Selâm çıraklarım, nasılsınız?
Birlikte yol aldığımız sürece benden iyisi yok:D
Hadi bakalım, yıldızı patlatın satır aralarına yorumlar bırakın:D
Telli'nin Anlatımıyla
Ciyaklayan kapı zilini duyunca ben panikle dış kapıya yöneldim. Bu arada annem de mutfak kapısında belirdi.
"Eyvah, baban uyanacak," dedi eliyle ağzını kapatarak.
"Geldim, geldim!" deyip ciyaklayarak çalan kapı zilinin aksine kapıyı usulca açtım.
"Kız yavaş ol arkandan kovalayan mı var?" dedim elini hiç kaldırmadan kapı zili üzerinde basılı tutan Şule'ye
Şule, şaşkınca eline baktı. "Ay ben elimi zilin üzerinde unutmuşum. Canım, kusura bakma ya!"
"Kusur değil de babam uyuyor. Bugün gece çıktı taksiye ondan panikledim. Biliyorsun uykusunu almadan uyanırsa çok huzursuz oluyor."
Şule'yi evin içine buyur edip tam yönümü salona doğru dönmüştüm ki, babamın çoktan uyanıp yatak odasının kapı pervazına yaslanıp bizi bir kaşık suda boğacakmış gibi baktığını gördüm. Şule ile ben tırsak adımlarla salona doğru yürürken babam, "Nereye?" diye sordu imalı bir ses tonuyla.
Ben, "Şey!" dedim.
Şule'de beni taklit ediyormuş gibi "Şey" diyerek hafifçe yutkunduktan sonra:
"Sami amca, ben dalgınlıkla peş peşe basmışım kapının ziline. Uyuduğunu bilmiyordum. Uyandırdığım için özür dilerim!" Özür dilerken mümkün mertebe babamın yüzüne bakmamaya gayret ediyordu.
Biz başımız önde salona geçmeye hazırlanırken babam, "Nereye?" diye sorusunu tekrarladı.
Sesinde öfkeli bir aslan kükremesi yüzünde sert bir ifade vardı. Kaşlarını çatmış ve donuk bakışlarını Şule'nin "süt dökmüş kedi" mahcubiyetini yaşayan yüzüne sabitlemişti.
Biz ikimiz bakışlarımızı nereye kaçıracağımızı bilemezken babam, daha fazla kendini tutamamış olacak ki, yüzünün sert ifadesi yerini gülümsemeye bırakmıştı. "Nereye, diyorum Şule kızım, bir merhaba bile etmeden nereye?"
Şule, anında mod değiştirerek, "Sami amca, ben şey sandım!" deyip gidip babamın elini öptü.
Babam, "Ne sandın?" diye sordu.
"Şey, yani bize kızdınız sandım."
"Söyle bakalım ben ne zaman kızdım size?"
"Hiçbir zaman!"
"Biraz katı kurallarımın olduğu doğrudur ama o kurallar da yine sizlerin iyiliği için konulmuş kurallardır."
Babamın yumuşak tavrını gören arkadaşım bana bakıp muzipçe göz kırptı. Şule bu, sanırım bir çıkış yolu bulmuştu.
"Sami amca!" dedi beyaz teninde siyah inci gibi parlayan gözlerini kırpıştırarak.
"Buyur kızım!"
"Biz arkadaşlar toplandık bugün gündüz matinesine sinemaya gideceğiz . Eğer izin verirseniz Telli'yi de almaya geldim."
Babam ceylan yavrusu gibi kendisine masum masum bakan Şule'yi uzunca bir müddet süzdü ama aklından ne geçiyordu bilmiyorum. Şule, iki elini göğsü üzerinde birleştirerek bir hamle daha yapmıştı. "Sami amca, lütfen izin ver!"
Nedenini anlayamamıştım ama kendisinden beklenmedik bir hareket sergileyen babam, "Olur!" deyiverdi. Belki de henüz uykusu açılmamıştı.
Şule, psikoloji okuyordu. Sanırım insan psikolojisini iyi öğrenmişti. Ben şoklardaydım...
Tam da babam sinemaya gitmeme izin verdi diye sevinç çığlıkları atmaya hazırlanıyordum ki, tok bir ses yankılandı kulaklarımda.
"Erkek de var mı arkadaş grubunuz da?"Eyvah, varsa yandık kesin göndermez diye geçirdim içimden. Şule, hiç istifini bozmadan gayet rahat bir tavırla; "Sami amca yabancı yok, bizim mahalleden çocuklar. Hepsi tanıdık yani." dedi.
"Ya öyle mi? Tamam o zaman!" Nasıl ya, babam ikna mı olmuştu? İnanılır gibi değildi. Hayır, bu benim babam olamaz. Kesin hâlâ uyku sersemiydi.
"Film bitince doğru eve geleceksiniz ama dışarıda oyalanmak yok."
Babam tam birkaç adım atıp salondan uzaklaşıyordu ki, tekrar geri geldi. "Bakın ne diyeceğim. Sinemaya ben bırakayım sizi, zaten taksi kapı önünde boş boş duruyor. İşiniz bitince arayın tekrar gelir alır evlerinize bırakırım."
İşte gerçek babam geri dönmüştü. Ben söylemiştim ama bir terslik var diye. Şule, ters köşe olmanın verdiği haletiruhiye içinde boğazına bir yumru oturmuş gibi yutkundu. "Siz zahmet etmeseydiniz Sami amca!"
Şule'nin planı suya düşmüştü ama ben memnundum halimden. En azından arkadaşlarımla dışarı çıkabilecektim. İşte benim hayatımdan bir kesit.
Tek çare gibi gördüğüm kurtarıcımı bekliyorum. Bu kurtarıcı hayatıma ne zaman dâhil olup beni alıp kendi Sarayı'na götürür bilemiyorum. Umut ederek bekliyorum beyaz atlı prensimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIRAK
Fiksi RemajaBelki bir rüyanın peşinden koşmak birçoğunuza saçma gelebilir ama insan sezgilerini görmezden gelemez✓ Eğer rüyalarınız sizi aşka çağırıyorsa mesafeler buna engel değildir✓ Aşk her zaman inanmaya ve yaşamaya değerdir✓ 15 Haziran 2019