Bölüm 65

103 8 2
                                    

Yalanın ömrü ne kadardı? Anlaşılan benimki pek de uzun değildi. Daha yirmi dört saat bile olmadan yakalanmış, yargılanıyordum bile.

"Neden yaptın bunu? Neden bana yalan söyledin? Eğer istemiyorum deseydin..."

"Israr edecektin!"

"Seni mutlu etmek için çabalıyorum ben Ada."

"Senden böyle bir şey isteyen mi oldu? Benim iyiliğim, benim mutluluğum, benim iyileşmem. Sizden böyle bir şey istemedim ben."

Kerem öfkeyle ellerini saçlarının arasından geçirdi. Onu ilk defa bu kadar öfkeli görüyordum ama umurumda olmadığını hissettim. Bana bağırması da öfkeden alnındaki damarın hareketlenmesi de umurumda değildi.

"Sırf beraber kahvaltı yapalım diye sabah sabah teyzenin evinden seni almaya gittim. Ama bir de ne öğrendim teyzen birkaç gündür seni hiç görmemiş, o da benimle doğum günü partisine geldiğini sanıyormuş. Sen zor durumda kalma diye yalan söylemek zorunda kaldım. Saçma sapan bir şeyler uydurdum. İnandı mı bilmiyorum bile."

Kollarımı göğsümde kavuşturdum. "Teşekkür mü etmemi istiyorsun?"

"Hayır, neden böyle yaptığını bilmek istiyorum ben."

"Canım partiye de gitmek istemedi, yemeğe de gitmek istemedi. Sadece evde oturmak istedim." dedim sert bir sesle.

Kollarını iki yana açtı. "Tamam, söylemen yeterliydi. Ben de gitmezdim, yanına gelirdim."

"Yalnız kalmak istedim! Oldu mu?"

"Neden peki?" diye sordu Kerem yorulmuş gibi bir sesle.

"Ablan anlatmadı mı?"

Gözlerini devirdi. "Ada artık şu paranoyandan vazgeç. Ablamla terapin hakkında konuşmuyoruz. Bana hiçbir şey anlatmıyor."

Kaşlarımı kaldırdım. "Tamam, o anlatmıyor. Peki sen bir şey sormuyor musun ona?" Gözlerini kaçırınca başımı salladım. Biliyordum. "Ne sordun ona?"

"Ada lütfen..."

Omuzlarımdan tutmaya çalışınca ellerini itekledim. "Ne sordun?"

İç çekti. "Sence?"

"Demir'i mi?"

Başını olumlu anlamda salladı. "Evet, aranızda nasıl bir ilişki olduğunu sordum. Ama bana hiçbir şey anlatmadı."

"Neden onu merak ediyorsun?"

"Sana ne yaptığını bilmek istiyorum. Seni bu hale o getirmiş."

"Teyzem mi diyor bunu?"

Cevap vermedi ama bir cevaba da ihtiyacım yoktu. Ayça Hanım gibi teyzem de halledemediğim tek konunun Demir olduğunu düşüyordu. Ve teyzem bu konuda tamamen Demir'i suçluyordu. Stajyeri olduğum halde bana yaklaşması dahil her şeyin suçunu Demir'de buluyordu.

"Demir bana hiçbir şey yapmadı." dedim düz bir sesle.

"Onu hala seviyorsun değil mi?"

"Git Kerem."

"Ona aşıksın."

"Kerem!" Öyle bir bağırmıştım ki boğazımın yırtıldığını hissettim. Aynı anda ona tokat atmak için de elimi kaldırmıştım ama Kerem bileğimden yakalayarak ona vurmamı engelledi ve hiçbir şey söylemeden beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

Lanet olsun ki ağlamaya başlamıştım. Onu iteklemeye çalıştım. "Git."

Kollarını daha sıkı doladı. "Özür dilerim."

BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin