"Okyanus etkisiydi bizimkisi karşılaşmamızda tesadüftü aşkımızda"
🍀🍀🍀
Uyanalı ne kadar oldu bilmiyorum. Uykum kaçalı çok oldu ama yataktan çıkasım gelmiyor. Ama şimdi bu yataktan çıkıp okula gitmem lazım. Sonra da bir iş bulmam lazım ve bu kez kovulmamam lazım.
Dün bütün gün iş aradım ama kimse öğrenciye iş vermek istemiyor.
İşe girmem için okulu bitirmem lazım , okulu bitirmem için de iş bulmam lazım. Bu kısır döngüden nasıl çıkarım bilmiyorum.
Tabi kabahatin büyüğü bende. Bulduğum işi aynı günde kaybederek rekor kırdım. Ama bu rekoru Yılmaz öküzü ile paylaşmazsam haksızlık olur. Birde kafasında şişe kırdığım pisliği de unutmamak lazım.
Odamın kapısının açılmasıyla kafamı yastıktan kaldırıp gelene baktım. Şeyma içeri girip bir süre beni süzdü.
"Bugün dersin yok heralde. Böyle yattığına göre"
Oflayarak çıktım yataktan. Yastığın altındaki telefonumu çıkarıp saate baktım. Dokuza geliyordu. Telefonu yatağın üzerine bırakıp Şeymaya baktım "ilk dersim 11'de acelem yok" dedim
Bir yandan da odamda iki kapaklı küçük gardrobuma ilerleyip içinden bir pantolon ve gömlek aldım. Zaten toplasan üç beş parça kıyafetim var. Pantolon, gömlek, tişört üçlüsü. Ama bana yetiyor. Zaten zar zor geçiniyoruz birde giyim kuşam düşünemem.
Şeyma elimdeki kıyafetlere memnuniyetsizce bakarken "bu ayki maaşımla ilk işim, sana adam akıllı bir şeyler almak olucak" dedi.
"Adam akıllıdan kastın ne acaba?"
Cevabını bildiğim halde , sormuş bulundum artık.
"Etek mesela elbise falan kadınca şeyler yani" demesiyle gözlerimi devirdim. En son bana etek almaya gittiğimizde elimde pantolonla dönmüştüm. Şeyma erkek fatma diye söylenmişti eve kadar.
Aslında etek giyebilirim sıkıntı değil. Sadece Şeyma'nın seçtikleri çok kısa oluyor. Ve ben rahat edemeyeceğim hiçbir şeyi giymem. "Beş dakikaya mutfakta ol" diyerek çıktı odadan.
Elimdekileri yatağa bırakarak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp işim bitince odama dönüp yatağın üzerinde bıraktıklarımı giydim.
Dolabın içinden sırt çantamı alıp içine gerekli bir kaç şey koydum. Yatağın üzerinde bıraktığım telefonu alıp çıktım odadan.
Mutfağa girdiğimde Şeyma kahvaltı yapıyordu "afiyet olsun. Şeyma yok mu?" Deyip çantamı kenara bıraktım.
Elimdeki telefonu masaya bırakıp çayımı doldurdum. Şeyma'nın karşısına oturdum."Sağol canım. Ece'nin dersi varmış erken çıktı"
Masadaki telefonuma gelen mesajla ağzıma götürdüğüm çay bardağını geri bıraktım. Telefonu elime alıp mesajı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM
ChickLitTek amacı okulu bitirip kendi ayakları üzerinde durmak olan Afra'nın Akar kardeşlerle tanışması ile hayatı alt üst olur... Kendini hastalıklı bir aşkın içinde bulur... Bir adam en fazla ne kadar acımasız olabilir? Bir kadın en fazla ne kadar sevebil...