25

5K 283 144
                                    

Motorun hızını arttırmasıyla kollarımı önümdeki bedenin beline daha sıkı sararak başımı sırtına yasladığımda o kadar huzurlu hissediyordum ki şuanda bir motosikletin üzerinde oldukça hızlı bir şekilde gidiyor olmamız umurumda bile değildi.

Batuhan ustaca motorun hâkimiyetini sağlarken ben sadece huzurla onun arkasında oturuyordum.

Batuhan tamda söylediği gibi beni derse yetiştirmek için elinden geleni yapıyordu ve sanırım bu konuda gerçekten başarılı olacaktı çünkü yola çıkalı en fazla 10 dakika olmasına rağmen yolu yarılamış sayılırdık.

Batuhan motorla ara sokaklara giriyor, çoğunlukla caddeye inmemeye özen gösteriyordu ve biz bu sayede kısa sürede okula varacakmışız gibi gözüküyordu.

Derin bir nefes alarak gözlerimi yumdum.

Onu tanımıyordum. Onun hakkında doğru düzgün hiçbir şey bilmiyordum ama öğrenmek istiyordum. Geçmişini öğrenmiştim ama peki ya bugünkü Batuhan nasıl biriydi?

Neler yapmaktan hoşlanırdı?

En sevdiği yer neresiydi?

Peki ya en sevdiği yemek neydi?

Ya da en sevdiği renk?

En sevdiği şarkı neydi mesela? Müzik zevkimiz benzer olsa da bu soruyu ona hiç sormamıştım. Gerçi ben ona doğru düzgün hiçbir soru soramamıştım ki.

Korkmuştum çünkü.

Onu tanırsam onu sevmekten korkmuştum ama gelin görün ki onu tanımadan onu sevmiştim. Batuhan'dan önce biri bana gelip 'Emir sen daha önce yüzünü bile bir kez olsun görmediğin birini seveceksin' dese ona bir taraflarımla gülebilirdim ama sevmiştim.

Garipti.

Birini sevebileceğimi düşünmüyordum. Birini sevebilmeyi bırak birinin beni sevebileceğine dair inancım yoktu. Çünkü hem eşcinseldim hem de inancımı kaybetmiştim.

Birinin beni gerçekten sevebileceğine dair olan inancımı kaybetmiştim.

Batuhan konusunda hala tereddütte olduğum şeyler vardı ama tereddüt etmediğim tek bir şey vardı ki o da kesinlikle onu sevdiğimdi.

Ayrıca ondan her şekilde etkilendiğimi de itiraf etmeliydim.

Ama ne etkilenme...

Gözümün önüne gelen bazı sahnelerle beraber gözlerimi hızlıca açarak etrafımızdan akıp giden binaların görüntülerine odaklandım yoksa bunun sonu çokta iyi bitmeyecekti.

Onun benden daha ince ama yine de hatırı sayılır derecede yapılı olan vücudunun çıplak görüntüsü gözlerimin önüne gelmeye devam ederse okula gittiğimde gideceğim ilk yer derslik değil tuvalet olmak zorunda kalacaktı.

Ben kendi içimde kendi irademle cebelleşirken motorun durmasıyla kendime gelerek yaslandığım yerden ayrıldım ve kollarımı Batuhan'ın belinden çekip motordan inerken dalgınca etrafıma baktım.

Hangi ara okula gelmiştik lan biz?

Ben boş boş etrafıma bakarken Batuhan'da motordan inmiş bir şekilde bana bakıyordu. Onunla göz göze gelmemle hafifçe irkilirken kendime gelmek için bakışlarımı kaçırarak başımı iki yana salladım.

Benim aksime Batuhan hiçbir şey söylemeden yüzündeki ciddi ifadeyle yanıma gelip kaskımı çıkarttığında derin bir nefes aldım. Anlaşılan mesajlaştığım Batuhan'la dışardaki Batuhan arasında oldukça büyük bir fark vardı.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin