*Emir'den*
"Siz gidin, ben birazdan geleceğim."
Uzun süredir konuşmamamın etkisi olarak pürüzlü çıkan sesim sinirimi bozsa da bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
"Emir-"
Akın'ın sesini duymamla beraber mezarın üzerindeki bakışlarımı ona çevirdiğimde Akın ona bakmamla beraber aniden susmuştu. Akın'ın susmasının ardından bakışlarım Akın'ın yanına gelen Oğuz'a döndüğünde Oğuz dikkatlice gözlerime baktıktan sonra elini Akın'ın omzuna koyarak bakışlarını Akın'a çevirdi.
"Gidelim Akın."
Olduğum yerden bir milim bile kıpırdamadan onları izlemeyi sürdürdüğüm sırada Akın'ın bakışları Oğuz'a döndü.
"Ama..."
Akın Oğuz'a bakarken itiraz etmek için ağzını açsa da nedenini bilmediğim bir şekilde kendi kendine cümlesini yarıda kesti ve başını önüne çevirerek nefesini dışarı verdikten sonra başını onaylarcasına salladı.
Akın'la Oğuz'un adım adım benden uzaklaşmalarını izledikten sonra bakışlarımı önünde durduğum mezara çevirdiğimde Batuhan'ın hala arkamda durduğunu ve gitmek istemediğini çok iyi biliyordum.
Derin bir nefes aldım.
Annemler gideli çok olmuştu ama ben biraz daha burada kalmak istemiştim. Haliyle ben kalmak isteyince Batuhan, Akın ve Oğuz'da benimle beraber burada kalmışlardı.
Ellerimi üzerimdeki kalın kot ceketin ceplerine sokarken bakışlarımı babamın adının yazılı olduğu tahtanın üzerinde gezdirdim ve Batuhan'ın beni duyabileceği bir tonda konuştum.
"Sende Batu'm."
Batuhan sesimi duymasıyla beraber yanıma geldiğinde bakışlarımı yavaşça ona çevirdim. Batuhan endişeli bakışlarla bana bakarken onun beni burada yalnız bırakmak istemediğini biliyordum ama yalnız kalmam gerekiyordu.
"Emir'im..."
Batuhan'ın endişeli ses tonuyla beraber hafifçe gülümsemekten kendimi alıkoyamadım çünkü karşımdaki bu adamın bana verdiği değerin büyüklüğünü sadece ses tonundan bile hissedebiliyordum ve bunu hissedebiliyor olmam içime beni ısıtan bir sıcaklığın yayılmasına sebep oluyordu.
Bakışlarımı Batuhan'ın gözlerinden ayırmadan yüzümdeki hafif gülümsemeyle ona bakarken yavaşça derin bir nefes aldım.
"Endişelenme. Sadece kapanmamış bir hesabı kapatıp yine sana geleceğim Batuhan."
Batuhan'ın bakışlarındaki ifade söylediklerimle beraber değiştiğinde başımı hafifçe yana doğru eğerek omuzlarımı silkerken başımı iki yana salladım.
"Hem gidecek başka yerim de yok zaten."
Batuhan söylediklerimle beraber hala tereddütle bana bakmayı sürdürse de başını yavaşça onaylarcasına sallayarak derin bir nefes aldı.
"Girişte... Mezarlığın girişinde seni bekliyorum."
Başımı düz bir konuma getirirken onaylarcasına salladıktan sonra yüzümdeki gülümsemeyi korumaya devam ederken konuştum.
"Tamam... Birkaç dakikaya gelirim."
Batuhan söylediklerime karşılık sessizliğini koruyarak bir süre daha tereddütle bana bakmaya devam ettikten sonra derin bir nefes aldı ve yavaşça arkasına döndükten sonra ağır adımlarla benden uzaklaşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)
Teen Fiction(TAMAMLANDI.) (Bazı bölümler +18 cinsellik ve küfürlü sahneler içermektedir...) *** "Benim en güzel yansımam senin gözlerindeki yansımam olduğundan beri aynaya bakmamın hiçbir anlamı kalmadı ki Emir'im." "Bendeyse işler biraz karmaşık." "Neden peki...