10.BÖLÜM

2.8K 245 247
                                    






Selin'den


Kerem Hoca'nın Roma'daki konser teklifini kabul edeli tam 10 gün oldu.

Ama ne 10 gün.Çalışmalara başlamadan önce,Kerem Hoca beni çok yoğun olacağımız ve çok yorulacağımız konusunda uyarmıştı.Ama bu kadarını beklemiyordum doğrusu.

Her sabah saat 9'da tüm orkestra arkadaşlarımla okulun konser salonunda toplanıp,akşam neredeyse saat 9'a kadar aralıksız çalışarak hazırlandık bizi bekleyen o sıkı konser maratonuna.

Haftasonları bile ara vermedik desem,sanırım yoğunluğu daha iyi canlandırmanız mümkün olur zihninizde.

Bazen,çalışmaktan öyle yoruldu ki parmaklarım canım arpımı hissedemez oldu hatta.

Ve bu yoğun tempoda yine en büyük destekçim,Mavi'ydi her zamanki gibi.Hem de kendisi de programını yetiştirip,benimle Roma'ya gelebilmek icin delicesine çalıştığı halde.

Şimdi böyle söyleyince, annemlerin bana destek olmadıkları gelmesin hemen aklınıza.Onlar da bu yoğun tempoda görüşebildiğimiz ölçüde hep yanımdaydılar tabi.Ama ne kadar görebildiniz onları diye sorarsanız,ancak çok kısıtlı süreler diyebilirim size.

En çok teşekkürü hakeden kişilerden biri de,hatta belki de ikincisi yardımcımız Ayşe Hanım'dı.Çünkü yorgun argın ve aç bir şekilde çalışmalardan döndüğümde hep o güler yüzü ve muhteşem atıştırmalıklarıyla karşıladı beni.

Hem de ne atıştırmalıklar.Hem sağlıklı hem de insana enerji veren.Ama asla gece uykusunu almağa ve böylece vücudun enerji depolamasına engel olmayacak şekilde de hafif.

Aliş'le birlikte bu 10 gün süresince yaptığımız tek şey,çalışmalardan gelir gelmez bu lezzetli ve sağlıklı atıştırmalıklardan yemek,belki biraz TV izlemek ve sonra da birbirimizin kollarında uykuya dalmak oldu.

Ama bugün bu yoğun tempo nihayet sona eriyor.Bu akşam ki çalışmadan sonra,iki gün süresince izinliyiz.Sonra da tüm ekip arkadaşlarımla birlikte,konser maratonuna başlamak üzere Roma'ya uçacağız.

Bu iki günlük kısa izin döneminde ne mi yapmayı planlıyorum?10 gün boyunca fazlasıyla ihmal ettiğim Mavi'mi şımartmayı tabi ki!

Şu an okulda,konser salonundayım tüm ekiple birlikte.Kerem Hoca'nın,"Paydos"demesini bekliyoruz heyecanla.Çünkü çalışmamız neredeyse bitmek üzere.Ve artık parmaklarım sevgili arpımı hissetmiyor yine.

Sonunda hepimizin beklediği an geliyor nihayet.Kerem Hoca gülümseyerek,"Paydos arkadaşlar,hepinize iyi dinlenmeler"diyor.

Ben de hemen koşarak okuldan çıkıp,arabama binerek evin yolunu tutuyorum.


Ali'den


Sanırım,Selin Roma teklifini kabul ettiğinden beri geçirdiğimiz şu on gün,ikimiz için de hayatımızın en yoğun geçen on günü olarak tarihe geçebilir.

Ben de Selin'i konserler sırasında Roma'da yalnız bırakmamak için,işlerimi toparlamağa çalışırken çok yorgun düştüm.Ama Selin'in yorgunluğu yanında benimki çok küçük kalır emin olun.

Zira,benim işlerimi tamamlayabilmek için bana yardımcı olan bir çok elemanım vardı.Ki bunların en başında asistanım Dilek Hanım geliyor.

Kadıncağız zaman zaman akşam saat 9'a kadar şirkette kalmak zorunda kaldı.Hatta bazen haftasonu bile ofise geldi.Ama yine her zamanki gibi mükemmel bir iş çıkardı.

Selin'se, sabah 9'dan akşam 9'a kadar,okulun konser salonunda arkadaşlarıyla birlikte haftasonu dahil aralıksız çalıştı.Zaman zaman o güzelim parmakları saatlerce arp çalmaktan hissizleşti hatta.

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin