ARYA

58.BÖLÜM

Selin'den

Ali domates çorbasını hazırlamak için tezgâhın başına geçtiğinde,ben de mutfak masasında onu izlemek üzere yerimi alıyorum.

Öncelikle 2 büyük ve olgun domatesi rondodan geçirmekle işe başlıyor.Ardından orta boy bir tencereye 1 yemek kaşığı kadar tereyağ ve çok az da zeytinyağı koyup altını açıyor.Tereyağ eridiğinde içine 1 kaşık kadar un ekleyip kavrulmasını bekliyor.

Bu işlem bittiğinde,bu kez rondodan geçirdiği domatesler ve bir parça da domates salçası tencerede yerini alıyor.Aradan 5 dakika kadar geçip,domatesler ve salça da kavrulduğunda karışıma 2,5 su bardağı su ekliyor.

"Neden sıcak değil,soğuk su koydun aşkım?"

diye sorduğumda

"Sıcak su eklersen un topak topak olur güzelim."

diyerek gülümseyip,işine kaldığı yerden devam ediyor.

"Doğru ya!Annem de öyle der hep.Nasıl da unuttum?"

diyorum ben de onun gibi gülümseyerek ve devam ediyorum

"Alişşş,ben niye hep unutuyorum böyle şeyleri?"

"Çok sık yemek yapmadığın için bitanem.Ama yaptığın zaman da yemeklerin çok lezzetli oluyor inan.Neyse,zaten çok önemli değil.Ben varım,Ayşe hanım var yemek konusu bir şekilde hallolur.Sen üzülme olur mu?15 dakika kadar kaynasın,çorba hazır olur."

deyip,tatlandırmak için biraz tuz ve karabiber ekledikten sonra bu kez

"Kaşar rendelememi ister misin aşkım,ya da maydanoz koyalım mı?"

diye soruyor.

"İkisini de koysak olmaz mı Mavi?"

diyerek muzipçe gülümsüyorum sorusuna karşılık olarak.

"Neden olmasın bebeğim?Sen nasıl istersen."

deyip,önce buzdolabından biraz kaşar peyniri çıkararak rendeliyor.Ardından da yine dolaptan çıkardığı maydanozları güzelce yıkayıp,tahta üzerinde minik minik kıyıyor.

Bu sırada mutfağı saran enfes kokudan,çorbanın hazır olduğunu anlayarak hemen dolaptan 2 çorba kâsesi ve 2 de kaşık alıp bir çırpıda sofrayı hazırlıyorum.Çorbayı yapmak için bu kadar emek harcayan biricik Mavim'e bu kadar da yardımım olsun ama,değil mi?

"Harikasın sevgilim!"

diyerek çorbayı kâselere doldurup karşıma oturuyor hemen ve

"Tat bakalım,olmuş mu?"

diye ekliyor gülümseyerek.

Çorbadan bir kaşık alıp tadıyorum.Ardından

"Hımmm!Kesinlikle her zamanki gibi muhteşem bitanem."

diyerek kaşıklamaya devam ediyorum.

Aradan 5-10 dakika geçtiğinde çorbalarımız bitiyor.Bu süre içinde çorba içmekten çok,beni izlemekle vakit geçiren Aliş,

"Doydunuz mu güzelim?İstersen biraz daha verebilirim."

diye konuşup sofradaki huzurlu sessizliği bozduğunda

"Hayır canım,bu kadar yeterli.Ellerine sağlık,çok lezzetliydi.Minik prenses de bayılmış."

diyerek karşılık veriyorum ona.Sonra da masadan kalkarak salondaki koltukta alıyorum soluğu.