XXVI. Memnuniyet & Topal kedi

13.5K 662 16
                                    

Tanrım, gerçekten yardıma ihtiyacım vardı.

Erkek arkadaşım aşağıdayken, benim burada yaptıklarım kabul edilir gibi değildi. Bunca zaman, Damien'le birlikte olduğum halde flörtleştiğim onlarca erkek olmuştu fakat hiç bu kadar ileriye gitmemiştim. Bu, reddedilmez şekilde sadakatsizliğin tanımıydı.

Hızlıca kucağından kalkıp odanın ondan en uzak köşesine gittiğimde, biraz önce hissettiğim baş dönmesi yerini utanca bırakmaya başlamıştı. Elimle kapıyı işaret ederek, ''Çık dışarı.'' dedim.

Oturduğu yerden bana bakmaya devam etti. Onu, ilk defa yüzünde o her zamanki alaycı sırıtışı olmadan görüyordum. Buna alışkın değildim. ''Çık dışarı.'' diye tekrarladım. Kral olması umrumda değildi. Dışarı çıkmasını söylüyorsam, bunu yapmalıydı.

Bir saniye sonra tam önümde olması, beni ürküttü. Vampirlerin gözle görülemeyecek kadar hızlı hareket edebilme güçlerine lanet okudum. Hiçbir zaman buna hazırlıklı olamıyordum.

''Korkuyorsun, değil mi?'' diye sordu sakince. Gözleri benimkileri yeniden esir almıştı. ''Karşımda güçsüz düşmekten korkuyorsun?''

''Ben hiçbir şeyden korkmam.'' Kelimeleri vurgulayarak söyledim. Neden sadece siktir olup gitmiyordu?

Bembeyaz vücuduyla tezat oluşturan pembe dudakları hafifçe kıvrıldı. ''Benden bu kadar nefret etmene rağmen, beni gizliden gizliye istemene bayılıyorum. Söylesene, nasıl yapıyorsun?'' Cevabı gerçekten bilmek istiyor gibiydi. Yumruklarımı sıktım.

''Seni istemiyorum. Senden sadece nefret ediyorum. Hatta, en çok senden nefret ediyorum.''

Yüzündeki ifadeyi bozmadı. ''Dilinin söylediğini kalbin onaylamalı, kedi kız.'' Parmak uçlarını belli belirsiz saçlarıma dokundurdu. ''Benimle ol. Sen ve ben dışında, kimsenin bilmesi gerekmez. Aileni bulur, ve türünü rahat bırakırım.''

Ağzım şaşkınlıktan istemsizce aralandı. Sinirden kızardığıma emindim. Konuşmadan önce, zorlukla yutkundum. ''Bu bir anlaşma mı? Senin sürtüğün olmayı kabul edeceğimi mi düşündün?'' Ses tonum gittikçe yükseliyordu.

Kafasını iki yana salladı. ''Bu bir sır. İkimiz arasındaki bir sır. Sürtüğüm olmanı istemiyorum, benimle anın tadını çıkarmanı istiyorum. Daisy, bunu yapmayı sevdiğini biliyorum. Ve sen de, seni memnun edebileceğimi biliyorsun. Her konuda.''

Bir nefes mesafesi kadar yakınımdaydı ve ben soluk almakta zorlanıyordum. ''Neden ben?'' diye sordum. Yatağını süsleyebilecek sayısız kız varken, neden beni istiyordu?

***   ***   ***

Adrian'ın bakış açısından,

''Neden ben?'' diye sordu. Cevabı ben de bilmiyordum. Bildiğim tek şey, bana ait olmasını istediğimdi. Bu kedi-kız'ın, benimle olmasını istiyordum.

''Sadece düşün. Sana neler verebileceğimi düşün. Binlerce yıldır hayattayım, Daisy. Ayak bastığın her yere sahibim. İnsanlar ve diğer tüm doğa-üstüler benim emrimde. İsteseydim, seni şimdiye kadar çoktan becerirdim. Fakat istediğim şey, bu değil. İstediğim şey sana bunlardan daha fazlasını vermek.'' Her şeyin tek sahibi olmaktan sıkılmıştım. Tek gecelik ilişkilerden, insanların benden korkmasından, her kızın kendini bana sunmasından bıkmıştım. Daisy'de farklı olan şeyler vardı. İçindeki tutkunun parlak kıvılcımlarını hissedebiliyordum ve o kıvılcımları alevlere dönüştürebilirdim. Tüm bunları yapabilmem için bana izin vermesini istiyordum.

PHENOMENALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin