42

3K 189 206
                                    

Duyduklarımı algılamamla beraber arkama dönüp babamın üzerine yürümem ve onu yakalarından tutarak sırtının sertçe duvara çarpmasına neden olmam bir olduğunda kontrolümü kaybetmek üzere olduğumu biliyordum.

"Sakın! Sakın az önce söylediklerini tekrar edeyim deme. Aksi takdirde olacaklardan ben sorumlu değilim Arif Bey."

"Az önce 'baba' diyordun, ne-"

Babam olacak adamın bu pozisyondayken bile alaylı bir tavırla konuşmaya devam etmesi beni iyice sinirlendirirken ellerimin arasındaki kumaşı iyice sıkarak yüzümü onun yüzüne yaklaştırdım.

"Benim babam öldü. Benim babam benim için yıllar önce öldü. Şu andan itibaren sen ve ben sokakta birbirlerinin yanlarından geçen iki yabancıdan farksızız ve tam da bu yüzden sana yapacaklarımın bir sınırı yok Arif. Duydun mu beni?"

Söylediklerim babamın yüzünde ani bir gülümseme oluşturduktan sonra onun kısıkça gülmesine neden olduğunda onun neden güldüğünü bilmiyordum ancak gülünecek bir şey söylemediğime emindim.

"Senin gibi bir ibne yumruk atmasını bile beceremez."

Söyledikleriyle başımı hafifçe iki yana sallarken olduğum konumdan bir milim bile ayrılmadan karşımdaki tanıdık gözlere bakmaya devam ettim.

"Beni kışkırtmaya devam edersen bu ibnenin yumruklarının altında kıvranacaksın."

"Görelim bakalım kim kimin altında kıvranıyor."

Babamın kendinden emin çıkan sesinin hemen ardından burnumun hemen üstüne kafa atmasıyla beraber acıyla geriye çekildiğim sırada burnumdan akan sıvıyı hissetmemle bir elimi burnuma götürdüm.

Burnuma götürdüğüm elime gelen sıcak sıvıyı hissettiğim anda diğer elimi de burnuma yasladım ve ellerimden birini çekerek bakışlarımı elime çevirdiğimde elimdeki kanı görmemle beraber başımı kaldırıp babama baktım.

"Bunu yapmamı sen istedin Arif."

Sözlerimin hemen ardından elimi burnumdan çekip benden bir adım uzakta duran babamın suratına atabildiğim en sert yumruğu attığımda babam sarsılarak yere düşmüştü. Yerdeki babama bakarken bir anlığına bile olsa attığım yumruktan dolayı pişman olmayı bekledim ama pişman değildim.

Aksine rahatlamış hissediyordum.

"Ayağa kalk! Bu kadar çabuk yıkılacak biri misin sen Arif!? Ne oldu!? Yoksa ibne oğluna gücünün yetmeyeceğini mi anladın!?"

Söylediklerimle beraber babam düştüğü yerden hızlıca kalkarak bana bir yumruk savurduğunda bilerek onun yumruğundan kaçmadım. Sol yanağıma isabet eden yumrukla yüzüm sağ tarafa doğru savrulduğunda babamın yumruğunun hatırladığım kadar acıtmadığını fark ettim.

Bunu fark etmemle beraber başımı eski konumuna getirdikten sonra dudağımın kanayan yerini yalayarak hafifçe güldüm.

"Bakıyorum da geçen yıllar boyunca oldukça güçten düşmüşsün Arif çünkü yumruğun hatırladığım kadar çok canımı yakmadı."

Babam bir anlığına öfkeyle karışık şaşkınlık duygusuyla bana baktığında gözlerindeki ifadeden benim delirip delirmediğimi anlamaya çalıştığının farkındaydım.

Ancak bu sorunun cevabını bende bilmiyordum.

Belki de gerçekten delirmiştim.

"Manyak mısın lan sen?"

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin