42.BÖLÜM

941 113 294
                                    






Selin'den


Sabah,eskilerine göre çok da yoğun sayılmayacak bir mide bulantısıyla açıyorum gözlerimi.

Fem hanım son doktor randevumuzda söyledilerinde haklı olmalı.Bulantıların hamileliğin 3.ayından sonra azalmaya başlayacağını ve kendimi daha rahat hissedeceğimi söylemişti çünkü.

Bu aralar tam da ufaklık 3,5 aylık olmaya doğru ilerlerken bulantılarda kendilerini daha az hissettirir oldular.Açıkçası bu durumdan fazlasıyla mutluyum.

İlk işim odadaki saate bakmak oluyor.Sabah henüz 6.Sonra da Aliş'ten yana çeviriyorum başımı.Derin ve huzurlu bir uykuda.Tabi her zaman olduğu gibi kollarını belime sarmayı unutmamış yine.Böyle derin bir uykusu olmasına rağmen bunu her seferinde nasıl başarıyor?İnanın bilemiyorum.

Bulantıma rağmen yüzüme genişçe bir gülümsemenin yayılmasına engel olamıyorum ve Mavi'yi rahatsız etmemeye özen gösterek kollarından yavaşça çıkıp,odadaki masaya ilerliyorum.

Masadaki tuzlu krakerlerden bir kaç tanesini ağzıma atıp,bir süre bekledikten sonra bulantım kesiliyor.Bu durum yüzümdeki gülümsemeyi iyice genişletiyor haliyle.

Elimle karnımı okşamaya başlıyorum hemen.Bir yandan da,

"Günaydın Prensesim!Anneyi üzmediğin için sana çok teşekkür ederim."diyerek.

Sanki minik bu küçük "Günaydın "sohbetini anlamış ve mutlu olmuş gibi hissediyorum.Biliyorum bu sözlerim size tuhaf geliyor ama,o bizim onunla kurduğumuz iletişimden sevinç duyuyor.Biliyorum.

Bu sırada Aliş,bizim anne-kız sohbetimizi hiç duymadan huzurla sabah uykusuna devam etmekle meşgul.Hatta rüyasında güzel bir şeyler görüyor olmalı ki,yüzünde belli belirsiz bir gülümseme var.Kim bilir? Belki de beni ya da minik kızımızı görüyor düşünde.

Onu izlerken benim de aklımdan kısa bir an için,

"Acaba yatağa dönüp,şöyle Aliş'in o muhteşem okyanus kokusu eşliğinde uykuma kaldığım yerden devam etsem mi?"

diye geçmiyor değil.Ama bir yandan da uykumu aldığımı ve tekrar uyumayı denersem başarılı olamayacağımı biliyorum.

Elim yine farkında bile olmadan karnıma gidiyor ve

"Eveeet annecim!Uykumuzu aldığımıza göre şimdi ne yapalım istersin?"

diye ufaklığa soru sorarken buluyorum kendimi.

Bununla da yetinmeyip,bir süre minik soruma yanıt verebilecekmiş gibi elimi karnımın üstünde tutmaya devam ederek bekliyorum hatta.Sonra da

"Çizim yapmak harika bir fikirmiş bebeğim.Afferin benim akıllı kızıma!Çok teşekkür ederim."

diyerek masaya oturup,küçük defterime çeşitli renklerdeki kuru boya kalemlerle bir çiçek bahçesi deseni çizmeye başlıyorum.


Ali'den


Odaya dolan güneş ışığı ve kulağıma gelen çok hafif mırıltılar uykumdan uyandırıyor beni.

Selin'in tarafına döndüğümde çoktan uyanmış ve kalkmış olduğunu görüyorum.Her zaman olduğu gibi yine beni uyandırmadan yanımdan kalkmayı başarmış.Her seferinde nasıl beceriyor bunu bir bilsem?

Az sonra da,odamızda bulunan masada çizim yapan görüntüsü beliriyor gözlerimin önünde.

Bir yandan eli karnının üzerinde,

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin