Bölüm 26

205 15 8
                                    

PERA - GİZ (Bölüm Demir'denken dinleyin, eminim seveceksiniz :D)


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

DEMİR ERTÜRK

Ben Demir Ertürk. Soğuk, sert, hırslı, az konuşan, gülümsemeyen, kimine göre kibirli, soğukkanlı, çalışkan, kendinden emin... Emin... Hayır, artık değil. Artık hiçbir şeyden emin değilim. En çok da kendimden emin değilim.

Hiçbir şeyden emin olamamak garip bir his. Hissettiklerini hissetmiyormuş gibi davranmaksa zor. Daha zor olansa ne hissettiğinden emin olamamak. Değişiyorum, farkındayım. Eski Demir değilim artık. Bunu yapansa... Ada. Ada Soysal.

Ada benim bu hayattaki imtihanım sanki. Söz dinlemez, kural tanımaz. Her zaman kendi bildiğini okur, daima burnunun dikine gider. Kimsenin söyleyemeyeceği şeyleri o söyler bana. Gözlerimin içine baka baka söyler. Öyle bir söyler ki hem de...

Gözlerimi kapatıp başımı soğuk fayansa yasladım. Ilık su başımdan aşağıya akarken yumruklarımı sıktım. Bey demişti. Demir Bey demişti bana. Bazen sabrımı zorluyordu. Aslında o benim her zaman sabrımı zorluyordu ama... Kahretsin! Ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin uzaklaşamıyordum ondan. Dengesizdi. Bir dakikası bir dakikasını tutmuyordu. Belaydı ve ben bu belaya deli gibi çekiliyordum.

Sakinleştiğimi hissedene kadar suyun altında kaldım. Sakinliğimi sürdürmem gerekiyordu. Çünkü onu konuşturup derdini öğrenmeliydim. Bunun içinse bana büyük bir sabır gerekiyordu. İnatçı keçinin tekiydi.

Altıma kot bir pantolon geçirirken onu nasıl konuşturmam gerektiğini düşünüyordum. Canı konuşmak istemediğinde sadece dalga geçiyor, geçiştirmeye çalışıyordu. Onunla neden uğraştığımı bile bilmiyordum. Sadece Güven abi istediği için miydi ona olan ilgim, yoksa stajyerim olduğu için mi her şeyini bilmek istiyordum?

Yakında stajı tamamen bitecekti ve o zaman onu bir daha görmeyecektim. Neden bu düşünce benim canımı sıkıyordu. O benim stajyerimdi. Sadece stajyer...

Başımı iki yana salladım. O benim, yarım kadar olmasına rağmen mafya babalarına benden önce kafa tutan stajyerimdi. O benim için hayatını tehlikeye atan stajyerimdi. O benim... Derin bir nefes aldım. "O benim öpmek üzere olduğum stajyerimdi."

Dolabı açıp tişörtlerin olduğu kısımdan koyu renk bir tişörte uzandım. Duyduğum sesle elim havada kalırken dinledim. "Ada!"

Ses gelmedi. Odanın kapısını açıp bir kere daha seslendim. "Sakar!"

Yine ses yoktu. Dişlerimi sıktım. Eğer yine beni dinlemeyip gittiyse.... Odadan çıkıp salona baktım. Yoktu, gitmişti. Bunu o istemişti. Peşinden gidecektim. Eve gitmiş olsa da umurumda değildi. Gerekirse kapısına dayanacak, bu defa söz dinlememesinin hesabını soracaktım.

Arabanın anahtarlarını almak için odama girerken çalışma odasının ışığının yanık olduğunu gördüm. Odaya girerken kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Sandalye yerdeydi ve... "Ada?" Yavaş adımlarla içeri girdim ve onu gördüm. Masanın arkasında, yerde yatıyordu.

BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin