56.BÖLÜM

536 63 129
                                    






Selin'den


Arabaya binip,alışveriş merkezine doğru yola koyulduktan çok kısa bir süre sonra,telefonum çalıyor.Çantamdan çıkarıp bakıyorum hemen.Arayan Arıza.

"Selam Arıza!Günaydın,nasılsın?"

diyerek açtığımda,

"Sana da günaydın Süslü! Pek iyi sayılmam,ama neyse."

diyen sesi duyuluyor telefonun diğer ucundan.

"Aaa!Neden ama,ne oldu ki?"

diye soruyorum bu kez.Sesinden  çok keyifsiz olduğu belli.

"Daha ne olacak Allah aşkına Selin?Sizden çıktıktan sonra eve giderken,Savaş'la konuşmaya çalıştım.Ama bir işe yaramadı tabi.Dinlemedi bile beni,tartıştık."

diyerek karşılık veriyor sorularıma.Duyduklarım beni biraz üzüyor.İşlerin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmemiştim çünkü.Bir an  duraksayıp,

"Keşke sakinleşmesi için ona zaman verseydin.Zaten evden çıkarken öfkeliydi,bir de sen konuşmaya çalışınca iyice sinirlendi demek.Tartışmanıza üzüldüm.Ama 2 güne düzelir aranız, merak etme sen.Savaş sana kıyamaz."

diyorum gülümseyerek..Hemen,

"Bu kadar anlayışlı olma Selin.Tartışmamız hiç önemli değil,düzeliriz biliyorum.Ama öyle kapıyı çarpıp çıkması hiç hoş bir davranış olmadı.Sen de hamile halinle üzüldün.Oysa niyetin sadece yardımcı olmaktı."

diye karşılık veriyor.Onu dikkatle dinleyip,

"Sözkonusu olan onun annesi Nazlı unutma.Bizim için konuşmak çok daha kolay.Belki onun yerinde olsak,biz de bu kadar rahat olamazdık.Hatırlasana,annem Haluk Abi'yle birlikte olduğunu bize ilk söylediğinde sen nasıl da öfkelenmiştin."

diye konuştuğumda,

"Evet yaa!Ben bunu tamamen unutmuştum,haklısın."

diyor gülerek.Bu sırada alışveriş merkezine geldiğimizi fark edince,

"Neyse Nazlı,sonra konuşalım olur mu?Şimdi Aliş'le şu benim çok sevdiğim AVM'ye geldik."

deyip gülümsüyorum tıpkı onun gibi.

"Tamam o zaman,iyi alışverişler canım.Çok öpüyorum ikinizi de!"

diyerek telefonu kapatıyor.Hemen arabayı park edip,kapıdan içeri geçiyoruz.Bakalım alışveriş nasıl geçecek?


Ali'den


Binadan içeri girer girmez Selin,hamile kıyafetleri satan dükkânlara doğru ilerliyor hemen.1-2 tanesinin vitrinlerine baktıktan sonra içeri girmeden geçince,

"Neden içeri girmedin güzelim?"

diye soruyorum merakla.

"Tarzlarını pek sevmedim Mavi.Ben hem rahat,hem şık,hem de nispeten ucuz şeyler arıyorum."

diyerek cevaplıyor beni.

"Rahat ve şıkı anladım da,neden ucuz?"

diye soruyorum bu kez.Sonra da

"Sen istediğini al güzelim,önemli olan içine sinmesi.Para sorun değil,biliyorsun."

diye devam ediyorum.

"Mesele para değil canımın içi,bu dönem çok da uzun sürmeyecek sonuçta.Bir kaç ay sonra bitecek öyle değil mi,neden gereksiz yere çok para verelim?

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin