71. Bölüm

274 21 8
                                    

 

Ilık bir nefesin alnımdan saçlarımın arasına yayıldığını hissediyordum, gözlerimi açmakta zorlansam da belime baskı yapan ellerin farkındaydım. 

Ne oluyor ya?

Birden açtım gözlerimi, Dudakları neredeyse alnıma değmek üzere olan bir adamla karşılaştım.  Hızla kafamı geriye doğru çektim ve benimle aynı yastığa başını koyan adama şaşkın şaşkın bakmaya başladım. Şaşkınlıktan inme indi bana galiba, öylece kala kaldım.  Şu anda bulunduğum durumu sorgulamak yerine, yanımda uyuyan adamın yüzünü incelemeye başladım. Simsiyah saçları alnına dağılmış, kapalı gözleri uzun kirpiklerini ortaya çıkarmış, hafif aralık dudakları sert, kemikli ve soğuk yüzüne tezatlik katar gibi  dolgun ve sıcaktı.

Sıcak olduğunu da nereden çıkardım acaba?

Ben kafayı yemiş olmalıyım, ne işim var benim bu adamla aynı yatakta?

"N'oluyoruz lan!"   Diye bağırarak sonunda doğru tepkiyi verdim ama yattığım yerden doğrulmaya çalışmamla başıma şiddetli bir ağrı girdi ve refleksle elimin başıma gitmesi ile kolumdaki serumu farkına vardım.  İşte şimdi gerçekten korka bilirim.  

Yanımdaki adam pusuya yatmış gibi sesimi duyar duymak açtı gözlerini, endişeli ve üzgün bir sesle "yaban çiçeğim..." Dedi.   Hızla belimdeki elini ittim ve kendi bileğimdeki serumu da çekip çıkardım. "Ne yapıyorsun sen bana?" Diye bağırdım korkuyla.   

Endişeli bakışlarının yerini şaşkınlık aldı ve gözleri yavaş yavaş kısıldı.   Yataktan kalkıp, yatağın etrafını dolanarak benim olduğum tarafa geçti. Bana doğru gelmesi ile, geriye doğru bir adım attım.  "Afra..." Derken kaşları çatıldı ve yüzü daha da sert bir hal aldı.

"Sen kimsin? Benim adımı nerden biliyorsun?" Diye sordum korkuyla ondan uzaklaşmaya çalışırken. 

Birden durdu ve bana doğru gelmeyi bıraktı. "Ne diyorsun sen yaban çiçeğim?"  

"Bana yaban çiçeğim deyip durma!" Diye bağırdım öfkeyle.   Sinirim git gide daha fazla bozuluyor ve karşımdaki adam beni delirtmeden duracağa benzemiyor. Delirmiş herhalde çünkü bana "sen benim karımsın" dedi. 

Sinirle gür bir kahkaha attım. Kahkaham yavaş yavaş solarken "anladım" dedim. elimi kaldırıp onu işaret ederek "sen şizofrensin, kafayı yemişsin!" Dedim.   O da güldü ama bu gülüş hiç tekin değildi ve çok kısa sürdü.  "Benden böyle mi intikam alıyorsun? Hesap sorma yüntemin bu mu?" Diye sordu. Kızıyor muydu, yoksa korkuyor muydu, anlaşılmıyordu.   "Neden yakama yapışıp bana hesap sormak yerine beni yok sayıyorsun?"

"Ne saçmalıyorsun?" Diye sordum bende. Korkuyla etrafıma bakındım, nereye düştüm ben?  Karşımdaki manyaktan kurtulmak için hızla kapıya doğru attım kendimi ve hiç beklemeden elimi kapının  koluna götürdüm.  "Dur, sakin ol" dedi birden kolumdan tutarken. Bu hareketi bağırarak çırpınmama neden oldu. "Bırak beni! İmdat, yardım edin!"  Dedim bağırarak bir yandan da kapıyı açtım ama hızla kapattı kapıyı tabi.  "Nereye bu halde?" Diye sordu kızgın bir sesle ve ateş saçan bakışlarını üzerimde gezdirirken.   O anda fark ettim üzerimdeki hastane kıyafetini. Sağ kolumun altından aşağa kadar açıktı ve sadece iki yerden iplikle birbirine bağlanmıştı ve adım atsam her yerim görünecekti.   Hızla elimi kapıdan çekip üzerimdeki açık yerleri kapatmaya çalıştım.

"Dokunma bana!" Diye bağırmaya devam ederken adamın kolumdaki elini ittim ve yatağın yanına giderek, yatağın üzerindeki çarşafı kendime sardım.   Hayatında İlk defa insan görüyormuş gibi bana bakan adam "delirdin mi sen!" Diye sordu. "Evliyiz biz" dedi.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin