Selin'denAliş'le el ele bahçeden otele doğru yürürken,patlamış mısırla dolu koca bir kâsenin görüntüsü var gözlerimin önünde ve ne yapsam gitmiyor!
Tamam,patlamış mısır yemeyi hep çok sevdim.Ama daha önce hiç bu kadar istek duymamıştım doğrusu.Mavi'nin
"Ne düşünüyorsun bebeğim?Söyle de birlikte gülelim."
diyen sesi hem beni düşüncelerimden ayırıyor,hem de gülümsediğimi fark etmeme neden oluyor.Hemen
"Hiç canım,sadece gözümün önünde patlamış mısırla dolu koca bir kâse duruyor şu an."
diye cevaplıyorum onu.
"Gerisini dur ben tahmin edeyim,sen de o kâsenin içine elini daldırmış,avuç avuç yiyorsun değil mi güzelim?
diye karşılık verdiğinde
"Aslında tahmininin bir kısmı doğru,ama o mısırları bana yediren sensin."
diyerek gülümsemeye devam ediyorum.
Verdiğim cevabın onu nasıl mutlu ettiğini ışıl ışıl parlayan mavilerinden anlamam zor olmuyor.
"Hımmm,tıpkı o alışveriş merkezinde sana yedirdiğim patates kızartması gibi yani aşkım."
diyor neşeyle ve ekliyor.
"Benim için büyük zevk olur hanımlar,siz isteyin yeter!Tabi arada 1-2 tane yiyebilirsem fena olmaz."
Yüzündeki ifade öyle muzip ki, kıkırdamama engel olamıyorum ve
"Tabi ki aşkım!Biz hiç babamızın isteğini kırar mıyız?"
diye karşılık veriyorum.
"Aslaaaa!
deyip muzipçe göz kırptığı sırada otelden içeri girerek şöminenin bulunduğu bölüme doğru ilerliyoruz.
Ali'den
Selin'le yeniden şöminenin önündeki 2 koltuğa oturduktan kısa bir süre sonra,etrafta dolaşan otel çalışanlarından birine elimle gelmesini işaret ediyorum.Neredeyse anında
"Buyurun,ne arzu etmiştiniz?"
diyerek gülümseyip yanımıza geliyor.
"Bize şöyle kocaman bir kâse dolusu patlamış mısır getirebilir misiniz?Mümkünse çok tuzlu ve yağlı olmasın."
diye cevaplıyorum sorusunu.
"Tabi efendim,siz nasıl isterseniz.Birazdan getiririm."
diyerek hemen yanımızdan ayrılıyor genç kız.Yeniden başbaşa kaldığımızda,Selin'in sabırsız hali dikkatimden kaçmıyor.Belli ki canı çok çekmiş.Gülümsüyorum.
"Ne oldu canım?"
diye soruyor.
"Bir şey olmadı güzelim,sadece ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum."
diye karşılık verdiğimde,o da gülümsemeye başlıyor ve
"Şanslı olan yalnız sen değilsin,minik ve ben de öyleyiz Mavi.Çünkü,senin gibi bir baba ve eşe sahibiz."
diyor neşeli bir ses tonuyla.Sonra da
"Nazlı'lar acaba varmışlar mıdır aşkım?"
diye sorarak sohbetimizin yönünü değiştiriyor.
"Varmışlar mıdır bilmiyorum.Ama bence sen bugün değil,yarın ondan güzel bir haber alacaksın bebeğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
Fiksi PenggemarSelin ve Ali evleniyor...Kısa bir süre sonra da bebek haberi alıyor çiftimiz...Çiftimizin bebeklerini kucaklarına alacakları güne kadar yaşayacakları maceraları bebeklerinin dilinden okumaya hazır mısınız? Kapak tasarımı için @mavininalseli arkadaşı...