*Emir'den*
Sorduğum soruyu duyan Akın'ın yüzü şekilden şekle girip her geçen saniye kırmızının farklı bir tonunu alırken aslında bu soruyu merak ettiğimden sormuyordum. Amacım tamamen Akın'ı delirtmekti.
Bu da benim intikam şeklimdi.
"N-Ne?"
Akın'ın kekeleyen sesiyle ve kıpkırmızı olmuş suratıyla zar zor sorabildiği sorunun ardından yavaşça geri çekilip omuzlarımı silktim ama bir yandan da gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Allah'ım Akın'ın suratı gerçekten domatese dönmüştü!
"Oldukça basit bir soru sorduğumu düşünüyorum Akın. Bunda anlamayacak bir şey yok ki. Sadece Oğuz'la ne kadar ileriye gittiğinizi sordum."
Akın'ın utançtan domatese dönen suratı soruyu tekrarlamamla bambaşka bir aşamaya geçerken Akın bakışlarını benden kaçırdı.
"B-Ben... Yani... B-Biz-"
Onun bu kadar kekelemesine kayıtsız kalamayıp dudaklarımdan kaçan kıkırtıya engel olamadığımda Akın aniden başını kaldırıp kıstığı gözleriyle bana baktı.
"Bekle bir dakika... Sen şu anda benimle dalga geçiyorsun değil mi?"
Artık kendimi daha fazla tutamayıp seslice gülmeye başladığımda Akın gözlerini kısarak bana bakmayı sürdürdü.
"Günaydın kardeşim."
Gülüşlerimin arasında söylediklerimle Akın sinirli bir şekilde güldükten sonra gözlerini kısarak bana bakmaya devam etti ama ben onu önemsemeden gülmeye devam ettim.
"Seni var ya! Bittin oğlum sen!"
Akın'ın söyledikleriyle şaşkınca ona baksam da Akın benim bir şey söylememi beklemeden üstüme atlamış ve bir anda kendimi Akın'la boğuşurken bulmuştum ancak bu boğuşma oldukça kısa sürmüştü çünkü tek kişilik yatakta başlayan boğuşma yere düşmemizle son bulmuştu.
Ben yere, Akın benim üstüme düştüğünde Akın'ın ellerini koltuk altıma yakın bir yerde hissetmemle gözlerim dehşetle açıldı.
"Hayır-"
"Evet!"
Akın'ın benim sesimi bastıran sesinin ardından ellerini hareket etmesiyle onun altında kıvranarak gülmeye başladığımda ne kadar kendimi durdurmak istesem de durduramıyordum.
Kahkahalarım odanın içinde çınlarken Akın onu durdurmaya çalışan kollarımı kolaylıkla savuşturuyor ve beni gıdıklamaya devam ediyordu.
Sonunda onu durduramayacağıma kanaat getirdiğimde bu kez bende ellerimi onun koltuk altlarına yakın bir yere getirdim. Benim bu hareketimi fark eden Akın aniden beni gıdıklayan ellerini durdurdu. Sonunda gülmeyi keserek rahat bir nefes aldığımda Akın dehşetle bana bakıyordu.
"Kardeşim... Ellerini çeker misin oradan?"
Yavaşça başımı iki yana sallarken sırıtarak ona baktım. İkimizde ellerimi oradan çekmeyeceğimi iyi biliyorduk.
"İntikam."
Sesimi Murat Soner'in Youtube'a yüklediği videodaki gibi şiveli çıkardıktan sonra ellerimi hareket ettirmeye başladığımda Akın kıvranarak gülmeye başladı. Bu kez ben onu iterek onun üstüne çıktığımda Akın'ın elleri tekrar koltuk altımı buldu.
Biz bu şekilde birbirimizin üstüne çıkarak birbirimizi gıdıkladığımız sırada odayı inleten kahkahalarımızın başkalarını rahatsız edebileceği ihtimali umurumuzda bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)
Teen Fiction(TAMAMLANDI.) (Bazı bölümler +18 cinsellik ve küfürlü sahneler içermektedir...) *** "Benim en güzel yansımam senin gözlerindeki yansımam olduğundan beri aynaya bakmamın hiçbir anlamı kalmadı ki Emir'im." "Bendeyse işler biraz karmaşık." "Neden peki...