31

3.7K 224 43
                                    

Emir: Batu?

Emir: Uyanık mısın?

(İletildi.)

(Batuhan çevrimiçi.)

(Görüldü.)

(Batuhan yazıyor.)

Batuhan: Uyanığım, bir şey mi oldu?

Emir: Bir şey olmadı, endişelenme.

Batuhan: Peki neden bu saatte hala uyanıksın sen? Yarın sabah dersin yok muydu senin?

Emir: Evet var ama şu anda uyumaktan daha önemli bir işim var.

Batuhan: Öyle mi? Neymiş o işin?

Emir: Bugün oda arkadaşın ailesinin yanına gitmişti değil mi?

Batuhan: Evet de bir anda neden böyle bir şey sordun ki?

Emir: Camdan dışarıya bak.

Batuhan: İyi de neden?

Emir: Bak işte Batuhan.

Batuhan: Tamam, bir saniye bekle hemen geliyorum.

Emir: Bekliyorum.

Batuhan: Geldim.

Emir: Yurdun kapısının karşısındaki kaldırıma bak.

Batuhan: Bakıyorum.

Batuhan: Bekle bir dakika... Akın mı o?

Batuhan: Oha hepinizin orada ne işi var? Ne yapıyorsunuz bu saatte dışarda?

Emir: Batuhan.

Batuhan: Neler oluyor Emir?

Emir: Havai fişekleri sevdiğini söylemiştin değil mi?

Batuhan: Evet de...

Batuhan: Has siktir! Sakın bana elindeki şeyin havai fişek olduğunu söyleme.

Batuhan: Emir ne yapıyorsun? Yakalanacaksınız.

Emir: Bir şey olmaz. Sen gösteriyi dikkatle izle. Gösteri sonunda sana bir sürprizim daha olacak.

Batuhan: Ne sürprizi Emir'im? Yemin ediyorum kafam karmakarışık oldu.

Emir: Sakin ol. Sadece biraz eğleneceğiz. Bir sorun çıkmayacak.

Emir: Hazırsan başlıyoruz.

Batuhan: Hazırım.

Telefonumun ekran kilidini kapatıp telefonumu cebime koyduktan sonra benden bir işaret bekleyen Akın'a dönerek ona başımla onaylayan bir işaret verdim ve onlar havai fişekleri yakarlarken oradan uzaklaşarak hızlıca yurdun arka taraflarına ilerledim.

Akın ve Oğuz havai fişekleri yaktıktan hemen sonra ortalıktan toz olup gideceklerdi ama benim bir şekilde yurda geri dönmem gerekiyordu ve bu yüzden de en iyisi yurdun arka tarafındaki demirlerden atlayarak yurdun arka kapısından içeri girmekti.

Hem böylelikle de kimse beni görmemiş olacaktı ve ben rahatlıkla yurda girmiş olacaktım.

Derin bir nefes alırken tutunduğum demirlere asılarak kendimi yukarı çekip dikkatlice yurdun bahçesine atladığımda cebimdeki telefonun titrediğini hissettim.

Hızlı ve sessiz adımlarla yurda yürürken başımdaki kapüşonun yüzümü kapatmasını sağlamak için başımı önüme eğdim.

Yurda girdikten sonra cebimdeki telefonu çıkartıp gelen mesajlara bakarken merdivenlerden çıkmaya ve az sonra yapacağım şeyin verdiği heyecanımı yenmeye çalışıyordum.

Batuhan: Bu çok güzeldi.

Batuhan: Ben ne söylemem gerektiğini bilemiyorum Emir.

Batuhan: Sadece... Teşekkür ederim.

Emir: Teşekkür etmeyi sonraya erteleyip kapıyı açmaya ne dersin?

Batuhan: Ne?

Emir: Odanın önündeyim Batu'm.

(İletildi.)

(Görüldü.)

(Batuhan çevrimdışı.)

Attığım mesajın hemen ardından önünde durduğum kapının açılmasıyla birlikte görüş açıma giren bir adet şaşkın Batuhan'a bakarak derin bir nefes aldım ve heyecanımı görmezden gelerek gülümsedim.

"Emir-"

"Şu andan itibaren işi resmiyete dökmeye ve gerçekten sevgilim olmaya ne dersin?"

***

Herkese merhaba.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak benimle paylaşmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

Hepinize şimdiden tüm destekleriniz için teşekkür ederim.

Kendinize çokça iyi bakın.

Yeni bölümde görüşmek üzere...

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin