Selin'denKonağa doğru sakin sakin ilerlerken,yola odaklanmış Mavi'yi izlemek gerçekten de benim için ayrı bir keyif.
Yola odaklandığı için hafif kısılmış açık mavi gözleri,bir heykeltraş elinden çıkmışçasına orantılı o güzel burnu,yine yola odaklandığı için hafif çatılmış kaşları ve muhteşem gül kurusu renkli dolgun dudaklarıyla gerçekten de kelimenin tam anlamıyla bir Yunan Tanrı'sıyla yolculuk ediyorum şu an.
Ve içimden"Nasıl bir iyilik yapmış olabilirim ki bu güzel adamla ödüllendirdi beni Tanrım."diye düşünüyorum.
Böylesine kendi güzel,ruhu güzel bir adamla yolumun kesişmesini ve onca güzel arasından onun beni seçmesini ancak böyle değerlendirebiliyorum çünkü.
"İyi ki annem ve Haluk abinin yolu kesişmiş de böylece ben de bu güzel adamı tanıyabildim."diyorum içimden.
Ben böyle düşüncelere dalmışken,Ali'nin o muhteşem erkeksi sesi doluyor kulaklarıma.
"Beni incelemen bittiyse sana bir şey sorabilir miyim karıcım?"diyor bir anda."Karıcım" sözünü duyunca biraz şaşırıyorum.Hala alışamadım malum.
"Tabi"diyorum gülümseyerek.
"Biraz daha iyi misin?"Duş iyi geldi mi? Ağrın azaldı mı?"diye sorularını ara vermeden sıralıyor hemen.
"Sakin ol Aliş"diyorum."Ağrım yok denecek kadar az.Duş almak gerçekten iyi geldi.Kendimi çok iyi ve zinde hissediyorum.Ayrıca insan senin gibi birinin yanında kendini nasıl kötü hissedebilir ki?"
O güzel yüzü hemen mutlulukla aydınlanıyor.
"Çok sevindim buna güzelim.Sana en ufak bir zarar vermek istemediğimi bilmen gerek"diyor.
"Biliyorum Mavi,dert etme" diyorum hemen.
"Aslında dün gecenin öyle gelişmesini planlamamıştım" diyor.
"Ama seni öyle istekli görünce ben de bir anda kendimi anın büyüsüne kaptırdım işte.Eğer canını acıttıysam çok özür dilerim"diye devam ediyor.
"Merak etme Aliş.İstemediğim hiç bir şey yapmadın sen.Tüm olanlar ikimizde öyle istediğimiz için gerçekleşti.Ve canım tahmin ettiğinden çok daha az acıdı aşkım.O nedenle özre gerek yok" diye cevaplıyorum onu.
Derin bir rahatlama ifadesi beliriyor yüzünde.
"Bundan sonra da her konuda tıpkı şu an olduğu gibi açık olacağına söz ver bana Selin"diyor.
"Söz Mavi.Merak etme sen.Aramızda herşeyi konuşup öyle karar vereceğiz bundan sonra"diyorum.
"Tamam öyleyse."deyip,yanağıma kocaman bir öpücük konduruyor.
Aslında o öpücük yanak yerine,dudaktan olsa daha iyi olurdu da şimdi İstanbul trafiğinde hayatımızı riske atmağa gerek yok öyle değil mi?
"Fesat Selin iş başında"dediğinizi duyar gibiyim.Ama naapiim? Biz daha yeni evliyiz.Ve ben kocamın o yumuşacık dudakları tarafından öpülmeğe doyamıyorum.Doyabilecek miyim? Onu da hiç sanmıyorum.
Neyse ...Biz böyle sohbet ederken,o 45 dakikalık yol da bitmiş.Şu an kapının önündeyiz.Bakalım bizi nasıl bir sofra bekliyor?Çünkü acele ederken çok kahvaltı edemedim.Ve şu an çok açım.
Ali'den
Selin'le sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor insan.Bu hep böyleydi benim için.Onunla konuşurken zaman su gibi aktı hep.Hatta şu İstanbul trafiğinin berbatlığına bile şükreder oldum onunla tanıştıktan sonra.Gece karası gözlerinde aslında en büyük aydınlıkları barındıran,bu mükemmel kızla biraz daha uzun sohbet edebiliyorum diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
FanfictionSelin ve Ali evleniyor...Kısa bir süre sonra da bebek haberi alıyor çiftimiz...Çiftimizin bebeklerini kucaklarına alacakları güne kadar yaşayacakları maceraları bebeklerinin dilinden okumaya hazır mısınız? Kapak tasarımı için @mavininalseli arkadaşı...