ARYA

69.BÖLÜM

Selin'den

Sabah harika kuş cıvıltılarıyla uyanıyorum.Saat henüz 6.Ama sanırım buranın temiz havası ve huzurlu ortamından olsa gerek,kendimi çok zinde hissediyorum.

Başımı hemen yanıma çevirdiğimde,bir kedi misali mışıl mışıl uyuyan Aliş'i görmemle neşem daha da artıyor.

Hemen yatakta yan dönüp kolumu başıma destek yaparak,çıt çıkarmadan onu izliyorum bir süre.Tanrı onu gerçekten de boş bir vaktinde,özene bezene yaratmış.Bu kadar muntazam yüz hatlarının başka bir açıklaması olamaz.

O sırada aklıma dün akşam yemeğe gitmeden önce Mavi'yle konuştuklarımız geliyor.Odamıza dönünce biraz yaramazlık yapmayı planlamıştık.Tabi benim uykum gelince,maalesef bu planı gerçekleştiremedik.Kısacık bir an bu konuda ne yapabileceğimi düşündüğümde hınzır bir gülümseme yayılıyor yüzüme.Sonra da kendi kendime

"Yaramazlığın zamanı olur mu Selin yaa!"

diye mırıldanarak karnımı yavaş yavaş okşamaya başlıyorum.Ardından devam ediyorum.

"Prensesim,babayla biraz yaramazlık yapmamıza izin verirsin değil mi?Anne söz verdi,tutmamak olmaz."

Minik hanım onaylarcasına küçük bir tekmeyle karşılık veriyor.Bu his o kadar güzel ve özel ki,tarif etmem mümkün değil.Çünkü ilk kez,varlığını bu kadar açık ve net belli ediyor.

"Teşekkür ederim bebeğim."

diyerek Aliş'in alt dudağına küçük bir öpücük bırakıyorum.Tabi bu bana yetmiyor ve üst dudağıyla devam ediyorum.Ardından sıra o küçük burnuna geliyor.Gerçekten de o burun,bir erkek için fazla orantılı.Burnuna kondurduğum öpücükle bakmalara doyamadığım mavileri aralanıyor ve uykudan hafif kalınlaşmış güzel sesiyle

"Hımmm,birinin canı sabah sabah yaramazlık çekmiş galiba!"

deyip gülümsüyor haylaz haylaz.Şu an bu haliyle bana ne yaptığının zerre kadar farkında değil.

+18

"Ne var yani,olmaz mı?Yoksa yaramazlık sadece geceleri mi yapılır Aliş? Hem akşam sana bir söz verdim,tutmam lazım."

diye karşılık verip bir kez daha öpmek için dudaklarına uzandığımda,

"Yok canım,yaramazlık her zaman yapılır.Yeter ki sen iste Kocagöz!"

deyip keyifle hırlıyor,sonra da dilini büyük bir ustalıkla aralanan dudaklarımdan içeri gönderiyor.Bir süre,dillerimizin yakaladığı uyumla öpüşmeye devam ediyoruz.Nefes nefese kalarak dudaklarımızı ayırdığı anda

"Bu haline bayılıyorum bebeğim,o kadar güzelsin ki!"

diyerek,tatlı eziyetine boynumda devam ediyor.Öpücükleri ve araya karışan minik ısırıklarıyla mest oluyorum.Hatta öylesine kendimden geçiyorum ki,ne ara beni altına aldığının bile farkına varmıyorum.Karnımın üzerine beni birazcık gıdıklayan tüy kadar hafif bir öpücük kondurup

"Teşekkür ederim babacım."

diyor ve nazikçe bacaklarımı aralayıp kendisini ağır ağır içime itiyor.İçimde hissettiğim doluluğun verdiği keyifle dudaklarına büyük bir hırsla yapışıyorum.

Bir süre odada keyifli hırlama ve inlemelerimiz dışında hiç bir ses duyulmuyor.5-10 dakika sonunda ilk rahatlayan ben oluyorum.Hemen ardımdan Mavi

"Bebeğim,yine mükemmeldi.Sen gerçekten bambaşkasın!"

diyerek içimden çıkıp huzurla beni kollarına alıyor.