27. Bölüm

641 19 4
                                    

Şeyma'dan...

Her şey olması gerektiği gibi mi? Bilmiyorum ama ben hiç olmadığım kadar mutlu hissediyorum. Kadir'in sevgisi, ilgisi beni yoracak kadar fazla.
Ne kadar saçma değil mi? İnsan sevilmekten yoruluyorsa...

Aslında korkuyorum.

Afra'nın da dediği gibi, bu aile insanda bağımlılık yapıyor. İlkdefa geldiğim bu çiftlikte, hep burdaymışım hissi, güzel ve çok garip.

"Sevgilim, herkes nerede?"

Karşımdaki manzaradan çektiğim bakışlarımı Kadir'e çevirdim. "Nazlı'nın yukarda işi varmış, babanda..." Derken bakışlarımı tekrar önünde durduğum camdan dışarı çevirdim. İlerde yan yana, bahçede oturan Kazım amca ile Yılmaz'ı gösterdim "babanda Yılmaz'ın yanına gitti." Kadir kısaca dışarda oturan babası ile Yılmaz'a baktı.

"Yılmaz neden hiç yanımıza gelmedi?" Dedim gözlerim Hala Yılmaz'dayken. Başı eğik bir şekilde babasına bir şey dedi. Kazım amca gülümseyerek elini hafifçe onun dizine vurdu.

"Çok soğuk bir adam, Afra onda ne buluyor anlamıyorum?" Derken Kadir'e baktım. Güldü "Yılmaz tanımadığı insanlara soğuktur ama bugün ayrı bir sıkıntı var. Galiba bu kez Afra ile fena kavga etmişler" Kadır'in her şey yolundaymış gibi rahatça konuşması ile sıkıntılı bir nefes aldım. "Sabah Ece biraz bahsetti, Afra dün gece çok üzülmüş." Kadir anlam veremiyormuşcasına başını iki yana salladı. "ikisi de manyak gibi birbirini önemsiyor ama aynı zamanda birbirini üzmeden duramıyorlar" dedi.

"Çok tuhaf değil mi? İnsan ya biriyle kavga eder, uzak durur. yada sever yanında durur ama bunlar ikisinide aynı anda yapıyor" dememle Kadir elini belime sarıp beni pencereden uzaklaştırdı.

"Aşk bu, kavga etsen de uzak durulmuyor" dedi bana daha fazla sarılarak. "Kadir! birileri gelebilir" dedim onun belimdeki kollarını çözmeye çalışarak ama o böyle sarıldıkça uzaklaşmak imkansizlaşıyor. Biraz daha başını eğip yanağını yanağıma sürttü, içim ürperdi. "Seni çok özledim" demesi ile zar zor yutkunmaya çalıştım. "Kadir... Babanın evindeyiz, salonun ortasında duruyoruz" dediğimde yüzünü geri çekip bana baktı. Gözlerindeki hayran ifadeye, bana böyle bakma! Diye bağıra bağıra haykırmak istiyorum ama bir yanımda hep böyle bak, diyor.

Elini kaldırıp yanağıma koydu. Yavaş yavaş okşarken "aklım nerede olduğumuzu kestiremeyecek kadar seninle dolu ve o geceyi aklımdan atamadıkça sana olan özlemim büyüyor"

"Kadir bu konuyu bir daha açmayacaktın?" Dedim. sesimi ben bile zor duydum. Ondan biraz uzaklaşıp, gözlerimi etrafta gezdirdim.

"Elimde değil, seni bu kadar çok istiyorsam inan seni çok sevdiğimden." Dedi gözlerine çöken hüzünlü ifade tekrar gözlerimi ondan çekmeme neden oldu.

Elini çeneme koyup yüzümü kendine çevirdi. "Beni sevmiyor musun? istemiyor musun? Şeyma, sen benimle neden birlikte oldun?" Demesi ile kalbim sıkıştı. Nasıl uzaklaşabilirim ki ondan? Uzaklaşmak için çok geç kaldım, bağımlısı oldum.

" seni seviyorum biliyorsun, neden böyle konuşuyorsun Kadir?"

Kadir gözlerini kapatıp, derin bir nefes alıp verdi. Gözlerini açtığında orda dağılan bulutlarla beraber hafifçe gülümsedi. Sanki bana 'merhaba' dedi en sevdiğim bakışlarıyla.

"Şeyma, sen hep elimden kayıp gidecek gibisin, sadece beni sevdiğini söylediğinde bu his beni terk ediyor" ne diyeceğimi bilemedim. Galiba sevilmekten yorulmak buydu.

"Kadir..."

Kapının sesini duymamla söyleyeceklerimden vazgeçip Kadir 'den bir adım uzaklaştım. İçeri giren Kazım amca gülümseyerek "Şeyma kızım, sıkıldıysan Kadir sana çiftliği gezdirsin?" Dedi. Cevap vermeden önce Kadir'e kısa bir bakış attım. Bana göz kırpmasıyla hızla tekrar Kazım amcaya döndüm. "Yok sıkılmadım, ama etraf çok güzel görünüyor, gezmek isterim" dedim.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin