ARYA

82.BÖLÜM

Selin'den

Sabah,daldığım uykudan gök gürlemesiyle uyanınca bir an şaşırıyorum.Ancak sonra mevsimin artık sonbahar,aylardan da Eylül olduğunu hatırladığımda yüzüme muzip bir gülümseme yayılıyor.Zaman ne çabuk ilerliyor öyle değil mi?

Evlendiğimizden bu yana neredeyse 5 ay geçti.Oysa ben düğün günümüzü,o gün hissettiğim heyecanı sanki bugünmüş gibi çok net hatırlıyorum.Haluk Abi'nin evinde,Nazlı ve Tuğçe'yle birlikte düğüne nasıl da heyecanla hazırlanmıştık?İlk dansımız,ilk öpücüğümüz tüm canlılığıyla gözlerimin önüne gelir gelmez neşeyle kıkırdamaktan alamıyorum kendimi.Aynı anda da Ali'nin uyku mahmurluğuyla biraz kalınlaşmış,muzip sesi doluyor odamıza.

"Ne o Gamzeli Güzel?Yoksa dün geceyi mi hatırladın?Çok güzel bir geceydi doğrusu aşkım,teşekkür ederim."

Duyduğum sözler beni hem gülümsetiyor,hem de yüzümün utançtan hafifçe kızarmasına yol açıyor.Neden derseniz,dün gece gördüğüm o korkunç kâbusun da etkisiyle Mavi'ye doymakta biraz zorlanmış olabilirim.

Benden ses çıkmayınca Aliş,en az sesi kadar haylaz bir bakış eşliğinde konuşmasına devam ediyor.

"Utanınca ayrı bir güzel oluyorsun bebeğim de,utanmana gerek yok ki!Yani,artık rahat ol.Ben,bu hamilelik hormonlarını,senin onlar sayesinde böyle tutkulu olmanı çok seviyorum.Aşkımızı doyasıya yaşadığımız bu özel anlar beni çok mutlu ediyor."

"Yaaaa Alişşşş!Asıl ben sana teşekkür ederim.Sanırım şu kâbusun etkisiyle kendimi biraz fazla kaptırdım.Umarım canını acıtmamışımdır?Ama kâbus o kadar gerçek gibiydi ki,seni kaybetmekten korktum,n'apimm?"

diyerek gülümsediğimde,cevabı anında geliyor.

"Hayır güzelim,canımı hiç yakmadın.Aksine,çok keyifli vakit geçirdim.Hem zaten sen ne yaparsan yap,benim canımı acıtamaz,sadece mutlu edersin.Endişe edip boşuna üzme kendini olur mu?"

Dedikleri sonrasında rahatlayıp,derin bir nefes alarak konuyu değiştirmeyi tercih ediyorum.

"Peki,o zaman.Artık kalkıp hazırlansak iyi olur.Bu kadar tembellik yeter yani.Sonuçta bugün iş günü."

"Tamam güzelim,çok haklısın."

diyor,yataktan kalkarak üzerine boxerını giyip banyoya ilerliyor.O sırada sırtındaki tırnak izlerine gözüm takılınca, yüzümün yine kırmızının binbir tonuna bürünmesine engel olamıyor,bir yandan da içimden

"Ahhhh kızım yaaaa!Ne yapmışsın öyle dün gece?Adamın şu sırtının haline bak!Sanki kedi tırmalamış gibi görünüyor.Canı kim bilir nasıl acımıştır?"

diye geçiriyorum.Neyse ki sırtı dönük olduğu için yüzümün aldığı hali görmüyor Mavi.Yoksa bana yine tatlı tatlı takılmadan duramaz,biliyorum.Ali banyo kapısını kapatıp kulağıma su sesi geldiğinde,

"Hadi kalkalım artık prensesim."

diye mırıldanarak karnımı okşayıp soluğu dolabımın karşısında alıyorum.Şimdi,kıyafet seçme zamanı.

Ali'den

Kendimi ılık suyun rahatlatıcı etkisine bırakmadan önce aynada sırtımı görmek,haylaz haylaz sırıtmama neden oluyor.Selin dün gece çizik içinde bırakmış.Normalde böyle sert hareketler yapmayı sevmez aslında.Ama yaşadığı büyük kaybetme korkusu onu böyle davranmaya itti demek.Tabii bu benim için hiç önemli değil.Yeter ki biz birbirimizi hep böyle derin bir aşkla sevelim,yeter ki o hep benim hırçın kedim olsun ve bundan sonraki hayatımızı kızımızla,ileride doğacak çocuklarımızla mutlu ,mesut yaşayalım.