76

1.9K 132 317
                                    

*Yazar'dan*

"Emir."

Emir caddenin karşısındaki tekel bayisinden aldığı bir şişe birayla kumların üzerine oturmuş karanlık gökyüzünü ve ayın ışığının denizin üzerinde yarattığı yakamozu izlerken aniden yan tarafından gelen sesle irkildi ve bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdi.

Oğuz Emir'den birkaç adım ötede ellerini üzerindeki montun ceplerine sokmuş bir şekilde öylece dururken Emir'in bakışlarını ona çevirdiğini görünce derin bir nefes alarak konuştu.

"Yanına gelmemde bir sakınca var mı?"

Emir üzerindeki şaşkınlığı atarak başını yavaşça iki yana salladıktan sonra derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Tabii ki sakıncası yok Oğuz, gel otur."

Oğuz yavaş adımlarla Emir'in yanına gitti ve o da Emir gibi kumların üzerine oturdu. Bir süre ikisi de sessizce önlerindeki denizi izlediler ama sonunda Oğuz bu sessizliği bozarak konuşmaya başladı.

"Kızgın mısın?"

"Efendim?"

Emir Oğuz'un aniden konuşmasıyla beraber onun sorduğu soruya bir anlam veremezken bakışlarını yavaşça Oğuz'a çevirdi.

Oğuz Emir'in kendisine baktığını hissedince denizin üzerindeki bakışlarını Emir'e çevirerek sakince konuşmaya başladı.

"Batuhan'a kızgın mısın?"

Emir duyduğu isimle beraber duraksarken bakışlarını önüne çevirdi ve dirseklerini bağdaş kurarak oturduğu bacaklarının dizlerine yasladı.

"Hayır... Yani belki..."

Emir derin bir nefes alarak duraksadıktan sonra yavaşça gözlerini yumup açtı ve bakışlarını elinde tuttuğu şişeye çevirerek konuşmaya başladı.

"Ben Batuhan'a kızgın değilim Oğuz, kırgınım. İlk başta kızgındım ama kızgınlığım geçti. Şimdi sadece kırgınım."

Oğuz Emir'in yüzündeki ifadeden neler olduğunu ve onun aklından geçenleri rahatlıkla anlarken derin bir nefes aldı.

"Peki bunu ona, yani Batuhan'a söyledin mi?"

Emir bakışlarını kapkaranlık gökyüzündeki dolunaya çevirdikten sonra başını hafifçe iki yana sallarken konuştu.

"Hayır."

Oğuz'da Emir gibi bakışlarını önüne çevirdikten sonra gözlerini simsiyah olmuş denizin üzerinde gezdirirken konuştu.

"Neden?"

Emir Oğuz'un sorusuyla beraber omuzlarını silkerek elindeki şişeden bir yudum aldıktan sonra konuştu.

"Söylersem üzülür çünkü."

Oğuz bakışlarını Emir'in elindeki şişeye çevirdikten sonra derin bir nefes alarak aldığı nefesini seslice dışarı verdi ve bir elini Emir'in omzuna yerleştirerek konuştu.

"Ama söylemediğinde de sen üzülüyorsun."

Emir Oğuz'un elini omzuna koymasıyla beraber bakışlarını Oğuz'a çevirdikten ve Oğuz'un söylediklerini duyduktan sonra derin bir nefes alarak önüne döndü.

"Olsun, ben alışkınım."

Oğuz Emir'in bu hali karşısında ne yapacağını bilemeyerek elini Emir'in omzundan çekerken konuşmaya başladı.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin