Özel Bölüm - 2

1.6K 94 286
                                    

Uzun bir süre sonra herkese yeniden merhaba.^^

Öncelikle hepinizi çok özledim. Umarım sizde beni ve oğluşlarımı özlemişsinizdir. Açıkçası bu dönemdeki derslerimin bu kadar yoğun olacağını tahmin edemememden dolayı buralardan oldukça uzun bir süre boyunca uzak kalmak zorunda kalmış olsam da bazı özel günlerde buraya gelmek için elimden geleni yapıyorum.

Ki bugün benim için oldukça özel bir gün çünkü bugün benim doğum günüm.

Bu kitabın yazarı artık 20 yaşında. ^^

Normal hayatımda ailem dışında doğum günümü kutlayacak kimsem olmadığı için de bu özel günü hep birlikte bu özel bölümde buluşarak kutlayabiliriz diye düşündüm. 

Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar dilerim...

***

*Birkaç ay sonra...*

*Emir'den*

"Hey!"

Akın'ın elini masaya vurarak seslenmesiyle beraber irkilerek bakışlarımı ona çevirdiğimde Akın üzgün bakışlarla bana bakarken derin bir nefes aldı ve seslice iç çekti.

"Yapma böyle Emir. Senin yüzünden bende iyice arabesk şarkı dinlediğim zamanlardaki tribe giriyorum. Yakında 'Bilsen uzaklarda, kimler ağlıyor, gelemem sevdiğim, felek koymuyor' diye şarkı söylemeye başlayacağım be."

Akın'ın söyledikleriyle beraber yavaşça bakışlarımı ondan kaçırdıktan sonra bakışlarımı önümde duran kâğıt bardağın içindeki çaya çevirdim ve çay kaşığı gibi kullanılan plastik çubuk ile oynarken şakağımı avucuma yasladım.

"Elimde değil Akın. Onu görmeyeli neredeyse iki buçuk ay olacak ve ben..."

Burnumun direğinin sızlamasıyla beraber boğazıma oturan yumru yüzünden konuşmama ara vererek yutkunmak zorunda kaldığımda başımı yasladığım yerden ayırarak bakışlarımı yavaşça Akın'a çevirdim.

"Ben onu çok özledim."

Titreyen sesim her an ağlayabileceğimin bir kanıtıyken Akın yüzündeki üzgün ifadeyle bana baktı. Akın'ın yüzündeki bu ifadeyle beraber bir kez daha bakışlarımı ondan kaçırdığımda Akın'ında en az benim kadar üzgün olduğunun farkındaydım.

Benim Batuhan'ı özlediğim gibi o da Oğuz'u özlemişti. Benim Batuhan'ı görmek istemem gibi o da Oğuz'u görmek istiyordu ama göremiyordu, göremiyordum, göremiyorduk.

"Bende Oğuz'u özledim kardeşim ama elimizden gelen bir şey yok. Şimdilik ziyaretçi gelmesine izin verilmiyormuş."

Akın'ın söyledikleriyle beraber bakışlarımı ona çevirdiğimde yüzüğün takılı olduğu elim istemsizce yumruk halini aldı.

Batuhan'la Oğuz şans eseri aynı yerde askerlik görevlerini yapıyorlardı ve dün onları arayıp sınavlarımız bitince yanlarına geleceğimizi söylediğimizde bize şu anda ziyaret etmeye izin vermediklerini söylemişlerdi.

Bunu duymamızla beraber Akın'la benim tüm hayallerimiz suya düşmüş ve ikimizde o andan itibaren aylak aylak etrafta dolaşmaya başlamıştık.

"İyi de sence de bu çok saçma değil mi? Yani neden ziyaretçiye izin vermiyorlar ki? Oraya gidip onları kaçıracak değiliz ya."

Akın bir kez daha derin bir nefes alıp seslice iç çektikten sonra başını yumruk yaptığı eline yasladı ve bıkkınca bana baktı.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin