40

3.1K 191 123
                                    

*Emir'den*

Elimdeki telefonu cebime koyduktan sonra başımı kaldırıp karşımda benden birkaç adım ötede duran adama baktım.

Bu adam yıllar önce beni diğer herkesin yaraladığından daha çok yaralayan ve açtığı yaraları unutmama izin vermeyen bir adamdı.

O adam benim babamdı.

"Değişmişsin."

Babamın alaylı sesi kulaklarıma ulaştığında yüzümdeki ifadeyi sabit tutabilmek için gözlerimi kırpmadan onun gözlerine bakmaya devam ettim.

"Benim aksime sen hiç değişmemişsin. Sadece yaşlanmışsın."

Onun sesindeki alayın aynısını sesime yansıtmayı başarabildiğimde yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu ancak benim yüzümdeki gülümsemeye karşılık babamın gözlerinde oldukça sinirli bir ifade belirmişti.

"Anlaşılan hala saygısızsın."

Babamın söylediklerime sinirlendiğini belli eden sesiyle birlikte yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan sırtımı arkamdaki duvara yaslayarak ellerimi üzerimdeki ceketin ceplerine soktum.

"Anlaşılan bana karşı hala nefret dolusun, öyle değil mi 'baba'?"

Üzerine bastırarak söylediğim şeyle beraber babamın duraksadığını yüzündeki ifadeden anlarken yavaşça yüzümdeki gülümsemeyi sildim ve boş bakışlarla karşımdaki adama bakmaya devam ettim.

"Açıkçası beni şaşırtmayı başardın çünkü eğer karşımda eski sen olsaydı gözlerime bile bakamazdı ama şimdi sen kendi isteğinle karşıma çıkıyorsun."

Babam yaşadığı kısa duraksamayı çabucak toparladıktan sonra yüzüne yerleştirdiği alaylı ifadeyle gülümseyerek konuştuğunda onun söylediklerinin doğru olduğunu biliyordum.

Beni evden atmaya çalıştıktan ve kendisi evden atıldıktan sonra birkaç kez ansızın karşıma çıkıp bana zarar vermişti. Üstelik sadece olaydan hemen sonraki zamanlarda değil, lisenin son yılına kadar aniden ortaya çıkıp beni paramparça ettikten sonra giderdi.

Ancak bugünden itibaren bunu yapmasına izin vermeyecektim.

Bakışlarımı onun gözlerinden ayırmadan keskin bakışlarla ona bakarken bugünün onun tarafından yaralanacağım son gün olduğunu biliyordum.

"Çünkü büyüdüm."

"Büyüdün demek öyle mi?"

Babam alaylı çıkan sesiyle konuşmaya devam ettiğinde içten içe sinirlensem de bu tür durumlarda sakinliğimi korumam gerektiğini biliyordum çünkü eğer karşınızdaki insan sadece kendi bildiği şeylerin doğru olduğuna inanan bir insansa sizin sakinliğiniz onun sinirlenmesine neden oluyordu ve ben babamın sinirlenmesini istiyordum.

"Evet, büyüdüm ve artık senin istediğin zaman gelip tartaklayabileceğin biri değilim."

"Öyle mi dersin?"

Babamın hem alaylı hem de kendinden emin çıkan sesiyle beraber söyleyeceği bir sonraki şeyin ne olduğunu tahmin ederken sessiz kalmayı seçerek ona bakmaya devam ettim.

"Lisenin son yılını hatırlıyor musun? Peki ya şu durmam için yalvardığın günü?"

Ceketin ceplerindeki ellerimi yumruk haline getirdiğimde karşımdaki insanın kendi öz babam olduğu gerçeği canımı yakıyordu.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin