*Emir'den...*
Batuhan titrek ellerini bileklerimin alt tarafına yerleştirdiğinde onun temasıyla derin bir nefes aldım. Bakışları bileklerimdeki iki kesik üzerinde sırasıyla dolaştıktan sonra bakışlarını yavaşça yukarı kaldırmaya başladı.
Bakışları yüzüme tırmanana kadar vücudumdaki tüm izlere tek tek dokunduğunda sessizce onun beni incelemesine izin verdim çünkü bende onun izlerini görmüştüm ve onunda benim izlerimi görmeye hakkı vardı.
Batuhan'ın dolu dolu olan gözleri nihayet vücudumdaki gezintisini bitirip gözlerime ulaştığında hafifçe gülümsemeye çalıştım ama bu konuda ne kadar başarılı olduğumu bilmiyordum.
Batuhan bileklerimdeki ellerini sıkılaştırdıktan sonra sertçe yutkunduğu sırada ben yüzümdeki gülümsemeyi tutmak için elimden geleni yapıyordum.
"Kaç kez denedin?"
Sorusuyla bakışlarımı ondan kaçırırken bileklerimi onun ellerinden kurtarmak istedim ama Batuhan bileklerimi daha sıkı tutarak bana engel oldu. Kaçırmaya çalıştığım bakışlarımı tekrar ona çevirirken derin bir nefes aldım.
"Sayısı önemli değil Batuhan. Sadece kendini öldürmek için oldukça çaba harcamış bir korkak olduğumu bilmen yeterli."
Bakışlarım onun ellerinin arasındaki yerini koruyan bileklerime takıldığında üst üste binmiş birkaç kesik izini zamanında kendim açtığım için biliyordum ama dışardan gören biri bu izlerin tek seferlik bir denemeden kaynaklı olduğunu düşünebilirdi.
"Emir sen korkak falan değilsin. O yüzden lütfen söyle bana. Şimdiye kadar kaç kez intihar etmeyi denedin?"
Bakışlarımı bileklerimden ayırıp gözlerimi yumarken ona şu anda kendi hayatımı anlatmanın ne kadar doğru olacağını sorgulamaya başlamıştım. Evet, ona anlatacaktım ama şimdi kendi acılarının üstüne bir de benimkileri koyacak ve daha çok üzülecekti.
Ancak ben onun üzülmesini istemiyordum.
"Batuhan-"
Batuhan'ın bileklerimdeki kesik izlerini okşadığını hissetmemle beraber kapalı gözlerimi açarak kafamı kaldırıp ona baktığımda Batuhan hafifçe gülümsedi.
"Anlat Emir. Anlat ki ikimizde yüklerimizden kurtulalım ve birlikte rahat bir nefes alalım, olur mu?"
Az önceki rollerimizi değiştirmiş gibiydik. Şimdi o beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Anlatmam için bana destek oluyordu ve lanet olsun ki bu konuda oldukça başarılıydı.
Başımı onaylarcasına salladığımda Batuhan tuttuğu bileklerimi bırakmadan oturduğu pozisyonu değiştirip bağdaş kurmuştu.
Bakışlarımı onun yüzündeki dikkatle beni izleyip dinlediğini belli eden ifadesinde dolaştırırken kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattıktan sonra sertçe yutkunarak konuşmaya başladım.
"Bileklerimi 3 kez kestim. İkisi ölmek istediğim içindi. Üçüncüyse kendime acı çektirmeye çalıştığım zamanlardan kalma bir iz. Hepsini tam olarak aynı yere yaptığımdan sadece bir taneymiş gibi gözüküyorlar."
Batuhan'ın bakışları ellerinde tuttuğu bileklerimdeki okşamaya devam ettiği kesiklere döndüğünde tekrar sertçe yutkundum.
"Sadece bileklerini mi kestin?"
Sorusuyla birlikte başını kaldırıp bana baktığında yavaşça başımı iki yana salladım. Batuhan'ın gözleri acı bir ifadeye büründüğünde istemsizce kendimi bakışlarımı kaçırmak zorunda hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)
Teen Fiction(TAMAMLANDI.) (Bazı bölümler +18 cinsellik ve küfürlü sahneler içermektedir...) *** "Benim en güzel yansımam senin gözlerindeki yansımam olduğundan beri aynaya bakmamın hiçbir anlamı kalmadı ki Emir'im." "Bendeyse işler biraz karmaşık." "Neden peki...