19. Bölüm

1K 28 29
                                    

Bir geceye neler sığar? Ben Yılmaz'ı sığdırdım, ayaklarımı yerden kesip sonrada 'paaat' diye yere çakılmama sebep oldu. Birde, iki senedir sevip hayaline bile ulaşamadığım adamın bana o kadarda uzak olmadığını gördüm. Ama hiçbirşey, çocukluğum, kardeşim dediğim insanın bir suçlu... belkide insanları zehirleyen bir cani olması kadar ağır değil.

"Gelelim seninle meselemize"  Ahmet birden bana doğru eğilince irkilerek geri çekildim. Hoş, geri gidebileceğim bir alanda yok ki.

"Ne istiyorsun benden?" Dedim korktuğumu gizlemek için başımı kaldırıp onun gözlerinin içine baktım.

Bütün gözler nurdan yaratılmış derler, ama ben şu an karşımdaki adamın gözlerinde toplanan şeytanları görebiliyorum.

"Sana köpek gibi aşık bir adamın şu an hapiste olmasına gönlün razı olamaz ve gider şikayetini geri alırsın diye düşünüyorum"  duyduklarımla, ellerimi iki yanımda yumruk yaptım.

"Bu asla olmayacak!!" Saatlerce koşmuş gibi nefes nefese... kısık sesimde öfke vardı.

Bu pisliğin nefretimden korkup bunu benden istememesi gerekiyordu, ama o gayet rahat bir şekilde arkasına yaslandı ve tekrar ayak ayak üzerine attı.

"Hemen asla deme! Daha sana makul bir teklif sunacaktım" dedi.

"Ne saçmalıyorsun lan sen? Öleceğimi  bilsemde O piç herifin dışarı çıkmasına izin vermeyeceğim!!" 

Sözlerime karşılık, tıpkı Sedat'ı andıran alaycı gülüşüne katlanamayıp, elimi hızla kaldırdım. Tokadım yüzüne değmeden Şahin denen adam bileğimden tuttu.

"Bırak beni! Aşağılık herifler"  Şahin, her iki kolumdan tutup arkamda birleşirdi. Çırpınmayı bırakmak zorunda kaldım.

Ahmet elini enseme atıp, saçlarımı kökünden kavradı.  "Bak ben Sedat değilim, hırçın kadınlardan nefret ederim. Bir taraflarını kırmamı istemiyorsan aç kulağını beni dinle!!"

Konuşurken, saçlarımı birazdaha elime sarıp çekti.

Hissettiğim acıya rağmen,  yüzümü ifadesiz tuttum. "Ne olursa olsun, kardeşin cezasını çekecek tıpkı ilerde seninde cezanı çekeceğin gibi" dediğimde, dişlerini sıkarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Cahil cesaretine hayran oldum, ama yeterli değil." deyip, elini saçlarımdan çekip, benden uzaklaştı.

  "Sana bir hafta süre veriyorum. ya şikayetini geri alırsın, yada... şeytan üçgenini oluşturan o sevimli kızlarla bende bi tanışırım" dediğinde, kendimi kaybettim.

Şahin'nin tutmuş olduğu kollarımı kurtarmak için delice bir savaşa girdim,

"Neden bahsediyorsun? Pislik herif, sana asla boyun eğmeyeceğim"

sanki hiç bağırmamışım gibi, yanımdaki adamına beni bırakması için kafasıyla küçük bir hareket yaptı.

"Neden bahsettiğimi anladığını umuyorum, yoksa birdahaki görüşmemizde bukadar kibar olmayacağım. Ha bu arada, o kızların adı neydi Şahin?"

Şahin, Ahmet'e göre çok daha sert bir sesle. "Ece ile Şeyma abi" dedi.

"Bak görüyormusun? Şahin'in hafızası benden daha kuvetli. Şahin Aklında bulunsun, bir dahaki sefere onları da al"

"Nasıl istersen abi"

"Onların kılına zarar gelirse seni gebertirim. şerefsizler mahvederim sizi..."

"Kapıyı aç şahin, hanımefendi insin"

Şahin kapıyı açıp, hiç kibar olmayan bir şekilde beni dışarı atıp, telefonumu da yanıma yere bıraktı ve kapıyı kapattı.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin