ARYA

80.BÖLÜM

Selin'den

Beni derin uykumdan uyandıran,burnuma dolan enfes koku.Gözlerimi hafifçe aralayıp etrafıma baktığımda,odamızda olduğumu fark ederek gülümsüyorum.

En son hatırladığım şey,Ali'nin arabada sakin bir müzik açtığı ve bu sayede huzurlu bir uykuya daldığım.

"Ne kadardır uyuyorum acaba,ne zaman geldik?"

diye mırıldanıp,yavaş yavaş karnımı okşuyorum.Ardından

"Sen de uyudun mu prensesim?Hadi baba neredeymiş bulalım."

diye devam devam ediyorum konuşmama.Onunla sohbet etmem hoşuna gitmiş olmalı ki,anında iki küçük tekme atıyor.Bu hareketiyle

"Demek uykusunu almış annesinin prensesi."

diyerek kıkırdıyor ve yataktan kalkıp banyoya ilerliyorum.İhtiyaçlarımı giderip tamamen ayıldıktan sonra odaya dönmen 5-10 dakika sürüyor.Aynada kendime şöyle bir bakıp üzerimi değiştirmeye gerek görmeden odadan çıkmak üzere kapıya yöneldiğim sırada çalan telefon,geriye dönmeme neden oluyor.

"Ya annem,ya da Arıza'dır."

diye aklımdan geçirerek,komidinin üzerinde duran telefonuma uzanıp elime alıyorum.Arayan Arıza.Neşeyle

"Efendim Nazlı,döndünüz mü?"

diyerek açtığım anda

"Merhaba Selin!Döndük dönmesine de ben şimdi ne yapacağım,hiç bilmiyorum.Yardımın lazım."

diyen telaşlı sesi doluyor kulağıma telefonun diğer ucundan.

"Dur,sakin ol Arıza!Sorun ne ben anlayamadım,senin şu an çok mutlu olman gerekmiyor mu?"

diye sormamla panik halinde

"Öyle ama evlilik teklifini kabul etmek işin en kolay kısmıymış,asıl zor olan bölüm şimdi başlıyormuş.Ben böyle bir yandan yoğun iş tempomla uğraşırken,düğün hazırlıklarıyla nasıl başedeceğim?"

diyor bu kez.Bana kızacağını çok iyi bilsem de onun bu telaşlı hali karşısında kıkırdamadan edemiyorum.Bir yandan da

"Sen şimdi bunu hiççç dert etme,nasılsa buluruz bir yolunu ikiz.Kaç kişiyiz yani di mi?"

diye cevaplıyorum sorusunu.Tüm çabama rağmen kıkırdamalarımı duyunca

"Gülme lütfen Selin yaaa!Şimdi bunun sırası mı?Ben çok ciddiyim."

diye karşılık veriyor.Ses tonu gerçekten de çok ciddi,hatta bir parça da öfkeli.Hemen toparlanarak muzip muzip

"Tamam güzelim,kızma.Ben de uykumdan yeni uyandım sayılır.Hatta bu nedenle anneme geldiğimizi haber veremedim,sen söylersin.Şimdi hem minik hem de ben çok açız.Bir şeyler yiyelim,ararım seni uzun uzun konuşuruz."

dediğimde,ses tonunu yumuşatıp

"Peki,o zaman Süslü.Afedersin,minik acıkmışsa akan sular durur.Söyle ona,Nazlı teyzesi onu çok seviyor.Anneme de geldiğinizi haber veririm tabii merak etme."

diye karşılık vermekte gecikmiyor.

"Minik bunu zaten biliyor güzelim ama ben yine söylerim.Öpüyorum seni."

deyip telefonu kapatıyor sonra da odadan çıkarak merdivenlere yöneliyorum.Bakalım Aliş nerede ve bizi uyandıran bu güzel kokunun kaynağı ne?

Ali'den

Banyoda elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gelir gelmez ilk işim,dolaptan orta boy bir tencere almak ve ocağa yerleştirmek oluyor.Niyetim,mercimek çorbası hazırlamak.Ancak kuru yiyecekleri sakladığımız tüm dolapları aramama rağmen kırmızı mercimek bulamayınca,fikrimi maalesef değiştirmek zorunda kalıyorum.Neyse ki Selin,mercimek çorbası kadar yeşil mercimek yemeğini de seviyor da sorun yok.Hemen internetten tarifi buluyor ve gerekli malzemeleri tezgâha dizmeye koyuluyorum.Kısa sürede tüm malzemeler tezgâhta yerini aldığında da 1,5 su bardağı mercimeği 4 su bardağı suda haşlanmak üzere tencereye koyuyorum.Sırada mercimekler haşlanırken soğanla sarmısakları küçük küçük kıymak,salçasını eklemek ve son olarak yağda kavurmak var.Bu işlemleri de hızlıca hallediyorum.Sonra da haşlanan mercimekleri süzüp biraz sudan geçiriyorum.Tüm bunlar bitip mercimekleri bir kez daha tencereye aldığımda üzerine kavrulan sarımsak,soğan,salça ve son olarak 7 bardak suyu ilave ediyorum.Artık tek yapmam gereken 2 çay kaşığı tuz koymak.