19.BÖLÜM

1.8K 183 243
                                    






Selin'den


Gayet güzel ve rahat geçen bir uçak yolculuğu sonrası,havaalanında da hiç bir sorunla karşılaşmadan dün akşam saat 6 civarında evimize döndük.Zaten Mavi yanımdayken,başka türlüsü de düşünülemezdi değil mi?

Tatil harika bir şey ve zaman zaman hepimizin ihtiyacı oluyor.Ama evimizi de çok özlediğimizi söyleyebilirim kesinlikle.Çünkü bu ev,Ali ve benim sığınağımız.Her yerinde ayrı ayrı  emeğimiz var ikimizinde.Tamamen bizi yansıtan,sıcacık sevgi dolu bir yuva meydana getirdik kendi çabamızla.Diyebilirsiniz ki "Bu ev size Haluk Abi'nin hediyesi değil mi?"Öyle olabilir ama,evi şu an olduğu hale getiren Ali'yle ikimiziz bence.Bir de birbirimize duyduğumuz büyük aşk.

Eve gelir gelmez,yaptığımız ilk şey kısa birer duş almak ve üzerimize birer t-shirt ve eşofmandan oluşan ev kıyafetlerimizi giymek oldu.

Sonra da çok aç olduğumuz için mutfağa uğradık tabi.Ayşe hanım biz tatildeyken de günlük işlerle ilgilenmek üzere gelmeye devam ettiği için ev gayet düzenliydi.

Ve en önemlisi,buzdolabı yine lezzetli atıştırmalık yemeklerle doluydu.

Tabi bu bizim için,tek kelimeyle mükemmel oldu.Hemen kendimize birer tabak zeytinyağlı yaprak sarması koyduk.
Yanına da birer kase yoğurt aldık.Yediğimiz onca hamur işinden sonra güzel bir değişiklik oldu doğrusu.

Ayşe hanımın hakkı gerçekten ödenmez.Kadıncağız bizimle çocuklarıymışız gibi ilgileniyor çünkü.Yoğun geçen iş tempomuz içinde hayatımızı kolaylaştırmak için,elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.

Bugün Pazar.O nedenle sabah saat 1o sıraları gayet dinlenmiş ve dinç bir şekilde uyandık ikimizde.İnsanın onlarca oteli de olsa,kendi yatağında sevdiği insanın öpücükleriyle uyanması kesinlikle çok başka gerçekten.

Banyodaki rutin işlerimizi halledip,üzerimize de birer t-shirt ve bol kesim birer açık renk jean pantolondan oluşan kıyafetlerimizi giydikten sonra,şu an Aliş'in hazırladığı muhteşem kahvaltı sofrasında karşılıklı oturmuş,neşeyle kahvaltının tadını çıkarıyoruz.Ayşe hanım nerede derseniz,onun bugün izin günü.

Kahvaltı soframızda bir tek kuş sütü eksik denebilir.

Çayımdan bir yudum alıp ,Aliş'e dönüyor ve "Bugün ne yapsak acaba Mavi?"diye soruyorum.

"Bilemiyorum güzelim.Aklımda henüz bir plan yok.Ama tekliflere açığım "diyor.

"Hımmm.Öyleyse Savaş,Nazlı,Tuğçe ve Emre'yle bir plan yapsak nasıl olur?"diyorum.

"Olabilir aslında"diyor."Mesela onları buraya çağırıp,biraz havuz keyfi yapabiliriz.Sen ne düşünüyorsun canım?"diye de devam ediyor sözlerine.

"Hiç fena fikir değil aşkım.Hem hava sıcak olacak gibi görünüyor.Dışarıda rahat olamayabiliriz"diyorum hemen.

"Madem öyle,ben bir Savaş'ı arayıp konuşayım.Eğer uygunlarsa günün programı belli oldu"diyor.

Ardından,Savaş'ı arayıp kısa bir görüşme yapıyor.Anladığım kadarıyla Savaş ve Nazlı program için uygun görünüyor.Tuğçe'lerle görüştükten sonra program kesinleşecek.Çiftimizle görüşme görevi de Savaş'ın.

"Beş dakika sonra görüşmek üzere"diyerek,telefon konuşmasını sonlandırıyor Ali.

Sonra da bana dönerek,"Mangal partisi yapsak nasıl olur Selin'cim?"diye soruyor.

"Olabilir aslında Mavi.Buzdolabında Ayşe hanımın hazırladığı çeşit çeşit salata ve zeytinyağlılar var zaten.Bir de et aldık mı hemen sofra hazır olur.Hem de öyle çok fazla yorulmamış oluruz"diyorum.

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin