Ali'denŞu an tüm ekiple birlikte uçaktayız.Nihayet,heyecanla beklenen ve bir hafta sürecek,konser maratonunun ilk aşaması olan uçak yolculuğu başladı.
Selin,uçağa ilk bindiğimiz sıralarda biraz panik olsa da,tam uçak havalandığı anda yanağına kondurduğum o öpücük sayesinde olacak,şu an çok daha iyi.
Tabi bence tek neden o öpücük ve benim varlığım değil. Selin böyle düşünüyor olsa bile. Tüm ekip arkadaşları ve hocalarının neşeli tavrı da çok etkili oldu bana göre Selin'in şu an ki neşeli halinde.
Şimdi anlıyorum ki,hem Kerem ve Aytunç hoca hem de ekibin geri kalanı çok eğlenceli ve hayattan keyif almayı bilen insanlarmış.Eeee boşuna dememişler,"Bir insanı en iyi yolculukta tanımak mümkündür"diye.
Şimdiye kadar işlerden fırsat bulup,onları daha yakından tanımak için zaman ayırmadığıma pişman oluyorum.Ama atalarımız ne derler? "Geç olsun da güç olmasın"değil mi?
Bundan sonra Selin'e ekip arkadaşları ve hocalarıyla da zaman zaman görüşebileceğimizi söylemeyi aklımın bir köşesine not ediyorum.
Ekiple birlikte neşeyle gülüp eğlenirken,yolculuğunda yaklaşık yarısı tamamlanmış bile biz farketmeden.
Havanın açık ve rüzgarın az olması buna en büyük sebep.
Aklımdan bunları geçirirken Selin bana dönerek,"Daha ne kadar yolumuz var Aliş?"diye soruyor.Sesi hafif uykulu geliyor kulağa.Bu uyku halinin sabah erken kalkmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum.
"Yaklaşık 1 saat var hayatım.İstersen omuzumda kısa süreli bir uyku uyuyabilirsin.Hem ben de seni rahat rahat izleyebilirim böylelikle "diyorum gülümseyerek.
"Bu fikre bayıldımmmm Mavi"diyerek,hemen o güzel başını omzuma yerleştiriyor.Ben de saçlarını okşamaya başlıyorum her zaman ki gibi.
Çok geçmeden Selin'in düzenli nefeslerini duymamla,uykuya daldığını anlamam zor olmuyor.
Sonrası,benim için yarım saat süren harika bir serüven.
O,mışıl mışıl bir bebek misali uyurken,ben de doya doya izliyorum bu güzelliği.Uyanmasın diye dokunmaya bile korkuyorum bir yandan da.
Ve yine Tanrı'ya bin bir dua ederken buluyorum kendimi. Bu hem ruhu hem kendi çok çok güzel, özel kadının hayat arkadaşım olmasına fırsat verdiği için.
Tüm ekip de benim bu halimi uzaktan izliyor, keyifle gülümseyerek.
Ama tabi her güzel şeyin bir sonu vardır mutlaka. Herkesin bildiği gibi.Artık Selin'i o güzel uykusundan uyandırmam gerek ne yazık ki.Çünkü inişe geçmek üzere olduğumuzu anons ediyor pilotumuz.
Yanağına küçük bir öpücük kondurmamla,"Geldik mi aşkım?"diyerek o kocaman gece gözlerini aralıyor hemen.
"İnmek üzereyiz güzelim"diyorum.Sıkıca elimi tutuyor o anda.Ben emniyet kemerini takarken,o gülümseyerek beni izliyor.
Kısa bir süre sonra da başarılı bir iniş gerçekleştiriyoruz.Böylece 2 saat süren uçak yolculuğumuz sorunsuz bir şekilde sona eriyor.
Uçaktan indikten sonra ilk iş olarak pasaport kontrolü ve valizlerimizi döner bantlardan almakla ilgileniyoruz ekipçe.Neyse ki hem pasaport kontrolü hem de valizlerimizi alma konusunda hiç bir sorunla karşılaşmıyoruz.
Böylece,kısa sürede havaalanından ayrılarak,ekibimiz için ayarlanan taksiler yardımıyla otelimize doğru yola koyulma şansını elde ediyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
FanfictionSelin ve Ali evleniyor...Kısa bir süre sonra da bebek haberi alıyor çiftimiz...Çiftimizin bebeklerini kucaklarına alacakları güne kadar yaşayacakları maceraları bebeklerinin dilinden okumaya hazır mısınız? Kapak tasarımı için @mavininalseli arkadaşı...