*Her şeyin başladığı o sabah*
*Batuhan'dan*
Kafamın içinde dolaşan düşünceleri toparlayamıyordum. Kalbim ve mantığım o kadar birbirine girmiş bir haldeydiler ki ikisini birbirinden ayırmakta oldukça zorlanıyordum.
Bakışlarımı önümdeki denizin üzerinde gezdirdim.
Dün tüm gece boyunca bir yandan Emir'le ilgilenirken bir yandan da ne yapmam gerektiğini düşünmüştüm ve önümde sadece iki seçenek vardı.
Ya onunla tek başıma buluşacaktım ya da bunu Emir'le yapacaktım.
Evet, onunla hiç buluşmama ihtimalimde vardı ama Emir haklıydı. Eğer ona her şeyi anlatmak için istediği şansı şimdi vermezsem, gelecekte bu kararımdan pişman olabilirdim ve gelecekte bu kararımdan pişman olmaktansa şimdi onu dinleyip pişman olmayı tercih ederdim.
Tabi pişman olmama şansımda vardı ama yine de pişman olacağımı düşünerek beklentimi düşük tutmayı tercih ediyordum.
Açıkçası onun beni tatmin edecek açıklamalar yapabileceğini düşünmüyordum.
Ne olursa olsun, geçmişte yaşananların mantıklı birer açıklaması olsa bile canımın ne kadar yandığını çok iyi hatırlıyordum.
Derin bir nefes aldım.
Bakışlarımı elimdeki uçak moduna aldığım telefona çevirdikten sonra gözlerimi Emir'in telefonundan alarak kendi telefonuma kaydettiğim numaranın rakamlarının üzerinde gezdirdim.
Tüm gece uyanık kalıp düşündükten sonra Emir'in telefonundan onun numarasını alıp, Emir'e nereye gittiğimi ve neden tek başıma gittiğimi anlatan uzun bir not yazarak notu komodinin üzerine bıraktıktan sonra üzerimi değiştirerek sessizce evden çıkmıştım.
Evden çıktıktan sonra ilk başta nereye gideceğimi bilemediğim için bocalasam da ne zaman düşüncelerimi toparlayamasam kendimi bir denizin kıyısında bulduğumdan dolayı telefonumdaki haritalara girerek en yakındaki sahili bulmuş ve buraya gelmiştim.
Saatlerdir burada böylece oturmamdan kaynaklı üşüdüğümü hissederken artık onu aramam gerektiğini biliyorum.
Derin bir nefes alarak sertçe yutkunduktan sonra telefonumu uçak modundan çıkarttım ve onun numarasının üstüne basarak telefonu kulağıma yasladım.
Telefon çaldı... Çaldı... Çaldı... Tam umudumu kaybedecektim ki açıldı ve ben ona ait olduğunu bildiğim o sesi duydum.
"Alo?"
Duyduğum sesle beraber aldığım nefes boğazımda takılı kaldığında sertçe yutkunarak gözlerimi sıkıca yumup açtım ve derin bir nefes alarak duruşumu dikleştirdim.
"Benim..."
Konuşmamla beraber telefonun karşı ucundan çıt sesi bile gelmemeye başladığında onun onu arayacağımı düşünmediğinden dolayı şaşırdığını tahmin edebiliyordum.
Hele de o gece ona ihtiyacım olmadığını söylememden sonra onun bana karşı olan umutlarının oldukça eksilmiş olduğunu anlayabiliyordum.
"O-Oğlum? Batuhan'ım... Sen misin biriciğim?"
Bakışlarımı benden sadece birkaç metre uzaklıktaki sonsuz gibi gözüken maviliğin üzerinde dolaştırırken derin bir nefes alarak birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra sakinliğimi korumaya devam ederek konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)
Teen Fiction(TAMAMLANDI.) (Bazı bölümler +18 cinsellik ve küfürlü sahneler içermektedir...) *** "Benim en güzel yansımam senin gözlerindeki yansımam olduğundan beri aynaya bakmamın hiçbir anlamı kalmadı ki Emir'im." "Bendeyse işler biraz karmaşık." "Neden peki...