13. Bölüm

1.1K 40 14
                                    


Hava gittikçe soğudu, ama ben yattığım koltuktan kalkmadım. İçimdeki kırık yere odaklanmamaya çalışırken, yinede kafamın içinde binlerce düşünce oraya doğru koşuyor sanki.

Bana katlanamadı, gitti.

Zaten bende katlanamıyorum ki kendime. O niye katlansın ki? Yinede bir şey var sanki, içimde bir sızı, küçük bir cam kesiği bilemedim işte yabancı bir his. Biraz da korkutuyor, ya uyuyunca geçmezse' hissi doluyor içime. Ama ben uyuyunca atlatırım böyle küçük kırıkları, ben alışığım kırılmaya ama böyle kendime acıdığım olmazdı.

  Yanıma yaklaşan adım seslerine araladım gözlerimi. Yılmaz gelip yanımda durdu. "Soğuk burası. Üşümüşsün"

Cevap vermedim. Yerimden hiç kımıldamadan onu izledim.

Dizlerini yere koyup benimle aynı hizaya geldi. Elini yanağıma koydu "yüzün buz kesmiş" dedi.

"Gitmedinmi?" Dedim titreyen sesimle, Dudaklarımı birbirine bastırdım. Yılmaz  biraz daha bana yaklaştı yüzünü yüzümle aynı hizaya getirip "senden gidemiyorum ki" dedi.  Bende elimi kaldırıp onun yüzüne koydum.  "Gitme zaten" dedim. Dudaklarına yerleşen gülümsemeye karşılık   başımı yastıktan biraz kaldırıp onu dudaklarından öptüm. Oda elini enseme götürüp beni biraz daha kendine çekti ve bana karşılık vermeye başladı.

Bir dürtüyle açtım gözlerimi. Yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimin üzerine koydum elimi.

'Rüyaymış'

Her yer karanlıktı. Etrafta cır cır böceklerinin sesinden başka ses yoktu. Yattığım yerden doğrulmaya yeltenince üzerimdeki battaniye yi farkettim. Üzerimi kim örtmüş olabilir ki? Dalgınca battanye yi kenara itip kalktım. O anda koltuğun kenarındaki telefonum yere düştü. Telefonu yerden alıp saate baktım. Gözlerim büyüdü  birden saat 01:54

Telefonun ekranında bir sürü cevapsız arama ve mesaj.

Telefonum sessizde. Ama ben sessize aldığımı hatırlamıyorum.

"Of, bittim ben"

Mesajlara girip kızlardan gelen mesajları okudum.

Şeyma. Lan tanımadığın adamın yanında ne bok yiyosun?

Şeyma. Bukadarı bana bile fazla. Ece seni gebertir haberin olsun.

Ece. Afra Canım benim biliyorum şu an kötüsün belki yanlız da kalmak istiyorsun ama biz seni çok merak ediyoruz. Lütfen cevap ver aramalarıma.

Ben. Merak etmeyin ben iyiyim, uyuya kalmışım, telefonumu sessizde unutmuşum. Özür dilerim.

Mesajı kızlara atıp telefonu tekrar koltuğa bırakıp odaya geçtim biraz sonra gözlerim karanlığa alışınca etrafıma bakındım. Kimse yoktu odadaki yatak hiç bozulmamıştı. Odadan çıkıp merdivenlerden aşağıya inmeye başladım.

Salona girdiğimde bahçedeki beyaz yuvarlak lambalardan sızan ışığın aydınlattığı salona göz gezdirdim. Üçlü koltukta uyuyan Yılmaz'ı görmemle durdum. Bir koluyla yüzünü kapatmıştı. Diğeri karnının üzerindeydi. Koltuk dar gelmiş  olacak ki  ayaklarını koltuğun kenarına atmıştı.

Madem sığamıyorsun niye burda yatıyorsun?

Karşısındaki koltuğa geçip oturdum. Başımı koltuğun dirseğine yaslayıp onu izlemeye başladım. Yüzündeki kolunu çekip koltukta yan döndü. Bir an uyandı sandım. Gözlerim kocaman açıldı. Ama çektiği elini başının altına  koyup uyumaya devam etti. Sakince nefesimi verip onu izlemeye devam ettim. Ve bu kez daha güzel görünüyordu yüzünü bana çevirdiği için.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin