Ben hep birilerine alışıp sonra da yarım kalmaktan korktum. Öğrendim ki, korkularımız kaderimiz oluyor.
Eksildim işte, hatta yok oldum.
Neden böyle... Oysa öyle çok şeyde paylaşmadık onunla, daha dans bile etmedik. Delice, çılgınlıklar da yapmadık. mesela hiç yan yana ıslanmadık yağmurda.
Dün geceden beri bütün sıkıntılar çöreklendi yüreğime. Olanları saatlerce, defalarca anlattım Ece'ye belki geçer dedim. Geçmedi.
Bu sabah erkenden kalkıp okula geldim. Hocaya ödevleri teslim ettikten sonra kendimi kampüsün dışındaki çimenlik alana attım. Yine kendimi yersiz yurtsuz, hiçbir yere ait değilmiş gibi hissediyorum.
Elimi onun göğsüne koyduğum zaman anlıyordum, oraya aittim ben. Şimdi kendi Yurdumdan kovulmuş gibiyim.Of, bu his ne zaman geçecek? Yada, Geçer mi?
Telefonuma gelen mesaj sesi ile sıyrıldım
Düşüncelerimden.Mert. "Dersim bitti, okuldaysan konuşalım mı?"
Mesajın Mert'den geldiğini görünce yüzüm dahada asıldı.
Ne bekliyordun acaba?
"Okulun dışındaki çimenlikteyim, yolun karşısında"
Yazdığım mesajı Mert'e atıp, telefonu yanımdaki çimenlerin üzerine bıraktım. Ayakkabılarımı çıkarıp, ayaklarımı uzatarak yayıldım iyice.
Biraz sonra tepemde dikilen Mert'le doğruldum. "Niye geldin okula? Başındaki sargıyıda çıkarmışsın" dememle elini kafasına götürüp hafifçe yokladı "iyiyim ben, küçük bir sıyrık sadece" dedi ve kendini yanıma, çimenlerin üzerine bıraktı. "Beni boşver, sen nasılsın? Nazlı aradı, Yılmaz çiftlikteymiş ve biraz dağılmış, sanırım seninle bir şey oldu?"
"Ben İyi değilim galiba..." Gözlerim doldu yine. Ben bu adamdan ağlamadan bahsedemeyecek mıyım?
Mert elimi tuttu "ne yaptı yine?" dedi.
Sadece omuz silktim. Ağlamak üzere olduğum için konuşmadım. "Söyle! Bir yamuk yaptıysa geberttirim onu!"
Gülümsedim. Biliyorum dayak yiyeceğini bilse bile benim için dalar.
Aklıma dün gece gelince yine astım yüzümü. derin bir nefes aldım "Ahmet'i vurdu" dedim birden. Mert önce şaşırdı, gözleri açıldı ardından rahat bir tavırla "hıı" dedi "bende bir şey oldu sandım. Onu vursun sıkıntı yok"
Birden elimi çekip ittim onu "ne diyorsun sen Mert? Onu vurdu diyorum, katil oldu"
Tekrar elimi tuttu, daha ciddi bir şekilde "tamam haklısın ama eminim Ahmet hak etmiştir" dedi.
"Bilmiyorum ama kötü bir niyeti yok gibiydi, sadece konuştu. üstelik Şahin Yılmaz'ı vuracakken engel oldu." Dedim. Mert düşünceli bir şekilde "işte bu garip, o herif kimseye acımaz" dedi.
"Onu çok mu iyi tanıyorsun Mert?" Dediğimde dalgınlığından sıyrılıp "şerefsizin teki olduğunu bilecek kadar" dedi.
"Mert, ben çok mu aptalım?"
"Ne demek bu şimdi?"
"Seni anlayamıyorum artık, Yılmaz'ı da öyle. Yılmaz bir sene hapis yatmış, üstelik dün gece Ahmet'i vurduktan sonra 'bundan daha kötü şeyler var' dedi bana. Ya ben neyi yanlış görüyorum? Ahmet bile ilk karşıma çıktığında iğrenç pisliğin tekiydi ama dün gece eski bir dostuna kendini anlatmaya çalışan yorgun bir adam vardı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM
ChickLitTek amacı okulu bitirip kendi ayakları üzerinde durmak olan Afra'nın Akar kardeşlerle tanışması ile hayatı alt üst olur... Kendini hastalıklı bir aşkın içinde bulur... Bir adam en fazla ne kadar acımasız olabilir? Bir kadın en fazla ne kadar sevebil...