ARYA

7.BÖLÜM

Selin'den

Sabah,cama vuran güneş ışığı sayesinde uyanıyorum.Saate bakıyorum,henüz 6.30.Yani erken.

Sol yanıma dönüyorum.Aliş, mutlu bir yüz ifadesiyle uykusuna devam ediyor.

Saçlarımdan bir tutam alıp,Aliş'in o güzel burnunu gıdıklamaya başlıyorum.Önce yüzü biraz buruşuyor.Ardından o güzel mavi okyanusları açılıyor.

"Günaydınnnn Gamzeli Güzel!" diyor.

"Günaydınnnn okyanus gözlüm" diyerek cevaplıyorum onu.

Sonra da dayanamayıp,o gül kurusu yumuşacık dudaklarına kocaman bir öpücük konduruyorum.

Hemen öpücüğüme karşılık veriyor ama bu öpücük kısa sürüyor diğerlerine göre.

Şaşırıyorum bu duruma."Ne oldu Aliş?"diyorum.Hemen saati gösteriyor bana.

"Bugün işe gitmem gerek Selin'ciğim.Sabah 10 da çok önemli bir toplantım var.Toplantıdan önce hazırlık yapabilmem için 9'da şirkette olmalıyım en geç"diyor ardından.

"Ve eğer sen beni böyle öpmeğe devam edersen,ben iş falan düşünemem"diye devam ediyor.

"Peki.Madem öyle sen duşa gir,ben beklerim.Sonrada kahvaltı yaparız birlikte"diyorum gülümseyerek.

"Peki" diyerek banyoya doğru ilerliyor.

O duş yaparken,ben de bugün ki kıyafetlerimi ayarlamakla meşgul oluyorum.Siyah zemin üstüne, turuncu çiçekleri bulunan pamuklu kısa kollu bir elbise,açık mavi jean ceket ve siyah bez pabuçlar bugün için tercihim oluyor.Malum okula gidilecek.Ve rahat olmalı insan okulda.

Tam kıyafetlerimi seçme işini bitirdiğimde,Ali duştan çıkıyor.Üzerinde sadece havluyla müthiş çekici olduğu kesin.Ama kısa bir öpücük vermekle yetinip,ben de duşa giriyorum.Yoksa ne o işe gidebilmek için hazırlanabilir ne de ben okula gidebilirim.

15 dakikalık kısa bir duştan sonra çıkıp,hemen kıyafetlerimi giyiyorum.Ardından makyaj masama oturuyorum.Hafif bir göz makyajı yapıp,şeftali rengi bir ruj sürüyorum dudaklarıma.Saçlarımı da gevşek bir at kuyruğu yapmayı tercih ediyorum.Portakal çiçeği parfümümü de sıkınca okul için hazır hale geliyorum.

Ali beni büyük bir beğeniyle süzüp,"Harika oldun yine"diyor.

"Teşekkür ederim aşkım "diyerek,onu giyinmesi için odada yalnız bırakıyorum ve merdivenlerden inerek kahvaltı için mutfağa ilerliyorum.

Mutfakta, muhteşem hazırlanmış bir kahvaltı sofrası ve güler yüzüyle Ayşe hanım karşılıyor beni.

"Günaydın Selin Hanım.Kahvaltı için ne arzu ederdiniz?"diyor bir yandan da.

"Sadece bir fincan kahve ve bir kaşarlı tost rica ediyorum "diyerek cevaplıyorum sorusunu.

Aslında bu,şu güzelim kahvaltı sofrasına yazık etmek anlamına geliyor ama,daha fazlası için zamanım yok bugün maalesef.

Kahvaltımı etmeğe başladığım sırada,Ali de geliyor.Kurşuni gri takım elbisesi,mavi gömleği ,kırmızı kravatı ve siyah ayakkabılarıyla muhteşem olmuş gerçekten.

Hele o dağınık bir şekilde kuruttuğu karamel saçları ve denizi mutfağa taşıyan harika parfümü yok mu?

Ali de benim gibi tercihini tost ve kahveden yana kullanıyor.

"Sen de müthiş görünüyorsun aşkım"diyorum.

"Senin kadar olamaz bitanem.Ama yine de teşekkürler"deyip kahvaltı etmeğe koyuluyor.