15. Bölüm

1.3K 46 39
                                    

"Bir Gizli sır gibisin, içimde tutması zor, ama başkaları duyacak diye ödümü koparan."

Yılmaz'dan.

Git gide kendimi kaybediyorum, "yapmam" dediğin ne varsa hepsini yapmaya başladım. Bu kız benim ayarlarımı bozdu. Bir yanım diyor bırak gitsin, nerde ne halt ederse etsin. Ama sonra aklım çıkıyor, ne yapacağımı bilemiyorum.
Nereye gidecek? kime gidecek?  Bugün telefonda o herife "yarın görüşelim" dediğinde gözüm karardı. Belki ikimizde ölecektik ama bu bile umurumda değildi. Bu hisden  kurtulmak istiyorum. Onun bana hissettirdiği bütün duygulardan kurtulmak istiyorum.
Kahretsin yapamıyorum. O adamın yanına gitmesin diye onu tekrar bu çiftliğe getirdim.
Biliyorum yanlış yoldayım. Ama şimdi kendime verdiğim sözü unutmak istiyorum, ve onun başka birini sevdiğinide.... 

Tıpkı bugün arabada bana onu anlatan o şarkıyı dinlediğimiz zaman olduğu gibi.  O telefon çalmasaydı Onun başkasını sevdiğini hiç hatırlatmazdım kendime.
Gerçi hiç olmadık zamanda düşüyor aklıma. Onunda canı yansın istiyorum. Acımasızca belki ama kabahatin çoğu onda, gözlerimin içine baka baka başkasını sevdiğini söyledi. Ozaman neden? gözlerimi açtığımda onu buldum yanıbaşımda, hemde hayatımı mahveden o kadının kabusundan uyandığım gece.  Anne sıfatını haketmeyen o kadını artık unutmak istiyorum ama biliyorum ki bu mümkün değil.

Aklıma gelen o kadınla kirlenen zihnimden kurtulmak için bütün düşüncelerimi bir kenara ittim.

Ahırdan çıkarttığım fırtınayı, etrafı çitlerle çevrilmiş boş araziye bırakırken gözlerim etrafta dolanıyordu.  İlerde çitlere yaslanmış olan Afra'ya takıldı gözlerim. Yanında Nazlı ile Kadir vardı, Kadir'in eli yine onun omuzundaydı. Biz Kadir le kardeşiz. Kan bağımız olmazsa bile bu hayatta ondan daha çok güvendiğim hiç kimse yok. Yine de her onun elini Afra'nın omuzunda gördüğümde şu toros dağları çöküyor sanki üzerime.  Zihnim kirleniyor, onu annem olacak o kadınla kıyaslıyorum.  Babamın en yakın arkadaşıyla kaçıp giden o kadınla....

O herifi sevdiğini söyledi, ama benim onu öpmeme izin verdi. Kadirle samimiyeti neye dayanıyor bilemiyorum. 

Kadir her ne anlatıyorsa çaktırmadan Nazlı'ya baktı. Nazlı da aynı şekilde Afra 'ya sezdirmeden Kadir'in kolunu çimdikledi. Oyunbaz kardeşlerim, kim bilir yine neyin peşindesiniz?
Afra Kadir'in kolunu itekleyip kendisinden uzaklaştıracakken beni farketti. Kadirle Nazlı'dan bir kaç adım uzaklaştı. Burdan görür gibiyim onun gözlerindeki telaşı.
Zaten hep telaşlı bakışları. Yüzünde masum bir ifade....
Kirli düşüncelerimi yenen.

"Oğlum?"  Babamın seslenmesi ile arkamı dönüp, bu hayattaki en büyük şansıma baktım. Onun kanını taşımasamda bir babadan çok daha fazlası o benim için.
"Oğlum hava kararmak üzere, o atı neden dışarı çıkardın?" Dedi. Çitlerin ardında koşan fırtına'ya baktım. Tekrar babama döndüğümde "içerde çok huysuz, biraz stres atsın" dedim tekrar Kadirlerin olduğu yöne baktım.  Oldukları yerden ayrılmış içeri gidiyorlardı. Kadir yanında yürüyen Afra'nın saçlarını karıştırdı. o da  Kadir'in koluna vurdu. Nazlı bir şey söyledi Afra ona vurmak için yeltendi ama Nazlı kaçtı. Kahkahaları aramızdaki mesafeye rağmen kulaklarımda çınladı. Üçü de çocuk gibiydiler. 

Bu hayatta bir benmiyim ruhu yaşlanan? Hayattan hiçbir zevk alamayan.

"Oğlum, iyimisin?"  Elini omuzuma koyan babama döndüm.  Derin bir nefes alıp arkamdaki tahta çitlere yaslandım.  "Hala nefes alıyorum, iyiyim galiba" dememle babam tebessüm etti. Zamanın acımasız izlerini taşıyan çizgilerle çevrelenmiş gözleri şevkatle bakıyordu bana.
"Oğlum neden yapıyorsun bunu kendine?"

Biraz önce Afra'nın girdiği eve çevirdim gözlerimi. "Baba ben çok yanlış yoldayım"

"Ne güzel işte oğlum zoru başarmışsın, yolunun yanlış olduğunu anlamışsın. Bu yoldan dönmek zor olmasa gerek" dedi.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin