Herkese merhaba.
Bu yazıya ne söyleyerek başlamam gerektiğini bilmiyorum ama sizinle kitabım hakkında konuşmak ve sizin kitabım hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Bu yüzden de kitabım ve benim hakkımdaki düşüncelerinizi dürüstçe ama kırıcı olmayacak şekilde belirtirseniz sevinirim. ^^
Öncelikle bazılarınızın final olmasını beklemediğini ya da en azından 'böyle' bir final olmasını beklemediklerini tahmin edebiliyorum ancak bu kitabın final zamanı çoktan gelmişti.
Tabii ki istesem kitabı uzatmak için araya saçma sapan bir karakter sokar (Mesela lisede Emir'in eşcinsel olduğunu ortaya çıkartan çocuk gibi) ve onunla ortalığı kasıp kavuracak bir kaos yaratabilirdim ama bunu yaparsam bu kitaba ihanet etmiş olurdum çünkü bu kitabı yazmaya başladığımdan beri benim en çok önem verdiğim şey bu kitabı gereksiz kaos ya da klişelerin olmadığı ve olabildiğince gerçek hayata benzeyen bir kitap olarak bitirebilmekti.
Ve umuyorum ki bunu başarabilmişimdir.
Bu kitap benim yazdığım ya da Wattpad'de yayımladığım ilk kitap değil ama eşcinsel temalı yazdığım ve yayımdan kaldırmadan finale getirebildiğim ilk kitap.
Üstelik hayatımda ilk kez bir kitaba final yazdım ve bu yüzden de yazdığım final sizin beklentilerinizin altında kalmış olabilir. Bunun için üzgünüm ancak finale yaklaştığımızı hissettiğim andan itibaren aklımda buna benzer bir final vardı ve yazdığım finalde neredeyse tam aklımdakine uygun bir finaldi.
Kitabın en başından bu yana aklımdaki kurgu defalarca kez değişti. Bazı bölümleri yayımlamadan önce tamamen silip, baştan yazdığım oldu.
Ta ki yazdığım bölüm içime sinene kadar...
Açıkça konuşmak gerekirse bu kitabı yazmaya başladığımda kendime 'Sadece 30 bölümlük bir hikâye olacak ya da en fazla 45 ama daha fazlasını yazmayacağım çünkü uzatırsam final yazamam' demiştim ancak neredeyse sınırımın iki katı kadar bölüm yayımladım ve buna rağmen hala daha 'Acaba biraz daha uzatabilir miydim?' diye düşünüyorum.
Sanki onlar gerçeklermiş de onlarla vedalaşmam gerekiyormuş gibi hissediyordum, hala da öyle hissediyorum ve sırf bu yüzden de son birkaç bölümü yazmamak için resmen kendime bahaneler uydurup durdum ama sonunda onların güzel bir finali hak ettiklerini kendime hatırlatabildiğimde bilgisayarımın başına geçtim ve yazamadığım o bölümleri yazmaya başladım.
Peki ya her şey nasıl mı başladı?
Aslında bu biraz komik çünkü bir akşam Wattpad'de şu anda adını hatırlamadığım bir bxb kitabını okuyordum ve bir anlığına kendi kendime 'Neden bende yazmayı denemiyorum ki?' dedim. Sonuçta yaklaşık 5 senedir kendi kendime hikâyeler yazıp yarım bırakıyordum ve 'Neden bu kez bitirmeyi denemiyorum ki?' diye düşündüm.
Düşündükçe düşündüm ve en sonunda 'En kötü ne olabilir ki? Ben sadece yazmak istediğim için yazacağım, illa ki başkaları tarafından okunmasına gerek yok' diye düşündüm ve sonra gerçekten de bilgisayarımın başına geçerek yazmayı denedim.
İlk başta bulmam gereken şey elbette ana karakterlerin isimleriydi ama Emir'le Batuhan'ın ismi nereden aklıma geldi inanın bunu bende bilmiyorum. Sadece öylece bir anda kafamda ikisinin ismi belirdi ve bir daha da aklımdan hiç çıkmadılar.
Akın ve Oğuz'un isimleri de bir anda aklıma gelen isimlerdi. Aslında Oğuz'un ilk adı Ozan'dı ama ilkokuldayken sınıfımda o isimde bir çocuk vardı ve ben ondan gerçekten nefret ederdim. Bu yüzden de o çocuğun varlığını hatırladığım anda Oğuz'un ismini değiştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)
Teen Fiction(TAMAMLANDI.) (Bazı bölümler +18 cinsellik ve küfürlü sahneler içermektedir...) *** "Benim en güzel yansımam senin gözlerindeki yansımam olduğundan beri aynaya bakmamın hiçbir anlamı kalmadı ki Emir'im." "Bendeyse işler biraz karmaşık." "Neden peki...