*Emir'den*
Nefesimin kesilmesiyle beraber olduğum yerde durarak öne doğru eğildim ve avuç içlerimi dizlerime yaslayarak birkaç kez seslice öksürdüm.
Durmam için yalvaran bacaklarıma inat eğildiğim yerden doğrulurken kaşınan boğazımın kaşıntısını gidermek adına birkaç kez aksırdım.
Bakışlarımı içinde bulunduğum sokağın içinde gezdirirken telefonumun çaldığını duymamla beraber elimi hızlıca cebime sokarak telefonumu cebimden çıkarttım ve sertçe yutkunarak alelacele kimin aradığına baktım.
Ekranda Akın'ın isminin yazdığını görünce tüm umutlarım bir kez daha yok olduğunda aramayı cevaplayarak telefonu kulağıma yasladım.
"Bir haber var mı kardeşim?"
Akın'ın karamsar çıkan sesi onunda en az benim kadar umutsuz olduğunu bana kanıtlarken gözlerimi sıkıca yumarak başımı havaya kaldırdım.
"Yok-"
Kaşınan boğazımla beraber gözlerimi açarak başımı düz bir konuma getirdikten sonra telefonu kulağımdan uzaklaştırarak birkaç kez öksürdüm.
Öksürüklerim artık sırtımın ve tüm kaburgalarımın ağrımasına neden olacak bir hale gelmişti ve işin kötüsü vücudumun bana durmam için yalvardığını hissedebiliyordum ama duramazdım.
Telefonu tekrar kulağıma yasladıktan sonra boştaki elimde üzerimdeki montun önündeki fermuarı açtım ve elimin tersiyle alnımda biriken terleri silerek konuştum.
"Onu... Onu hiçbir yerde bulamıyorum. Allah kahretsin ki yer yarıldı da yerin içine girdi sanki."
Kendi sesim bana bile berbat gelirken Akın'a nasıl gittiği hakkında hiçbir fikrim yoktu ama bu durum şu anda umurumda değildi, önemli olan tek şey onu bulmaktı.
Onu bulmak zorundaydım.
"Tamam kardeşim sakin olmaya çalış, tamam mı? Onu bulacağız."
Konuşmaya başlamadan önce sertçe yutkunduğumda acıyan boğazım yüzünden buruşan yüzüme inat konuşurken alnıma yapışan saçlarımı geriye doğru ittim.
"Onu bulacağımızı biliyorum ama bulduğumuzda nasıl bir halde olacağını bilmiyorum Akın."
"Kardeşim..."
Akın'ın üzgün çıkan ses tonuyla beraber gözlerimi sıkıca yumup açtım ve alabildiğim kadar derin bir nefes aldıktan sonra hafifçe aksırarak konuştum.
"Kapatmam lazım. Bir şey bulursanız hemen bana da haber verin."
Söylediklerimle beraber telefonun karşı tarafındaki Akın'ın derin bir nefes aldığını duydum. Hızlı hızlı aldığım nefeslerimi kontrol altında tutmaya çalışırken bir kez daha sertçe yutkundum.
"Tamam kardeşim. Kendine dikkat et."
"Sizde kendinize dikkat edin."
Aramayı sonlandırarak telefonun ekran kilidini kapattıktan sonra telefonumu tam cebime koyacaktım ki onu bir kez daha aramaya karar vererek telefonumun ekran kilidini açtım.
Arama kayıtlarından aramak istediğim kişinin isminin üzerine bastıktan sonra telefonu tekrar kulağıma yasladım.
Ama telefonu hala kapalıydı.
Gözlerimi sıkıca yumarak yenilgiyle telefonu kulağımdan indirdiğimde elimdeki telefonu sıkarak gelen ağlama isteğine karşı koymaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)
Teen Fiction(TAMAMLANDI.) (Bazı bölümler +18 cinsellik ve küfürlü sahneler içermektedir...) *** "Benim en güzel yansımam senin gözlerindeki yansımam olduğundan beri aynaya bakmamın hiçbir anlamı kalmadı ki Emir'im." "Bendeyse işler biraz karmaşık." "Neden peki...