"Ne?"
Şokla ağzımdan çıkanlara engel olamadığımda şaşkınca elimdeki telefona bakakaldım. O... Evden mi atılmıştı? Bu olay ne zaman yaşanmıştı? Ailesi ona neden böyle bir şey yapmıştı?
Hangi anne ve baba kendi evladını sokağa atardı?
Gerçi dünya üzerinde bunu sorgulayacak en son kişi belki de bendim. Sonuçta bende neredeyse evden atılacaktım öyle değil mi?
Yine de ona hiçbir şey belli etmemeye karar verdim çünkü o zaten yeterince üzgün görünüyordu ve kendi dertlerimle onu daha fazla üzmek istemiyordum.
Batuhan: Ailem beni lisenin son senesinde evden attı Emir.
"İyi de nasıl... Yani neden böyle bir şey yaptılar Batuhan?"
Batuhan: Cevap aslında oldukça basit canım.
Batuhan'ın yazdıklarıyla tekrar konuşacakken Batuhan'ın yazdığını görünce sessiz kalmaya karar vererek onun yazmasını beklemeye başladım.
Batuhan: Kimse 'hastalıklı' bir evlat istemez öyle değil mi Emir?
Yazdığı şeyi görmemle başımdan aşağı kaynar sular boşaldığında endişelenmekten dolayı kapanan algılarımla ne demek istediğini anlayamadım.
Batuhan hasta mıydı? Neyi vardı? Hastalığı ciddi miydi? Benim yapabileceğim bir şeyler var mıydı? İyi miydi?
Kafayı yiyecektim.
"Hastalıklı mı? Ne diyorsun sen Batu? Ne hastalığı? Hasta mısın? Neyin var?"
Batuhan: Beni bu halde bile güldürdün ya Emir ne diyeyim ben sana şimdi?
"Bırak gülmeyi Batuhan. Ben ciddiyim. İyi misin? Ne hastalığından bahsediyorsun? Benim yapabileceğim bir şey var mı? Yanına gelmemi ister misin?"
Batuhan: Eşcinsellik hastalığından bahsediyorum hayatım.
Batuhan: Yani sakin ol ve endişelenme. Ben iyiyim.
Söyledikleriyle rahat bir nefes alırken fark ettiğim şeyle kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. Bakışlarımı telefonun ekranında gezdirirken bir elimle kafamı kaşıyarak saçlarımın dağılmasına neden oldum.
"İyi de eşcinsellik bir hastalık değil ki Batuhan. Eşcinsellik bir yönelimdir."
Batuhan: Peki, bunu geri kafalı bir aileye ne kadar anlatabilirsin Emir?
"Anlatamadın değil mi?"
Batuhan: Anlatamadım değil. Dinlemediler bile Emir. Beni bir kez olsun dinlemediler. Tek yaptıkları aşağılamak, dövmek, sövmek, lanet okumak ve bir günahkâr olduğumu söyleyerek evden atmak oldu.
"Batuhan ben... İnan ki şu an ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. İçimden acayip bir şekilde sövmek geliyor ama onlar senin ailen oldukları için kendimi zor tutuyorum."
Batuhan: Kendini tutmana gerek yok Emir. Onlar beni evden attıkları günden itibaren ailem olma vasıflarını kaybetmişlerdi zaten.
Söyledikleri geçmişteki yaralarıma dokunduğunda sertçe yutkunarak boğazımdaki yumruyu geçirmeye çalıştım ama bu konuda çokta başarılı değildim.
Boğazımdaki yumruyla beraber gözlerimden akan yaşları da durduramamıştım.
Gözlerimin bu kadar çabuk dolmasının nedeninin Batuhan'ın yaşadıklarını tahmin etmemden kaynaklı olmasıyla birlikte bir de üzerine kendi yaşadıklarımın eklenmesinden kaynaklandığını biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)
Teen Fiction(TAMAMLANDI.) (Bazı bölümler +18 cinsellik ve küfürlü sahneler içermektedir...) *** "Benim en güzel yansımam senin gözlerindeki yansımam olduğundan beri aynaya bakmamın hiçbir anlamı kalmadı ki Emir'im." "Bendeyse işler biraz karmaşık." "Neden peki...