşamazsak olacak olanların düşüncesi bile yüreğimizi sıkıştırıyordu.Eve yaklaştıkça buna onun yanından ayrılacak olmamın ve birazdan söyleyeceklerimin sıkıntısı da eklendi.Kabul etmeyeceklerdi belki ama emir büyük yerdendi.Nenemin evinin önüne geldiğimizde daha da gerildim.Elimi tutan büyük ve sıcak ele hayata tutunur gibi sıkıca tutundum.Omzuna dayandım ve yürümeye devam ettim.

Baharda olmamıza rağmen hava oldukça serindi.Yine de güzel, güneşli bir gündü ve bizimkilerde bahçede bu güzel havanın tadını çıkarıyorlardı.Nenem ile Utkan kara lahanaların içinde bir şeylerden uğraşıp birbirleriyle didişiyorlardı.Babam ve annemde masada oturmuş sohbet ediyorlardı.Bizim bahçeye hızla girdiğimizi görünce hepsi bize döndü.Masaya yaklaştığımızda Utkan'da hemen yanımıza geldi.Duruşumuzda bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı.

ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin