Bölüm 50

134 8 0
                                    


Bavuluma koyacağım şeyleri ayarlarken bir yandan da geç kalmamak için saatimi kontrol edip duruyordum. Peri'yle Kaan hakkında konuşmak için buluşacaktık. Tabi Peri henüz bunu bilmiyordu.

Bir titreşim sesi duyunca bavulumun yanından kalkıp yatağımın üzerine gelişigüzel bir şekilde fırlattığım telefonuma baktım. Yüzümü anında bir gülümseme kaplamıştı. "Görüntülü arama ha?"

"Gergin bir gün geçiriyorum." dedi Demir kravatını gevşeterek. "Yüzünü görmem gerekiyordu."

"Bir sorun yok değil mi? Yorgun görünüyorsun."

"Yorgunum." İç çekti. "Bugün babam geldi. Yeniden işlerin başına geçmek istiyor."

"Bu senin için iyi bir şey değil mi? Sen zaten şirkette olmak istemiyordun."

"Evet ama..." Demir'in konuşması odasındaki telefonun çalmasıyla bölündü. Kaşlarını çatıp beklemem için parmağını kaldırarak telefonu açtı. Birkaç saniye dinledikten sonra bıkkınlıkla gözlerini kapatıp açtı. "Geliyorum abi birazdan."

Telefonu kapatıp yeniden yüzünü bana döndü. "Güven Bey miydi arayan?"

"Evet, odasına çağırıyor."

"Neler oluyor Demir?"

Ofladı. "Babam şirketteki yerini yeniden istiyor. Güven abi eğer başa babam geçerse ortaklığın biteceğini söylüyor. Şirkette benim kalmaya devam etmemi istiyor."

İki şey arasında kalmak. Bu Demir'in kaderi gibi bir şeydi. "Ne yapacaksın?"

"Düşünmek için müsaade isteyeceğim."

Başımı salladım. "Seni mutlu edecek neyse ona karar ver. Ben hep senin yanında olacağım."

Elini saçlarının arasından geçirdi. "Bir an önce yarın olsun istiyorum Ada. Gidelim, uzaklaşalım istiyorum bu şehirden. Sadece sen ol yanımda."

Gülümsedim. "Evet, ben de hemen yarın olsun istiyorum. Seninle daha önce hiç yolculuk yapmadık."

Bu defa o da gülümsemişti. "Evet, yapmadık. Sen kesin uyursun."

"Sen de kesin hep mola verip bir şeyler yemek istersin."

Gevşettiği kravatını tek eliyle sıkılaştırıp ayağa kalktı. "Yapmam gereken bir görev var. Yeniden konuşuruz."

Ben de ayağa kalktım. "Benim de yapmam gereken bir görev var."

"Peri'yle mi buluşacaksın?"

"Of! Hemen yarın olsun." diye söylendim başımı geriye atarak. Sanki bir anda zaman ileriye akacak ve gözlerimi açtığımda yola çıkmaya hazır olacaktık.

Kısık sesle güldü. "Bavulunu hazırladın mı?"

"Bohçanı hazırladın mı der gibi oldu?" dedim gülerek.

Kapıya doğru yürürken hala konuşmaya devam ediyordu. "Eğer seni kaçırmamı istiyorsan açıkça söylemen yeterli. İmaya gerek yok."

"Avukat... Babam izin veriyorken, her şey bu kadar yasalken neden sürekli illegal şeyler peşindesin?"

Dudakları yukarı doğru kıvrıldı. "Macera arıyorum."

"Tamam, madem bu kadar isteklisin macera yaşamaya, yarın sana kaçmışım gibi davranacağım."

İşte bu defa onu gerçekten neşelendirmiştim. İçten bir kahkaha attı. "Ada Soysal ben seninle ne yapacağım?"

Telefonu kapattıktan sonra üzerimi değiştirip Peri'yle buluşmak için evden çıktım. Onu Kaan hakkında uyaracaktım. Eğer beni dinlemezse daha fazla üstelemeyeceğime ve bu konuya bir daha karışmayacağıma Demir'e söz vermiştim. Ben sadece arkadaşlık görevimi yapacaktım.

BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin