Bölüm 13

328 14 1
                                    



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her zamanki gibi buluşma yerine yarım saat önceden gelmiştim. Melis ve Bora'yla buluşacaktım. Melis'le okul içinde arkadaşlığımızı ilerletmiştik. Ders aralarında beraber takılmaya da başlamıştık. Bugün de hem Melis'le Bora'yı tanıştıracak hem de onlara hediye seçiminde yardım edecektim. Melis, kardeşi Anıl için bir doğum günü sürprizi yapmayı planlıyordu ve onun için hediye alacaktı. Bora'nın da babasının isteği üzerine Lara'ya bir hediye alması gerekiyordu. İkisi de bugün için benden yardım istemişti. Ben de birlikte buluşmayı teklif etmiştim.

Oflayarak telefonumdan saate baktım ve gözüm tarihe takıldı. "O kadar oldu mu ya?" dedim kendi kendime. Staja başlayalı bugün tam yirmi yedi gün olmuştu. Zaman gerçekten hızlı akıyordu ve ben içine düştüğüm bu yoğunlukta hiçbir şeyin farkına bile varmıyordum. Okul, staj, çekim, sürekli bir koşuşturmacanın içindeydim. Evet, çekimler başlamıştı. Birkaç eksik olduğu için söylenilen tarihten bir hafta geç başlamıştı ama başlamıştı. Demir Bey de çekime gittiğim tüm günler söz verdiği gibi yanımda olmuştu.

Bu arada Bora'yı Demir Bey konusunda ikna etmek sandığımdan kolay olmuştu. İlk önce onun benimle geleceğini söylediğimde şaşırmıştı, garipsemişti. Neden olduğunu sormuştu. O ana kadar bunu düşünmemiştim ama gerçekten benimle gelmesi ilginçti. Yine de Bora'nın yanında benimle gelmesi çok normal bir şeymiş gibi davranmıştım. Kendimce mantıklı açıklamalar yapmıştım ama bir yandan da düşünmeden edememiştim.

Gerçekten ona neydi? O, sadece yanında stajımı yaptığım bir avukattı o kadar. O kadar mıydı? Hayır, o kadar değildi. Yanında olduğum süre boyunca ne o normal bir avukat olmuştu ne de ben normal bir stajyer olmuştum. Bizim aramızda avukat- stajyer ilişkisi yoktu. En basitinden birbirimizin suratına bas bas bağırabiliyorduk biz. Bizden başka kim mafyaların evine girebiliyor, gardırobunda saklanabiliyordu ki?

Demir Bey de Güven Bey de alışılmışın dışında olan davranışlarıyla kafa karıştırıyorlardı. Yine de her şeye rağmen Demir Bey'e güvenebileceğimi hissediyordum. Güven Bey hakkında ise nötrdüm. Onunla ilgili herhangi bir karar veremiyordum.

BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin