49.BÖLÜM

760 96 130
                                    






Selin'den


Konağa gelir gelmez Ali,Haluk Abi ve Savaş arabaları bahçede gölgelik bir yere park ediyorlar.

Sonra da hep birlikte eve doğru ağır adımlarla ilerlemeye başlıyoruz.Bu sırada Rana Hala'nın bir kolunda Haluk Abi,bir kolunda da Savaş var.Rana hala her ne kadar,

"İyiyim ben,kendim yürüyebilirim.Koluma girmenize ne gerek var?"

diye söylense de ne Savaş,ne de Haluk Abi onu duymuyorlar bile.Belli ki Rana Hala'yı öyle baygın görmek ikisini çok korkutmuş.Aslında korkmakta çok haklılar.Şimdi düşünüyorum da Peri ya da Nazlı'yı öyle baygın,yerde yatarken görsem ben de kim bilir ne hale gelirdim.Üstelik şu an karşımda sapasağlam durmaları da hiç bir şeyi değiştirmezdi.

Aklımdan bu düşünceler geçerken konağın kapısına varmışız çoktan.

Kapıyı tıklatmamıza ya da zile basmamıza gerek kalmadan evin emektarı Türkan hanım kapıda beliriyor bir anda.Yüzünde her zamanki gülümsemesiyle,

"Hoşgeldiniz Rana Hanım,duyunca çok korkup hemen geldim.Ama şimdi çok iyi görünüyorsunuz."

diyerek hepimizi içeri buyur ediyor.Bu duruma biraz şaşırıyorum doğrusu.Çünkü Türkan hanım 2 yıl kadar önce emekli oldu.Ama buna rağmen konakla bağını hiç koparmadı.Biz hastanedeyken burayı aramış,haberi alınca da dayanamayıp gelmiş olmalı.

Türkan hanımın sözleri sonrasında Rana halanın gözleri doluyor ve "Seni yeniden aramızda görmek ne güzel Türkan,hepinizi biraz korkuttum haklısın ama artık her şey geride kaldı.İlgin için çok teşekkür ederim."

diyerek salona doğru ilerlemeye başlıyor.

Bunu gören Nazlı,

"Rana annecim salona değil de,odanıza geçsek sizin için daha iyi olmaz mı?"

deyince ben de,

"Hem böylece biraz daha dinlenmiş olursunuz.Ne de olsa hastaneden daha yeni çıktınız,yormayın kendinizi şimdi."

diyerek Nazlı'ya destek oluyorum.

Çünkü Rana hala iyi olsa bile,yüzü hala çok solgun ve dinlenmeye ihtiyacı olduğunu hissediyorum.

Rana hala ikimizin de bu konuda kararlı olduğunu bakışlarımızdan anlamış olmalı ki,

"Galiba ne desem faydasız.Siz beni biraz daha dinlendirmekte kararlısınız.Öyleyse,istediğiniz gibi olsun kızlar."

diyerek,yönünü odasına gitmek üzere merdivenlere dönüyor ve ikimizin desteğiyle yavaş yavaş merdivenleri tırmanmaya başlıyor.


Ali'den


Eve gelir gelmez,evin emektar çalışanı Türkan hanım tarafından,her zaman ki güler yüzüyle karşılanıyoruz.

Türkan hanım çocukluğumdan beri bizimle.Evin,hatta ailenin bir parçası sayılır.Yanılmıyorsam 35 yıla yakın bir süre ailemiz için çalıştıktan sonra 2 yıl önce emekliye ayrıldı.Buna rağmen aileyle bağını hiç koparmadı.60 yaşlarında olmalı.Biz hastaneyken halamın hasta olduğunu öğrenmiş ve dayanamayıp gelmiş demek.

Halamla hemen hemen aynı yaşlarda olması aralarında saygı çerçevesinde güzel bir dostluk oluşmasına neden olmuş yıllar içinde.Konakta çalıştığı yıllarda halamın sağ koluydu desek yanlış olmaz.

Nazlı ve Selin halamı biraz daha dinlenmesi için odasına gitmeye ikna edince,biz erkekler salona ilerliyoruz hep birlikte.Bizim de halamın odasına giderek onu yormamıza hiç gerek yok çünkü.Hem arabada gelirken Selin'le konuştuğumuz üzere belki bizimkiler Besim Bey hakkında 1-2 şey de öğrenebilir bu arada kim bilir?

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin