Selamlar can okurlarım...
Yeni bölümden hepinize merhabalar!
Şu sıralar aşırı yoğun geçirdiğim için bölümlerde aksamalar oldu.Kursa başladım ve yeni programım daha yeni yeni düzene otuyor.Sizleri beklettiğim için kusura bakmayın lütfen canlarım.
Bu bölümde kaldığımız yerden aksiyona devam ediyoruz.Bakalım ekibimiz neler yapmış.
Hazırsanız başlayalım o zaman..
Keyifli okumalar!..
Yorum ve oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim.
Görselde;ASKERLERİMİZ VAR!
Bölüm müziği; Murat Evgin - Şehit / Açıl Ey Gökyüzü Şehit Geliyor şiiri
************************************
Helikopterin kapını kapatmadan önce durdum ve başımı çevirip arkamda duran dostlarıma son kez baktım.Hepsi hazır ola geçip asker selamı verdiğinde gülümseyerek bende elimi alnıma götürüp asker selamı verdim ve daha fazla oylanmadan kapıyı çekip kapattım.Yerime geçip oturdum.Çantamı ayaklarımın yanına yere koydum.Başımı yan tarafımda soldaki pencereden dışarıya bakıp derin bir nefes aldım.Sarsılarak havalandık ve yeterince yükseldikten sonra askerlerimizin üstünden dönerek dağlara doğru uçmaya başladık.Aşağıdaki arkadaşlarımız git gide küçülerek gözden kayboldu.Üzerinden geçtiğimiz karlı dağlara,ilerideki ovaya baktığımda orada bizi hangi tehlikelerin olduğunu bilmemek canımı sıktı.Yapılan operasyonu başarıyla gerçekleştirmiş düşmanı etkisiz hala getirmiş olsak da eve zaferle dönmüyorduk.Onlardan kaç tane eksildiği umurumda değildi.Bizden bir can gitmişti!Canıyla,kanıyla savaşmış gencecik bir yiğit daha vermiştik kara toprağa.Gökyüzünü kaplayan beyaz bulutlara baktım içimdeki hüzünle...Orada,en yüksekte şehitler mertebesindeydi artık kardeşim...Bu dağlarda uyuyan binlerce kardeşimizin atalarımızın yanına gitmişti.Gözlerimi elime çevirdiğimde avuçlarımda kalan izlere baktım acıyla.Dostumun kurumuş kanı avuçlarımdaydı.Askeriyede daha birer öğrenciyken ki konuşmalarım,grupça çarşıya çıktığımızda gezdiğimiz yerler,yaptığımız espirileri hatırlayınca boğazım düğümlendi.O büyük ve güzel dostlarım olan gruptan kaç kişi kalmıştı ki geriye..Bir çoğumuz toprağın altındaydı.Kalanlar ise benim gibi yüreğindeki yaralarla savaşmaya devam ediyordu.Şehit olmadan önce yolda onu taşırken söylediği sözler geldi aklıma.. Yapamayacağım sözler istemişti benden.Onun evine,baba ocağına nasıl giderdim?Nasıl ailesine,eşine böyle bir haberi verebilirdim ki!..Yapamazdım.Eşine,Beyza'ya böyle bir şeyi nasıl söylerdim.Şimdi bindiğimiz helikopter verdiğim talimatlar doğrultusunda,Şırnak'taki sınırdan uzaklaşıp Bitlis'e doğru uçuyordu.Ve ben hala ne yapacağımı bilmiyordum.Onu son kez buradan uğurlamıştım.Cenaze törenine katılamadan görevimin başına geri dönmem gerekiyordu.O yüzden ona son borcuma yerine getirmeliydim.Yüreğimi bir el tutup sıkıyordu.Bir eş olarak da bir anne olarak da aynı acıları yaşamıştım.Benim yüreğimdeki yangın sönmemişti.Onlarında yüreğindeki acının hiç geçmeyeceğini biliyordum.Ailesi mutlu,huzurlu yaşayabilsin diye savaşmıştı dostum.Ama şimdi çocukları yetim,eşi ise dul kalmıştı.Yüreğimi yakan acıyla elim göğsüme gitti.Avucumun içine aldığım kolye ile burnum sızladı.Ama göz yaşlarımı içime atıp oturduğum yerde dimdik durdum.Karşımda oturan askerlerin gözlerinin üzerimde olduğunu biliyordum.Ben pilota talimat verirken önce hastaneye gidelim deseler de onları dinlemedim. Helikopter Bitlis'teki askeri sahalarımızdan birine iniş yaptığında bütün eşyalarımızı bırakıp komutanlığın binasına girdik.Oradaki komutanlar hızla yanımıza koşturup bizi karşıladılar.
''Hoş geldiniz Yüzbaşı!..''diyerek karşımda duran komutlardan biri elini uzattığında elini sıkmadan öylece durdum.Sadece tüm ciddiyetimle selam verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENFÂS (Yeniden doğ kalbim!)
ActionDoğu'da görev yapan genç bir kadın ve ekibinin mücadele dolu hayat hikâyesidir... Soluksuz bir aksiyona var mısınız?! Hepinizi bekliyoruz!!! NOT:TÜM TELİF HAKLARI SAKLIDIR!... HERHANGİ BİR ŞEKİLDE KOPYALANMASI YASAKTIR!!...