70

2.1K 139 185
                                    

*Batuhan'dan*

Benden bir adım ötedeki Emir'in ayakkabılarını çıkartmasını izlerken kendimi oldukça yorgun hissediyordum.

Annemle beraber gelen doktorun Emir'in iyi olduğunu ve serumu bitince eve gidebileceğini söylemesi üzerine hepimiz rahat bir nefes almıştık.

Emir'in iyi olduğunu öğrendikten sonra Akın'la özel olarak konuşmak için onunla beraber odadan çıkmış ve aramızdaki gerilime bir son vererek odaya geri dönmüştük. Odaya geri dönmemizin ardından her şey gayet sakindi.

Ta ki annemle Özlem Abla konuşmaya başlayana kadar...

Doktorun gitmesiyle beraber odaya gelen Akın ve Oğuz'da annemle Özlem Abla'nın arasında geçen konuşmaya onlarda şahit olmuşlardı.

Annemle Özlem Abla'nın konuşmalarından anladığım kadarıyla Özlem Abla'nın babası bir öğretmendi ve bu yüzden de Özlem Abla sık sık şehir değiştirmek zorunda kalarak büyümüştü.

Yine Özlem Abla ilkokul beşinci sınıftayken babasının tayini çıkınca şans eseri annemle aynı sınıfa düşmüşlerdi ve anlattıklarına göre de o zamanlar ikisi oldukça yakın arkadaşlarmış ancak Özlem Abla'nın babasının ertesi yıl tekrar tayini çıkınca birbirlerinden ayrılmak zorunda kalmışlardı.

O zamanlardaki teknoloji bu kadar gelişmemiş olduğundan dolayı da birbirileriyle olan bağlantılarını tamamen kaybetmişlerdi.

Ve kadere bakın ki bu iki arkadaşın tek oğulları birbirlerine âşık olmuşlardı.

Aklımdan geçenlerle beraber gülmek istesem de kendime engel olarak yüzümdeki ifadeyi korumayı başardım ve ayakkabılarımı çıkartarak ayakkabılığa yerleştirdim.

"Emir siz salona geçin, bende Gülizar için misafir odasını hazırlayayım."

Özlem Abla'nın söyledikleriyle beraber bir şeyi fark ederken kafamın içinde tek bir cümle dolaşmaya başladı.

Bu evde bir misafir odası mı vardı?

"Yardım edebileceğim bir şey var mı?"

Emir'in hastalıktan dolayı pürüzlü çıkan sesiyle beraber bakışlarımı ona çevirdikten sonra üzerimdeki montu çıkarttım.

"Yok oğlum. Ben kendim hallederim. Siz salona geçin ben hemen geliyorum."

"Tamam güzelim."

Emir'in başını onaylarcasına salladığını görünce çıkarttığım montumu portmantoya astım ve yanıma geldiğini fark ettiğim anneme dönerek onun elindeki pardösüyü alıp onu da portmantoya astım.

Özlem Abla Emir'den aldığı onayla beraber koridora yönelerek gözden kaybolduğunda Emir bakışlarını bana çevirerek hafifçe gülümsedi ama gözlerindeki kısık bakışlardan bile onun oldukça yorgun olduğunu anlayabiliyordum.

Hepimiz sessizce salona yöneldiğimiz sırada annem olduğu yerde duraksayarak bakışlarını Emir'e çevirdi.

"Emir."

Emir annemin ona seslenmesiyle beraber bakışlarını anneme çevirdiğinde annem hafifçe gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Lavabonun yerini soracaktım oğlum. Bir elimi yüzümü yıkasam iyi olacak."

Emir'in bakışları bir anlığına bana kaydığında annemin ona böyle bir soru sormasını beklemediğinin farkındaydım.

"Koridorun başındaki ilk kapı, orayı kullanabilirsiniz Gülizar Hanım."

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin