Bölüm 11

339 17 0
                                    


Demir Ertürk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Demir Ertürk

Hikmet Koçak gittikçe daha çok ısrarcı oluyordu. Bu Demir için sorun değildi. Yalan söylemiyordu. Babasının nerede olduğunu gerçekten bilmiyordu. Umurunda da değildi zaten. Hikmet Koçak'ı da bir şekilde idare ediyordu ama adam, şimdi anlamsız bir şekilde stajyerine takmıştı. Sakar'a.

Bu kız neden Hikmet Koçak'ı bu kadar ilgilendirmeye başlamıştı bir anda onu da anlayamıyordu. Ada haklıydı. Onun Hikmet'in ilgisini çekebilecek bir hayatı yoktu. Belki de sadece Demir'i tedirgin etmek için Ada'yla ilgilenmeye başlamıştı. Belki de gerçekten onunla ilgili, Demir'in bilmediği bir şeyler biliyordu. Bu Demir'in bir süredir aklını kurcalayan bir şeydi. Ada'yla ilgili bilmediği bir şeylerin olduğunu hissediyordu. Güven Bey de garip bir şekilde Ada'yla ilgileniyordu. Sık sık Ada'nın nasıl olduğunu soruyordu Demir'e. İşle alakalı da değildi sadece soruları. Şirkete stajyer kabul etmemek en başta onun fikriyken bir anda Ada konusundaki ısrarı daha en başta Demir'i şaşırtan bir şeydi. Daha önce bu konunun üzerine bu kadar düşmemişti ama bugün Hikmet Koçak da böyle konuşunca Güven Bey'le Ada'yla ilgili konuşmaya karar vermişti.

Ada'nın bir anda hayatının içine nasıl girdiğiniyse hiç anlayamamıştı. Sadece bir stajyerdi. Öyle kalması lazımdı ama kalmamıştı. Kimseyi sokmadığı hayatına, o bir şekilde dahil olmuştu. Demir onun için endişeleniyordu. Tehlikenin ortasına düşmüştü bir anda. Gitmesini söylemişti ama gitmemişti. İşi her zaman olduğu gibi şakaya vurmuştu. Gitmemekte kararlı olduğunu göstermişti. Aslında Demir, onun hemen gideceğini düşünmüştü. Onun en başından beri başka bir yerde staj yapmak istediğini biliyordu ama Sakar düşündüğü gibi davranmamıştı.

Keşke gitmesi için ısrar etseydim, diye düşündü. Israr da etmemişti. Neden ısrar etmemişti ki? Kendi yüzünden Ada'nın başına bir şey gelmesinden endişe duyuyordu.

"Hoş geldiniz Demir Bey." dedi sekreter gülümseyerek.

"Güven Bey odasında mı?"

Kadın zarif bir şekilde ayağa kalktı. "Odasında. Geldiğinizi haber vereyim mi?"

"Gerek yok."

Hızlı adımlarla Güven Bey'in odasına yürüdü. Kapıyı çalıp birkaç saniye bekledikten sonra içeri girdi. Güven Bey onu görünce elindeki her neyse çekmeceye bırakıp gülümsedi. "Bu ne sürpriz? Hoş geldin Demir."

"Merhaba Güven Bey. Vaktiniz var mı?"

"Gel gel. Var tabi vaktim." Demir, hafifçe başını sallayıp gergin bir ifadeyle içeri girdiğinde Güven Bey, babacan bir tavırla arkasına yaslandı. "Biliyorsun yalnızken bey demene gerek yok. Oğlum sayılırsın sen benim. Geç otur."

Demir, Güven Bey'in karşısına oturdu. Güven Kozcu yalnızca babasının şirket ortağı değil aynı zamanda en yakın arkadaşıydı. Demir, babasıyla iyi geçinemezdi ama Güven Bey'le iyi anlaşırdı. Ona saygı duyardı.

BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin