Özel Bölüm - 3

1K 51 71
                                    

Herkese çok ama çoook uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba.

Bir gece aniden sizlere ve oğluşlarıma olan özlemimin depreşmesiyle beraber ortaya çıkan bu bölümü umarım hepiniz beğenirsiniz. Bu kitap için bölüm yazmamın üzerinden çok uzun zaman geçtiği için bazı hatalarım olabilir. 

Bunlar için lütfen kusuruma bakmayın. 

Geçen süreçte diğer kitabım olan Çakmak'la ilgilensem de Batuhan ve Emir oğluşumu çok özlediğim için fırsatını bulduğum ilk anda bu bölümü yazıp size bir sürpriz yapmak istedim.

Umarım sürprizimi ve uzun süre sonra yazdığım bu bölümü beğenirsiniz.

Düşüncelerinizi benimle paylaşmaktan çekinmeyin lütfen çünkü sizlerin düşüncelerini öğrenmek için sabırsızlanıyorum.

İyi okumalar dilerim... ^^

***

*Yazar'dan*

*Birkaç ay sonra*

Batuhan'la Oğuz'un yaptığı sürpriz ziyaretin üzerinden aylar geçmiş ve ikisinin askerliklerinin bitmesine sadece iki hafta kalmıştı. Hem Batuhan hem de Oğuz artık sevdikleri adamların yanlarına dönmelerine çok az kaldığını bildiklerinden oldukça sabırsız bir haldeydiler.

Geçen birkaç ay boyunca Oğuz ve Batuhan için işler yolunda gitmiş ve hiçbir problem yaşamamışlardı. Ta ki bir anda Emir ve Akın'la olan iletişimlerini kaybedene kadar...

Bundan yaklaşık iki hafta önce onları arayıp telefonlarının kapalı olduklarını öğrenmeleriyle başlamıştı her şey. Ne Akın'ın ne de Emir'in telefonu açık değildi ve saatlerce de açılmamışlardı.

Üstelik birkaç uzun saatin sonunda nihayet onlara ulaşabildiklerindeyse Emir ve Akın ikilisi de kısa cümleler kurmuş ve aramayı oldukça kısa tutmuşlardı. O günden sonra aralarındaki aramalar oldukça seyrekleşmiş ve son bir haftadır onlarla hiçbir iletişime geçmemişlerdi.

Ve bu durum iki genç askeri delirme noktasına getirmişti.

Atılan mesajlara cevap veriyorlar ama aramaları açmıyorlardı. Hatta açmadıkları gibi dönüp de tekrar onları aramıyorlardı da. Sadece mesajlaşıyorlardı ama o mesajlarda bile bir tuhaflık olduğu açıkça barizdi.

Neler oluyordu?

Hem Oğuz hem de Batuhan ciddi bir şeylerin yaşandığının farkındalardı ama ne yazık ki elleri kolları bağlı bir şekilde oturmaktan başka yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Askerliklerinin bitmesine bu kadar az bir süre kalmışken başlarını belaya sokup bu süreyi uzatmak istemiyorlardı.

Bu yüzden de sabretmeye çalışıyorlardı.

Tabii ki bu sabretmeye çalışma sırasında da kendi kendilerini içten içe yemeyi de es geçmiyorlardı.

Öte yandan Akın ve Emir cephesinde işler tamamen farklıydı. Bu iki genç omuzlarına oldukça ağır bir yük yüklenmişlerdi ve taşıdıkları yük onları o kadar yormuştu ki artık 'İyi' rolü yapamaz hale gelmişlerdi.

Geçen aylar boyunca hem okulla ilgilenmişler hem de Gülizar'ın hastalığına umut olabilecek bir çare bulabilmek için gidebildikleri her doktora gitmişlerdi. Çalmadıkları kapı, konuşmadıkları doktor kalmadığı ve pes etmek oldukları sıradaysa şansları ilk kez yaver gitmişti.

Kapısını kaç kez çaldıklarını hatırlamadığı bir doktorun aracılığıyla ulaştıkları yurtdışından bir doktorla aradıkları umudu ve çareyi bulmuşlardı. Anında o umut tanesine tutunmuşlar ve o doktorun yanına doğru yol almışlardı.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin